banner388
banner390

Nezaket, bir davranış tarzından öte, bir düşünce biçimi ve hayatı algılayış şeklidir.

Nezaket hayatın her alanında, selamlaşmadan özür dilemeye, teşekkür etmekten itiraz etmeye, eleştirmekten yüreklendirmeye kadar her ayrıntıda kendini belli eden bir bakış açısı, bir hayat anlayışıdır.

Nezaket bir insanın sadece kendini değil, başkalarını da düşünmek, bakış açısını genişleterek kendini onların yerine koymak, başkalarına görmek istedikleri şekilde görünmektir.

Nezaket insanlara saygı duymanın, değer vermenin ve onları önemsemenin yollarından biridir.

Nezaket içten gelmeli ve ölçülü olmalıdır.

Nezaketin aşırısı da insanları rahatsız eder.

Örneğin; misafire bir şey yemesi veya içmesi için ısrar etmek nezaket değildir.  “Teklif et, ısrar etme” sözü bunun için Görgü kurallarını öğrenmek, insanlara nasıl davranılacağını bilmek elbette çok önemlidir ve herkesin bu konularda kendini geliştirmesi gerekir ama gerçek nezaket, insana değer vermekle elde edilen bir meziyettir.

Nezaketsizlik genelde hep küçük menfaatlerle ilgilidir.

İnsanlar küçük çıkarlar elde etmek için veya rahatlarını bozmamak için kimi zaman farkında bile olmadan kabalaşırlar. Sadece kendisini düşündüğü için sıranın önüne geçen, trafikte kurnaz ve arsız davranan insanların hepsi küçük hesap peşindedirler.

Nezaket, sadece davranışlarla değil, esas o davranışları şekillendiren ruhsal donanımla ilgili bir konudur.

Nazik bir insan, kendisi gibi düşünmeyenlere, kendisinden farklı inançlara sahip olanlara, doğaya ve hayatın kendisine de naziktir.Nezaket, insanın insana verdiği değerin göstergesidir.

Çünkü; güzel düşünen güzel bakar; güzel düşünen güzel söyler; güzel düşünen güzel davranır.

Nezaketinin kökeni insanın ruhundadır.

İnsanların birbirlerine nazik davrandıkları bir ortamda yaşamak herkes için mutluluk kaynağıdır.

Bizim kültürümüzde nezaket çoğu zaman maalesef yapmacık görgü kurallarına uymaktan ibaret zannediliyor.  Keşke bizim ülkemizde de okullarda çocuklarımıza, nezaket dersleri  verebilseydik. Nezaketin en başta karşındakine saygılı olmak, onun da çıkarını korumak, zarif ve ince düşünceli davranmak olduğunu öğretebilseydik. İnsan kendi çıkarının peşinden koşarken de, rekabet ederken de, yarışırken de başkalarına saygılı ve nazik olabilir.

Nezaket, toplum içinde nasıl davranılması gerektiğini anlatan kurallardır.

Yazılı kurallar değildir ama herkes bu kurallara uyarak toplumda huzur ve güveni oluşturur. Bu gelişim ailede başlar, okulda ve iş hayatında devam eder, ömür boyu da sürer.

“Özür dilerim.”, “Teşekkür ederim.”, “Rica ederim.”, “Lütfen!”, “ Nasılsınız?”, “Günaydın.”, “Size nasıl yardımcı olabilirim?” nezaketi ifade eden sözcüklerden yalnızca birkaçı. Bu sözcükler o kadar sihirlidir ki; bazen çıkabilecek büyük bir tartışmayı engeller, bazen de bir sorunun çözümü olur. Gönül alır, yürekleri ısıtır, gülümsetir.

Yalnız bu sihirli sözcükleri kullanmak yeterli olmuyor.

Yaşamımız boyunca nazik, duyarlı ve sorumlu davranmak zorunda  olduğumuz durumlar vardır. 

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Avatar
Nural ÖZCAN 2024-08-26 14:24:37

Nazik olmak, saygıyla karşılamak, hoşgörülü bakmak; Türk Halkının ihtiyacı olan da budur. Trafikte araç kullananlar, arabaya binene kadar gayet sakin ve ılımlı iken; oturup arabanın şoför koltuğuna, bastı mı gaza !
İşte o zaman bambaşka bir canlı türü ile karşı karşıyasınız demektir.
Halbuki; sakince yol vermek bir başka sürücüye veya yayaya ya da bir sokak köpeğine , sokak kedisine; karşılıklı selamlaşma ile güzel bir an yaşamak da mümkün.
İnanın , böylesi daha güzel oluyor .
Saygılarımla, Mümin Abi,