Samsun haber – Trabzon’da yaşayan ve Yüksek Lisans öğrencisi olan 25 yaşındaki Umut Büyükkurt Samsun’da ilik verdi. Gönülden ve isteyerek ilik verilmesini gerektiğini belirten Büyükkurt, verilen hastayı bilmenin bir önemi olmadığını ve dünya üzerinde herhangi bir insanı kurtarmak için iliğini verdiğini söyledi.
“Maalesef onu kurtaramadık”
Arkadaşının kardeşine ilik verdiğini ama onun kurtulamadığını söyleyen Büyükkurt, “Seneler önce arkadaşımın kardeşi kan kanserine yakalanmıştı. Ben de arkadaşımın kardeşi için ilik vermiştim ama maalesef onu kurtaramadık. Bu yüzden tekrar ilik vermek istedim. Düzenli olarak Türk Kızılayı’na kan vermeye gidiyorum. Geçen sene de kan vermeye gittiğim zaman ilik vermek istediğimi söyledim. 2 ay önce Kızılay’dan aradılar ve Samsun’da ilik vereceğimi söylediler. Trabzon’da kan verdim ve nakil olacak kişi için Samsun’a geldim. İliğimi verdiğim kişiyi tanımıyorum. Bu gönülden yapılacak bir iş. Bir hastalıkta mutlu ve pozitif olmak nasıl hastalığın gerilemesine neden oluyorsa, gönülden bağış yapmak da işe yarıyor” şeklinde konuştu.
“Kök hücreler toplandı ve aynı gün içerisinde hastaya gönderildi”
Kök hücrelerin toplandıktan sonra aynı gün içerisinde hastaya gönderildiğini belirten Büyükkurt, “Sağlık kontrolünden sonra 5 gün boyunca kemikteki kök hücrelerin kana karışması için bir aşı vurundum. Bu aşı da insanın vücudunda bulunan kök hücre sayısını arttırmaya yönelikti. Örneğin vücudunuz da 5 bin tane kök hücre varsa bu aşılarla birlikte 10 bin oluyor. Bu sayede 5 bin kök hücre vücuttan alındığı zaman geriye yeterli sayıda kök hücre kalmış oluyor. Vücudumdaki kök hücreler toplandı ve aynı gün içerisinde hastaya gönderildi. İlik verdikten sonra hastaneden çıktım ve kendi arabamla Trabzon’a döndüm. Samsun’da kaldığım 5 gün boyunca Kızılay konaklama ve diğer tümihtiyaçlarımı karşıladı” diye ifade etti.
“Burada önemli olan nokta caymamaktır”
İlik vermekten son anda vazgeçenlere seslenen Büyükkurt, “Karşı tarafın Allah razı olsun demesi yeter. Ben de verirken kişi gözetmeksizin iliğimi verdim. Dünya üzerindeki bir insana hayat veriyorsunuz bu yüzden kim olduğu önemli değil. Kişi ilik vermeyi kabul edip işlemlere başlanıldığı zaman hastayı da ameliyat sürecine hazırlıyorlar. Hastanın kemiğinde bulunan bütün kök hücrelerini öldürüyorlarmış. Burada önemli olan nokta caymamaktır. Kişi 5 gün boyunca aşı olup sonrasında vermiyorum dediği zaman karşı tarafın hayatıyla oynamış oluyor. En son dereceye gelip vazgeçmemek gerekiyor. Tamam vereceğim deyip son gün vazgeçmenin cinayetten bir farkı yok. Son anda nakil işleminden vazgeçenler bilmelidirler ki, hastanın 1 hafta içinde nakil olması gerekiyor. Eğer olamazsa bir ay içerisinde hayatını kaybedebiliyor” dedi.
Müberra TAŞÇI
Seni yaradan Allah a hamd olsun ne mutlu seni yetiştiren anne ve baba ya.Allah her daim yanında olsun gül yüzlü kardeşim yeğenim
Sana helal olsun..
Allah senden razı olsun
Gönlünde güzel olan ne varsa seni ona kavuştursun
İnşallaH
Insanligin ölmedigini gormek umut verici