banner388
banner390
banner408

Aşı yaptırmayan ailelere İl Sağlık Müdüründen cevap

Çocuklarına aşı yaptırmak istemeyen ve reddeden aileler nedeniyle 14 bin 926 çocuğun ölüm tehlikesi ila karşı karşıya kalmasıyla ilgili Samsun İl Sağlık Müdürü Yrd. Doç. Dr. Muhammet Ali Oruç, “Bu tavır sadece aşılamayı reddeden aileleri ilgilendiren bir sağlık sorunu değil, başka ailelerin çocuklarının da sağlığını tehdit eder bir yaklaşımdır” dedi.

Aşı yaptırmayan ailelere İl Sağlık Müdüründen cevap

Çocuklarına aşı yaptırmak istemeyen ve reddeden aileler nedeniyle 14 bin 926 çocuğun ölüm tehlikesi ila karşı karşıya kalmasıyla ilgili Samsun İl Sağlık Müdürü Yrd. Doç. Dr. Muhammet Ali Oruç, “Bu tavır sadece aşılamayı reddeden aileleri ilgilendiren bir sağlık sorunu değil, başka ailelerin çocuklarının da sağlığını tehdit eder bir yaklaşımdır” dedi.

18 Ağustos 2018 Cumartesi 13:16
Aşı yaptırmayan ailelere İl Sağlık Müdüründen cevap

Samsun Haber - Samsun İl Sağlık Müdürü Yrd. Doç. Dr. Muhammet Ali Oruç, çocuklarına aşı yaptırmak istemeyen ve reddeden aileler nedeniyle 14 bin 926 çocuğun ölüm tehlikesi ila karşı karşıya kalmasıyla ilgili Samsunhaber.com’un sorularını cevapladı.

“Ölümlerin ve sakatlıkların önüne geçmektir”

 Yapılan aşılarla sakatlıkların önüne geçilebileceğini belirten Samsun İl Sağlık Müdürü Yrd. Doç. Dr. Muhammet Ali Oruç, “Aşıların içinde alüminyum var, bu ileride Alzheimer tehlikesini ortaya çıkarır, aşıda domuz ürünü var, aşıların içinde zararlı maddeler var, gibi birçok yanlış düşüncelerle son yıllarda ailelerimiz aşı yaptırmayı reddetme tavrı göstermektedir. Bu tavır son derece yanlış olduğu gibi, aşılamayı reddeden aileleri ilgilendiren bir sağlık sorunu değil, aşılamanın kapsayıcı etkisini de azalttığı için başka ailelerin çocuklarının da sağlığını tehdit eder bir yaklaşımdır. Bağışıklama insan sağlığı açısından günümüzde en etkili ve ucuz halk sağlığı müdahalelerinden biridir ve belirttiğimiz gibi aşılar sadece aşı olanları korumanın dışında, hastalığın toplumda aşı olmamış bireyle de yayılmasını önler. Bağışıklama hizmetlerinde temel amaç; toplumda, özellikle bebek ve çocuklarda aşı ile önlenebilir hastalıkların ortaya çıkışını engellemek, dolayısıyla bu hastalıklardan kaynaklanan ölümlerin ve sakatlıkların önüne geçmektir. Sağlıkla ilgili kazanımlarının yanı sıra; ekonomik ve sosyal kazanımlar da aşılama programlarının başarısı olarak değerlendirilmelidir. Yapılan çalışmalar aşılamanın herhangi bir nedenle kesintiye uğraması durumunda, çocuk yaş grubunda, yılda aşı ile önlenebilir hastalıklardan kaynaklanan 14 bin 296 ölüm gerçekleşeceğini ortaya koymaktadır” şeklinde konuştu.

“Aşılama çalışmalarıyla tamamen yok edilmiştir”

Büyük salgın ve ölümlere yol açmış olan çiçek hastalığının aşılama çalışmalarıyla 1977 yılından itibaren tamamen yok edildiğini ifade eden Müdür Oruç,  “Bugün itibariyle 13 hastalığa karşı rutin aşılama hizmeti veriliyor. Bu kapsamda doğan her bebeğin aşı takvimine uygun olarak Boğmaca, Difteri, Tetanoz, Kızamık, Kızamıkçık, Kabakulak, Tüberküloz, Poliomyelit (çocuk felci), Hepatit-B, Hepatit A, Suçiçeği, Hemofilus Influenza Tip B Menenjiti ile Konjuge Pnömokok (zatüre) aşıları tüm bebeklerimize ücretsiz olarak sağlık kuruluşlarında uygulanıyor. Yapılan aşılama çalışmaları sonucunda aşı ile önlenebilir hastalık hızlarında ciddi düşüşler yaşanmıştır. Özellikle 1924 -1944 yılları arasında büyük salgınlar ve ölümlere yol açmış olan çiçek hastalığı aşılama çalışmalarıyla 1977 yılından itibaren tamamen yok edilmiştir. Hastalık etkeni yok edildiğinden çiçek aşısı uygulamalarına da ihtiyaç kalmamış ve 1980 yılında ülkemizde ve tüm dünyada aşılama durdurulmuştur. Yine çok önemli bir çocukluk çağı bulaşıcı hastalığı olan çocuk felci (poliomiyelit) hastalığına karşı dünya genelinde yaygın aşılama çalışmaları yapılmış ve hastalık yok edilme aşamasına getirilmiştir” dedi.

“19 yıldır çocuk felci vakamız bulunmamaktadır”

2004 yılından bu zamana kadar tek difteri ve ölüm vakası olduğunu ve 19 yıldır da çocuk felci vakası görülmediğini söyleyen Oruç, “1988 yılında dünya genelinde 350.000 olan vaka sayısı 2017 yılında 22 vakaya kadar azaltılmıştır. Ülkemizde son çocuk felci vakası Kasım 1998 yılında görülmüş ve 19 yıldır çocuk felci vakamız bulunmamaktadır. Dünya Sağlık Örgütü tarafından Avrupa Bölgesi Poliodan Arındırılmış Bölge Sertifikası ile belgelendirilmiştir. Ülkemizde kızamık vaka sayıları 2001 yılında 30.509 iken, etkili kızamık aşılaması sonrası 2017 yılında vaka sayımız 84 ile sınırlı kalmıştır. 2010 yılından itibaren SSPE vakalarında belirgin bir azalma görülmektedir. Bu da 2005 yılından itibaren kızamık aşılama oranlarının artması ve bunun sonucunda kızamık vakalarının azalması ile uyumludur. Türkiye’de maternal ve neonatal tetanozun elimine edildiği 24 Nisan 2009 tarihinde DSÖ tarafından duyurulmuştur. 2004 yılından bu yana sadece 2011 yılında tek difteri ve ölüm vakamız olup, bu vaka dışında vaka görülmemiştir” diye konuştu.

Müberra TAŞÇI

Son Güncelleme: 19.08.2018 20:09
Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Avatar
ORHAN ÖLMEZ 2018-08-18 17:55:41

AŞI YAPTIRMAYAN AİLELERİN ÇOCUKLARI O HASTALIĞA YAKALANIRSA HASTANEYE GELMESİN OK?