Samsun Haber – Milli Eğitim Bakanlığını sert bir dille eleştiren Başkan Rüstem Kara, “Psiko-sosyal gelişimlerini engelleyen sınav maratonlarında yarıştırdınız. Birçok öğrencide sınav fobisi oluşturdunuz. Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz’ın bugünkü açıklamalarına göre, liseye girişte uygulanacak yeni sistemde sadece 8. sınıftan soru sorulacak sınav süresi 135 dakika, soru sayısı ise 90 olacak” diye konuştu.

“15 yılda yaptığı her değişikliğin yanlışlığını ortaya koymaktadır”

Üç yıllık eğitimin 60 soruda ölçülmesinin bilimsel olarak yanlış ve ölçme değerlendirme ilkelerine aykırı olduğunu belirten Başkan Kara, “Şimdi soru sayısı 90’a çıkarılmış olması olumlu bir gelişmedir. Ancak derslere göre soru sayısının dağılımı hala sağlıklı değildir. Ayrıca 135 dakikalık tek oturumlu sınav süresi öğrencilere uzun gelecektir ve mutlaka sınava 10 dakikalık ara verilmelidir. Sınavda sadece 8. sınıf programından soru geleceğini belirten Bakan, 6 ve 7. sınıf programlarından soru sorulmasının velileri, ilave kaynakları aramaya, dershaneciliğe iteceğini belirtirken maiyetinde görev yapan onlarca eğitim uzmanının bugüne kadar bunu göremediğini de ifade etmiş oldu. O halde sormak gerekmez mi, bu kişiler gerçekten uzman mıdır? Uzmansa hangi alanda uzmandır? Bakanın dediğine göre ‘Hiçbir çocuk tercih etmediği okula yerleşmeyecek’ Ancak fen liselerinin 33 bin, sosyal bilimlerin 10 bin, Anadolu liselerinin 340 bin olmak üzere toplam kontenjan sayısı 380 bindir. Kontenjanı az olan okullar daha çok öğrenci tarafından tercih edildiğinde oluşacak yığılma nasıl aşılacaktır? Son değişikliklerle sınav sistemi bize on yıl öncesine yapılan sınavlarda geri dönüldüğünü gösteriyor. Bu da Milli Eğitim Bakanlığı’nın son 15 yılda yaptığı her değişikliğin yanlışlığını ortaya koymaktadır.20 yıl önceki sınavların bile bugünküne göre daha sağlıklı olmasını bakanlığın başarısızlığının belgesi niteliğindedir”

“Sınav sisteminin en olumlu tarafı okul başarı puanlarının kaldırılmasıdır”

Kara eleştirilerine şöyle devam etti: “Okul başarı puanı aynı okulun iki sınıfı arasında bile farklı olabilen bir puandır. Özel okullarda bol kepçeden verilen bir puandır. Okul başarı puanı uygulaması ile yıllarca öğrencilerin sınav korkusunu oluşturdunuz. Öğrenci ile öğretmeni, öğretmen ile veliyi, öğrenci ile aileyi karşı-karşıya getirdiniz. Öğrencilerimizin yetenekleri doğrultusunda gelişimini engellediniz. Bu yanlışlığın düzeltilmiş olmasına bile sevinemiyoruz. Yarın tekrar getirdik denilirse hiç şaşırmayacağız. Eğitim-İş olarak biz, sınavı değil okulu önceleyen, eğitimde fırsat eşitliğini sağlayan, öğrencileri özel derslere ve dershanelere muhtaç bırakmayan, gençlerimizi sporsuz, sanatsız, sosyal donatılardan eksik okullara muhtaç etmeyen uygulamalı ve üretime dönük bir eğitim sistemini hep birlikte gerçekleştirmek için hazır olduğumuzu kamuoyu ile paylaşıyoruz”

Haber: Ekrem BİRCAN