Samsun haber - Türk Psikolojik Danışma ve Rehberlik Derneği Samsun Şubesi Başkanı Oğuz Özat, Adana’da yaşanan 3 yaşındaki kız çocuğunun cani babası tarafından tecavüz edilmesi olayı ve bununla beraber okullarda verilen cinsel istismara karşı eğitimler hakkında açıklamalarda bulundu.
Çocuklara verilen eğitimden ve çalışmalardan bahseden Özat, “İlkokul ve ortaokul öğretmenleri, öğrencilere kendilerini korumayla, mahremiyetle ilgili eğitimler veriyor. Bunun yanında PDR yani rehberlik çalışanları da öğrencinin üzerinde çalışmalar yapıyor. Özellikle mahremiyet konusu mahrem konular ve yaklaşımlar, temas sınırları, atılganlık çalışması dediğimiz mağdur olduğunda, bir sıkıntıyla ve sorunla karşılaştığında neler yapabileceği ile ilgili farkındalık çalışması yapılıyor. Bunun yanında zorbalık, yani akran da yapabiliyor bu istismarları. Salt cinsellik değil, her anlamda zorbalık mevcut. Empati çalışmaları yapılıyor. Okullar sürekli bunlarla ilgili çalışma içinde. Hatta 2017-2018 okul rehberlik planlarında temel hedef olarak konuluyor. Bizim her yıl 6 tane hedefimiz olur, bir tanesi cinsel istismar, zorbalık ve bunlara karşı önlemler. Biz sürekli çalışıyoruz. Çalışmalar yapılıyor, bir sıkıntı yok, halkımız da bunun farkında” diye konuştu.
“EĞİTİMLER İLKOKUL VE ORTAOKULDA VERİLMELİ”
Okullarda verilen eğitimin ilkokul ve ortaokul çağlarında verilmesi gerektiğinin altını çizen Özat, “Okullar ve eğitim konusunda özellikle buralardaki iş, ilkokul ve ortaokullardaki öğretmenlere düşüyor. Lise düzeyindeki bu eğitimler artık daha çok akademiktir. Değer eğitim, toplumsallık ve kişilik eğitimi, kişiliğinde kazanması gereken davranışlar gibi eğitimler lisede verilemez. Ama veriliyor ve olmuyor. Çünkü bu eğitim anaokulunda, ilkokulda ve ortaokulun ilk dönemlerinde verilir. Ortaokulun sonundaki bir çocuk artık ergenliğin ortalarındadır. Kişilik davranışları 0-6 yaş arasında gelişir. Daha sonra üzerinde ekleme yapılır. Bir çocuk temel etkileşimleri anne-babadan alır, daha sonra arkadaşlarıyla ve komşusuyla çocuklarla oyunda iletişimle alır. Onun üzerine bir bina oluşmaya başlar. Lisede ise o binayı başka bir şeye çeviremezsin. Üzerine koyacağın en fazla şey süslemeler olur” dedi.
“BU SPESİFİK BİR OLAYDIR”
Son yaşanan Adana’da 3 yaşındaki çocuğa yapılan cinsel istismar olayı hakkında da konuşan Özat, “Cinsel istismar ve zorbalıklar çocuklardan kaynaklı değil ama bunu yapanın da bir çocukluk dönemi var. Adana’daki olay, bu spesifik bir olaydır. Bu olayın üzerine bu kadar gidilmesi de yanlış. Bu olay ruh sağlığı yerinde olmayan bir insanın yaptığı bir davranış. Toplumumuzda olaylar nadir olarak gerçekleşiyor, çok fazla değil. Sadece bizim toplumumuzda da değil, başka toplumlarda daha fazla. Bu olay halkımzıda bir paranoya oluşturdu. Özellikle 0-12 yaş arası çocukları olan aileler, kendi çocukları üzerinden özdeşim kurup çok etkilendiler. Cezaların yetersiz olmasının üzerine gittiler, idam istediler. Bu kişi bu oayı yaparken hangi olumsuz davranışlar ve düşünceler içerisindeydi, bunu anlamaya ve problemi çözmeye dönük çalışmalar yapmamız gerekir. Neden böyle hastalıklı bir hale geldi ya da Türkiye’deki cinsel suçlar neden böyle hastalıklı devam ediyor?” şeklinde konuştu.
“İNSANLAR BİRBİRİNE GÜVENEMİYOR”
Türkiye’de bu olayların kullanıldığından söz eden Özat, “Mesela artık sokakta bir çocuğu sevemiyorsun. Artık insanlar çocuklarını hiçbir şekilde boş bırakmıyor. İnsanlar birbirine güvenemiyor. Millet olma bilincimize bir zarar var burada. Aslında bakarsak koskoca 81 milyonda Adana’dan böyle bir olay çıktı ya da 2 sene önce Özgecan olayı gibi. Maalesef oluyor, yaşanıyor. Samsun da nüfus olarak arttı, 3 milyona geldi. Samsun’da böyle bir olay olduğunda şöyle düşünmemiz lazım 3 milyonda bir. Böyle düşünmemiz gerekir” dedi.
Ahlaki sorumluluk kişiye has olmalı, bunun yanında milli ahlak şart, Türk Ceza Kanununda değişiklikler yapılmalı , insanların deliliğe vurup da suç işlemelerinin tek sebebinin cezalardaki caydırıcılık prensibinin az olması diye düşünüyorum.
Bana göre iyimser düşünmüşsünuz. Olan daha fazla olay var . Ancak çocuklar ya bilmiyor anlamıyor ya da tanıdıktan korkuyor . İlla istismar değil taciz de çok yaşanıyor. Malesef sapık erkekler en yayınlardan çıkıyor.
Şimdi delilik vs diyemeyiz bu olaylar hayli fazla cezalar caydırıcı değil iyimser dusunmussunuz bı empati yapmak gerekirse çocukluğu gençliği biten o yavrumuza ve ailesine yapmaliyiz