Samsun Haber - Facebook, youtube, twitter, instagram gibi sosyal medya siteleri artık hayatlarımızın vazgeçilmez bir parçası. Sosyal medya siteleri zaman içinde kendi davranış kalıpları, kendi trendlerini ve kendi fenomenlerini oluşturdu. İnsanlar, sosyal medyayı artık kısa yolda ünlü olma olarak görüyor. Bu durum sosyal medyada normal hayattaki davranışlarımızın dışında davranışlar sergilememize sebep oluyor. Sosyal medyada daha cüretkar, daha rahat tavırlar sergileyerek mahremiyet sınırlarını zorlayan paylaşımlarda bulunuyoruz. Özellikle büyüme çağındaki gençlerde bu tip davranışlara daha sık rastlanıyor.
“Çocukların Sosyal Medyayı Kullanması Normal Çünkü Sevilmek İstiyorlar”
Sosyal medya ve internet kullanımı üzerine açıklamalar yapan Türk Psikolojik Danışman ve Rehberlik Derneği Samsun Şube Başkanı Oğuz Özat, insanların ve özellikle gençlerin sosyal medya hesaplarında yaptıkları paylaşımların insanın doğal ihtiyaçlarının sonucu olduğunu fakat sosyal medya kullanımı eğitimi verilmemesinin tehlikeli sonuçlara sebep olabildiğini belirtti.
Özat, “Çocukların bu ihtiyacı normal. İnsanoğlu sevilmek ister. Saygı görmek ister. Önemsenmek ister. Bu temel bir ihtiyaçtır. Psikolojik kuramcılar diyor bunu. Ünlü olmak istiyor. Bu psikoloji insanın içlerinde var. Biz buna cinsel enerji diyoruz, saldırganlık enerjisi diyoruz. Para kazanmak istiyor. Önemsenmek istiyor. Bunun da temelinde yatan aslında güç sahibi olmaktır. Ne kadar önemsenirsen o kadar güç sahibi olursun. Bu da insanın içinde var. Bu davranışa baktığımız zaman bu istekler normal” diye konuştu.
“Çocuklar, 5 Milyar İnsana Açık Bir Ortamla Baş Başa Kalıyorlar”
Özat, İnsanın doğasından gelen isteklerin tehlikeyi olduğu noktayı ise şu şekilde açıklıyor; “Sıkıntı şurada başlıyor. Gençler, bu paylaşımları yaparken tehlikelere açık bir halde yapıyor. Örneğin; baba eve gelince ‘Çocuğum nerede?’ diye soruyor. Odasın olduğunu öğrenince rahatça oturup televizyonunu izliyor. Fakat çocuk içerde tek başına değil; 5 milyar insana açık bir ortamda. Odadaki çocuk açmış sınırsız interneti kendisi. Hiçbir şekilde denetimli takip yapılmıyor. Sorunumuz şu; sosyal medyayı doğru kullanmayı öğrenemiyoruz. Sosyal medyayı kendi kişisel gelişimimiz kendi hayat stilimiz için kullanmayı öğrenemiyoruz. Çocuklar, ünlü olmak isterken bile nasıl ünlü olacaklarını bilmiyorlar. O videoları çeken çocuklarımızın binlerce fanı var belki de. Ama o ‘fan’ların için onlarca sapık var. Çocukların gerçeklerle yüzleşmesi lazım. Her gün okullarda vakayla karşılaşıyoruz. Belli bir süre sonra tehdide başlıyorlar. Belli bir süre sonra cinsel istekler başlıyor. Bundan sonra çocuk korkular başlıyor. Çünkü sosyal medyada bir şeyler göstermiş. Bunu ailesine de söylemiyor. Türk aile yapısı belli çünkü” şeklinde konuştu.
“İnternet Kullanımı ve Sosyal Medya Eğitim Gerekli”
Özat, bu tehlikenin önlemesi için ortaokulların seviyesinden başlanarak uygulamalı şekilde internet ve sosyal medya kullanımı eğitiminin verilmesi gerektiğini belirtti. Özat, sosyal medya eğitiminde ailelerin etkili olamayacağını söyleyerek, “Çünkü annelerimiz-babalarımız internetle büyümediler. Bu dünyayı tam bilemiyorlar. Bundan dolayı, internete ve sosyal medyaya karşı alanında uzman kişilerin çocukları sistemli bir şekilde eğitmesi gerekli. Ders olarak konulmalı. Bu senede 3 tane 5 tane psikolojik danışmanın yapacağını kalabalık bir ortamda 1er saatlik yapacağı ‘internetten sakınma’ konferansıyla olacak iş değil. Ders olarak verilmesi lazım. Bu dersin için de sosyal medya kullanımı da olmalı” dedi.
Yasir BABA
