Samsun haber - Dopdolu içeriğiyle Nisan-Mayıs sayısına hazırlanan Samsunhaber.COM Dergisi'nde birbirinden renkli röportajlar yer alacak. Forbes en zengin 100 Türk listesine giren Samsun doğumlu Hüseyin Can Yıldırım, Samsunhaber.com Dergisi'nin Nisan-Mayıs sayısı için çok özel açıklamalarda bulundu.
Mütevazı kişiliğiyle dikkat çeken Hüseyin Can Yıldırım, röportajda gelecek planlarından ve 3 ay önce hayatını kaybeden babası Yıldırım Holding CEO'su Mehmet Yıldırım'ın kendisine kazandırdığı iş ahlakından birçok konuya kadar çeşitli açıklamalarda bulundu.
Biraz kendinizden bahseder misiniz?
Ben 1991 yılı Haziran ayında Samsun'da doğdum. 12 yaşıma kadar Samsun'daydım daha sonra İstanbul'a yerleştik. Lise son sınıfta yani 17 yaşımda da eğitimimi tamamlamak üzere Amerika'ya gittim. 23 yaşımda babamın işlerine yardımcı olabilmek adına Türkiye'ye geri dönüş yaptım ve 4 yıldır da Türkiye'deyim.
Eğitiminizi yurt dışında tamamladınız. Neden Menlo College'e geçiş yaptınız?
Üniversiteye San Jose State Üniversitesi'nde başladım. Silikon Vadisi'nin yakınında bulunduğu için mühendis olarak mezun olanlar Silikon Vadisi'nde işe başlıyordu. O yüzden ilk olarak San Jose State Üniversitesi'nde okumak istedim. Daha sonra Türkiye'deki işlerinde büyümesiyle birlikte hedefimi finans için Menlo College'e geçtim. Menlo College'den de mezun oldum.
Amerika'dan Türkiye'ye gelme kararını nasıl aldınız?
Türkiye'ye babama yardımcı olmak için geldim. Babam kendisini operasyon alanında geliştirdi ben ise finans yönünde. Ailemizde 3.kuşaktan ilk çalışan ben oldum.
Kendi şirketiniz haricinde başka bir kuruluş bünyesinde çalıştınız mı?
Benim eğitim sürecim üniversiteyle bitmedi. Ayrı bir eğitim sürecine daha girdim. Bu süre zarfında belirli projelerde yer alıp bu projelerin nasıl ilerletileceği konusunda deneyim kazanmak istedim. Daha sonra alt yapıyı kurup, dışarıdaki şirketlerde çalışma yöntemini uyguladım. Ben ilk önce kendi şirketimin proje finansman bölümünde başladım. Sonrasında ise Garanti Proje Finans ve AK Portföy’de iş deneyim oldu.
İş yönetim tarzınızda babanızdan ne gibi özellikler aldınız?
Benim babam çok alçakgönüllü bir insandı. Babam için insanların konumu, pozisyonu önemli değildi, herkes gözünde eşitti. İster CEO olsun ister kepçe operatörü olsun ikisi de aynıydı onun için. Herkesin derdini kendisine dert yapıp çözmek için uğraşırdı. Bu konuda kendisiyle gurur duyuyorum. Ben de kendi şirketimde veya dışarıda çalıştığım işlerde çalışanları kardeşim, abim, ablam olarak gördüm. Babamdan böyle gördüğüm için bunu devam ettiriyorum.
Çok güzel bir şey daha babam insanların sınırlarını bilirdi ve düşünce sınırlarını zorlamaya çalışırdı. Babam bana hep iş ile ilgili varsayımlarda bulunarak çözüm üretmemi sağlardı. Ben de artık insanların sınırlarını anlamaya çalışıp, onlara hep bir fazlasını vererek kendilerini geliştirmelerini sağlıyorum.
Babam çalışmaktan çok zevk alırdı. Onun için saat asla sorun değildi. Hatırlıyorum tatile çıktığımızda bile bize fazla vakit ayıramazdı. Ama bunların hepsini gerçekten zevk aldığı için yapıyordu. Ben de şuan finanstan zevk alıyorum, bu yolda ilerleyeceğim.
İş sektöründe gelecek planlarınız nelerdir?
Ben finansal kuruluşa yönelmek istiyorum. Şuan şirketler özellikle Türkiye'de sanayiciliğe yönelmiş durumda ve bu şirketler bankalardan para desteği alıyor. Türkiye'de bu desteği sağlayan sadece bankalar var. Yurt dışında bunu destekleyen özel şirketler kurulmaya başladı.
3 sektörde iş yapmak istiyorum. Bunlardan birincisi borsa, Amerikan borsasını yakından takip ederim. İkinci yatırım yapmayı planladığım sektör Melek Yatırımcılık ve üçüncü sektör ise az önce bahsettiğim konu Finansal Araçlar.
Samsun sizin için ne ifade ediyor?
Doğma büyüme Samsunlu olduğum için Samsun'un bendeki yeri çok ayrıdır. Çok yakın olduğum çocukluk arkadaşlarım da Samsun'da yaşıyor. Samsun'dan ne kadar uzak yerlerde yaşasam da buradan kopamadım. Tarih kitaplarında hep ele alınır ya; Atatürk ilk mücadeleyi Samsun'da başlattı diye, onun verdiği gurur ile yaşıyorum. Çocukluk anılarım Samsun'da geçti, pazar günleri babamla birlikte Şifa Hamamı'na gider, kahvaltılarımızda hep pide olurdu. Samsun'a gelince huzur buluyorum. Burada bir yazlığımız var her yaz en az iki ayımı burada geçiriyorum. Babaannem de burada yaşıyor, sık sık onu ziyarete geliyorum. Mezar ziyaretlerini gerçekleştiriyorum. Hayatımın kadınıyla da Samsun'da tanıştım ve 5 senedir güzel bir birlikteliğimiz var.
Forbes Zenginler Listesi 2018'de (En Zengin Türkler) yer almak size ne hissettirdi?
Forbes en zengin 100 Türk listesinde yer almak gurur verici. Ama bu başarı bana ve kardeşime ait değildi. Bu başarı rahmetli babamın başarısıdır. Keşke hayatta olsaydı da kendi ismini görebilseydi o listede. Dediğim gibi babam o kadar güzel işler yapıp bize böyle bir varlık bırakmış ki bütün Türkiye'de tanınan bir aile konumuna geldik. Benim ve kardeşimin birinci vazifesi bu varlığı koruyarak daha da ileriye götürmek. Tabiki babamın ilkeleri doğrultusunda...
Babamızın adına Mehmet Yıldırım Vakfı adı altında kar amacı gütmeyen vekazanılan tüm gelirin ihtiyaç sahibi kişilere verileceği bir vakıf kurma hayalimiz var. Üstelik kuracağımız bu vakıfta yine ihtiyaç sahibi kişiler çalışacak.
Endüstri 4,0 (4. Endüstriyel Devrim) hakkında ne düşünüyorsunuz?
Teknolojiden hiç bir zaman kaçamayız, hayatımıza kattığı kolaylıklar ve rahatlıklar tabiki de var. Bunun beraberinde getirdiği zararlar da var. İnsan gücü azalarak makineleşme artıyor. Bir yandan yarar sağlarken bir yanda da zarar veriyor, bu iki dengeyi kurabilmek ülkelerin elinde. Eğer bu başarılabilirse daha ileriye gideriz.
Bir kaç ay önce basında hakkınızda bir takım haberler çıktı. Babanızın vefatından ardından Yıldırım Holding’in diğer ortakları amcalarınıza dava açtığınıza dari. Bu konuda okurlarımızı aydınlatır mısınız?
Türk Ticaret Kanunun ortaklara tanıdığı çok güzel bir madde var. 493 sayılı madde uyarınca şirket hisselerinin boşanma, miras gibi yollarla geçişi durumunda, eğer siz çalışmak istemiyorsanız diğer şirket ortaklarına satın alma hakkı tanınıyor. Çıkan o haberler biraz abartılmış. Şuan hukuki bir boşluktayız. Kardeşimle birlikte pay defterine yazılmak için bir ihtarname çektik. Belirlenen 90 günlük süre zarfında ya pay defterine adımız yazılacak, ya da hisselerin gerçek bedelinde satın alınması gerçekleşecek. Bu sürecin bitmesine çok az kaldı ve biz bu iki yol için de hazırlığımız yaptık. Yaklaşık 12 avukatımız gerekli incelemeleri yapıyor. Burada nihayi karar amcaların takdiri olacak. Onların kararına kalmış bir durum. Hangi yolda ilerlemek isterlerse bizim için bir sorun yok.
Dergimizi Turkcell Degilikten de indirebilirsiniz.