Samsun haber - El Veren İnsan Derneği (ELVİNDER) Başkanı Yeşim Gürsoy, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya’nın açıkladığı ‘iyi hal’ indiriminin kaldırılacağı konusu hakkında çarpıcı açıklamalarda bulundu. Gürsoy, yıllardır cinsel istismar konusunun üzerinde durduklarını, bu konuda çalışmalar yaptıklarını belirterek, “2002 yılında çeşitli sivil toplum kurullarında başlayan çalışmalarımızın en başında gelen konulardan bir tanesi cinsel istismar. Özellikle çocuklar konusunda en tahammülü zor vakaların başında ensest geliyor. Pedofili dediğimiz trajik gerçek, bütün dünyada olduğu gibi ülkemizde de çok büyük bir sorun olarak karşımızda duruyor ve bizim şehrimizde özellikle isim vermek istemediğim birçok ilçemizde bu sorun bizlerin çalışma sahaları içinde ilk sıralarda yer alıyor. Sadece kız çocuklarına yapılıyormuş gibi baktığımız bu olaylara erkek çocuklarımızın da hiç azımsanmayacak kadar maruz kaldığını biliyoruz” dedi.
“Yaptırım gücü yüksek uygulamalar yok”
Yıllardır bu konunun mücadelesini veren gönüllü kişiler olduklarını dile getiren Gürsoy, “Aile Sosyal Politikalar Bakanlığımızın sayısız eğitim programlarına, çalıştaylarına katıldık. Gerek AB birliği gerekse İçişleri Bakanlığının İsveç kalkınma ajansıyla ortaklaşa yürüttüğü ve Türkiye de on iki pilot il içerisinde yer alan ilimizde de Valiliğimizin Koordinasyon Kurulu çerçevesinde uygulanan Kadın Dostu Kentler Projesi içinde çok yoğun çalıştığımız bu konuların hala daha çözüm süreci noktasında kesin çizgilere, yaptırım gücü yüksek uygulamalara geçilememesinin de üzüntüsünü her gün yaşıyoruz. Yoğun eğitimler düzenliyoruz. Bakanlığımızın birimlerinden destek alıyoruz. Samsun da bu konuların dillendirilmesinin bile yasak olduğu sayısız uyarı aldığımız dönemlerden bu günlere artık konuşur tartışır hale geldik. Bu durumdaki çocuklarımız diğer çocuklarla aynı kurumlarda kalırken sayısız sorun yaşanırken onların durumlarının farklılığının kabul edilip Çocuk Destek Merkezleri kurularak Samsun’da 2011 yılında uygulamaya geçti ve bu durumdaki çocuklar özel destek almaya başladı” diye konuştu.
“Bakanımızın indirimi kaldıracağız demesi beni sevindirmiyor”
Sorunun büyüklüğünü basına yansıyan vakalardan gördüklerini ve bu konu üzerine dikkat çekmek istediklerini söyleyen Gürsoy, “Ama trajedi öyle arada duyduğunuz vakalardan çok büyük. Bunun bilinmesine karşılık hala daha cezaların tam olarak yaptırım gücü haline dönüştürülmemesi işte Sayın Bakanımızın daha yeni 2018 de bu konuyu iyi hal indirimini kaldıracağız demesi beni çok sevindirmiyor. Bizlere bu konular basına çok çıktıkça özendirici oluyor bu normalleşiyor diye uyarılar yapılıyor bunu da kabul etmiyorum” şeklinde konuştu.
“Neden uygulayamıyoruz?”
Dünyada bu durumun önüne geçilmesinin tek yolunun ağır cezai uygulamalar olduğunu vurgulayan Gürsoy, ”Bunun olumlu sonuçlarının bilinmesine rağmen biz neyi bekliyoruz? İzleme önleme komisyonları kurulalı TBMM nerdeyse on yıldan fazla oldu. Bu kadar çok vahim vaka önümüzde varken hala daha bu konunun önemini neden vurgulayamıyor? Bizler Sayın Bakanımızın açıkladığı konuda en ufak bir tavizin kabul görmeyeceği konusundaki açıklamasının en kısa sürede hayata geçmesini dilediğimiz gibi erken yaşta evliliklerde anne baba rızasıyla olur verilmesinin de kaldırılmasını hatta aileye suç duyurusunda bulunup ceza almalarının gerektiğini de savunuyoruz. Kendini savunamayan bir çocuğun ailesi durumunda bu rızanın oluruyla da bu duruma maruz kalması kabul edilir değil ve artık en acil çıkarılacak yasalarla bu durumların ülkemizde kabul görmediğinin bir yaptırım gücü olduğunun bilinmesi gerekiyor. Yıllardır bu konuları tartışıyoruz bildiğimiz şeyi neden uygulayamıyoruz?” dedi.
“Cezai uygulamalarda hayata geçer”
Bu konuların yıllardır en acı haliyle yaşandığını ve toplumun bu konuyu dillendirmekten mahrum olduğunu söyleyen Gürsoy, “Kadınlar çocuklar bunları dillendiremiyorlardı. Bu olaylar artmadı aynı şiddetle yaşanıyor sadece basın sayesinde artık sadece konuya eğilen kişilerde değil her yerde tartışılır konuşulur hale geliyor. İşte bu kadarla bile daha bazı konular için yeni kararlar alacağımızı açıklıyoruz. Belki toplumsal baskı meclisimizi ve karar verici mekanizmalarımızı çok daha fazla tetikler de cezai uygulamalar da hayata geçer” diye konuştu.
“Yaptırım gücünün yetersizliği suçu artırıyor”
Adalet Bakanlığının cinsel istismar konuları hakkında daha hassas olması gerektiğini belirten Gürsoy, “Suçu işleyip kolayca dışarı çıkıyorlar, kanunlardaki maddelerin açıklığından faydalanan kendini sokakta buluyorlar. Aynı şey madde ile mücadele içinde geçerli. Polis yakalıyor kanun cezayı veriyor ceza uygulamasının kanunlar arası onayları iki yıl sürüyor, cezayı alan dışarda. Hal böyle olunca suç işlemekten korkmayan kanunla da cezalandırılmayınca tekrarlanıyor. Bu olayların dillendirilmesinin özendirici durum olarak görülmesinden çok, cezai uygulamaların yaptırım gücünün yetersizliği bence suçu tekrarlatıp artırıyor. Önce yakalandı diye okuyoruz, bir saat sonra serbest kaldı. Bence oturulup kanunlar tartışılmalı olayların basına yansıması değil” dedi.
“Her türlü işbirliğine açığız”
Cinsel istismar konusunda Sivil Toplum Kuruluşlarının ve basın mensuplarının bütün toplumsal duyarlılığı hat safhaya taşıması gerektiğini de belirten Gürsoy, “Bakanlıklarımızla paralel bu konuların çözümü için hiç durmadan çalışmalı, yaptırım gücü cezai uygulamaların hızlandırılması için üstümüze ne düşüyorsa yapmalıyız. Her toplantıda belirttiğimiz gibi bir kez daha belirtmek isterim biz devletimizi toplumsal sorunların çözüm noktasında gönüllü neferleriyiz. Her türlü işbirliğine açığız. Üstümüze düşen neyse görev almaya hazırız” şeklinde konuştu.
türkiye de sucu işleyen mi cezalandırılıyor . yoksa mağdurmu. Polis yakalasa ne olacak.. bu cezalar bu ülke düzelmez. Suç oranları artış var. cana mala karşı suçlar artıyor.. EN AZ CEZALAR YÜZDE ELLİ ARTILMALI.. YOK KİMSE GÜVENDE DEĞİL. REİSE DUYURULUR.
ESNAFIM CAN GÜVENLİĞİM YOK. KİMSE CEZADAN ADALET KORKMUYOR.. SOKAKLAR BAŞI BOŞ SERSERİ TAKIMI DOLU . İLLA ÖLÜM OLMALI.. CEZALAR YETERSİZ.. VATANDAŞIN CAN GÜVENLİĞİ OLMASA . YAŞAMAK NİYE