banner388
banner390
banner408

“Sadece Diyanet Eğitim vermeli”

Okullarda yürütülecek olan Diyanet’in “Gençlik Çalışmaları Yönergesi” uygulaması hakkında Türk Eğitim-Sen Samsun Şubesi Başkanı Levent Kuruoğlu, “Tarikatlar ve cemaatler faaliyetlerine devam ederse ve bir yandan da Diyanet eğitim verirse karışıklıklar yaşanacak. İlerleyen zaman içerisinde yeni bir FETÖ gibi terör örgütlerini doğurur” dedi.

“Sadece Diyanet Eğitim vermeli”

Okullarda yürütülecek olan Diyanet’in “Gençlik Çalışmaları Yönergesi” uygulaması hakkında Türk Eğitim-Sen Samsun Şubesi Başkanı Levent Kuruoğlu, “Tarikatlar ve cemaatler faaliyetlerine devam ederse ve bir yandan da Diyanet eğitim verirse karışıklıklar yaşanacak. İlerleyen zaman içerisinde yeni bir FETÖ gibi terör örgütlerini doğurur” dedi.

16 Şubat 2018 Cuma 14:40
“Sadece Diyanet Eğitim vermeli”

Samsun haber - Diyanet İşleri Başkanlığı’nın hazırladığı “Gençlik Çalışmaları Yönergesi”ne göre, Diyanet personeli okulları düzenli aralıklarla ziyaret edecek, “gençlerle iletişime geçecek”. Gençlik çalışmaları müftülükler tarafından yürütülecek. Genç kadrolar oluşturup okullara gidilecek. Diyanet’in bu uygulaması için de Türk Eğitim-Sen Samsun Şubesi Başkanı Levent Kuruoğlu açıklamalarda bulundu.

Türkiye’de son dönemde tarikatlar, cemaatler, vakıflar ve dernek adı altında kurulan grupların Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı okullarda faaliyet yürüttüğünü belirten Kuruoğlu, “Bu faaliyetlere biz, dün de ve bugün de karşı olduğumuzu ifade ediyoruz. Milli Eğitim kesinlikle dışarıdan bir müdahaleye açık olmadan eğitim yapması gerekiyor. Burası tarikatların, cemaatlerin ve diğer tüm grupların karışabileceği, konferans vereceği, insan değiştirebileceği yerler olmamalı” diye konuştu.

RESMİ KURUM, RESMİ EĞİTİM

Okullarda dini bir uygulama olacaksa bunun Diyanet tarafından yapılması gerektiğini vurgulayan Kuruoğlu, “Bunun önlemlerinden bir tanesi de insanların dini ihtiyaçları da varsa şayet, bunun resmi kanallar tarafından, sadece Diyanet tarafından yapılması gerekir. Tarikatların, cemaatlerin, vakıfların tamamının bu kurumlardan çıkartılarak, uzaklaştırılarak bir çözüm bulunması buna bağlıdır. Çünkü Milli Eğitim’de kimin ne yaptığı belirsiz bir duruma düştü. Sadece Diyanet’in konferanslar ve eğitim verebildiği bir organizasyon iyi olur. Devletin resmi kurumu, resmi bir şekilde eğitim verecek. Bir karşılığı var yani burada ama tarikatlar ve cemaatler faaliyetlerine devam ederse ve bir yandan da Diyanet eğitim verirse karışıklıklar yaşanacak. İlerleyen zaman içerisinde yeni bir FETÖ gibi terör örgütlerini doğurur. Yeni sıkıntılar ortaya çıkar. Bence derhal bu noktadaki vakıf ve derneklerin, tüm tarikatların Milli Eğitim’den uzaklaştırılması lazım, Diyanet’in tek başına bu noktada verilecekse eğitim vermesi lazım” dedi.

“BU İŞLER HASSAS MESELELER”

Okullarda dini eğitimi veren Din Kültürü öğretmenlerinin yeterli olduğunu dile getiren Kuruoğlu, “Aslında Diyanet’e de gerek yok, Din Kültürü öğretmenlerimiz var. Onlar yeterli derecede eğitim veriyorlar aslında ama madem ki vatandaşlarda öyle bir ihtiyaç var, ihtiyaç varsa Diyanet versin. Diyanet resmi personeliyle bu işi yapacaksa olur. Çünkü bu işler hassas meseleler. Biz bu işe de insanların safiyane duygularının kandırılarak cemaate nasıl üye yapıldığını, oradan da nasıl darbeye kalkıştığını beraber izledik. Şimdi aynı şeyi tekrar yaşamamak için böyle bir uygulamanın olması doğru olabilir” şeklinde konuştu.

Son Güncelleme: 16.02.2018 14:41
Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Avatar
er 2018-02-16 14:54:49

Sorsan fatihayı okuyamayacak yada yanlış okuyacak insanlar, dini eğitimi yeterli görebiliyor... En büyük sorumuz işte bu!

Avatar
Cemal 2018-02-16 20:49:45

En büyük sorunumuz okumak değil. Sorunumuz okuduğunu anlamamak. Okuduğunu yorumlayamamak. Okuduğunun ne anlattığını, onu nerede kullanacağını, ondan ne ders çıkartması gerektiğini kavramak. Kuran ı ve ayetlerini kavrayamadıktan sonra komple ezbere okusan ne faydası var. Fetöcülerde sorsan hepsi hafız. Ama hepsi vatan haini. O yüzden mesele okumak değil mesele manayı kavrayıp vatana millete hayırlı işler yapmak.

Avatar
Bilgin 2018-02-16 22:58:46

bu adamın ne korkusu var acaba bu kadar korkuyor türkiye den insanlar elektriği sadece tekyerden mi alıyor sen yeterki ilim öğrenmek iste sağa sola saldırma