Samsunhaber.com'a özel açıklamalarda bulunan Kuzey Kent Yapı Denetim Yönetim Kurulu Başkanı Tolga Dede deprem ve yapı dayanıklılığı hakkında şu sorulara cevap verdi:
•Samsun’da kaç tane yapı denetim firması var?
-Samsun’da 39 adet yapı denetim firması vardır.
•Yapı denetim firmalarının görevleri nelerdir?
-Yapı denetim firmaları, ülkemizde inşaatların sağlam, güvenilir olmasını sağlamak ve gelecek nesillerin huzur içinde yaşayabilmeleri için binaların inşası sırasında gerekli olan denetimleri yerinde devlet adına yapmak için görevlendirilmişlerdir. Kısacası sorunsuz bir şekilde yerinde imalat için kilit taşı görevi üslenmektedirler.
•Samsun’da deprem riski var mı?
-Samsun ilimiz 2. derece deprem bölgesinde yer almaktadır. Güncellenen deprem tehlikesi haritasına göre Samsun resmi olarak iki ayrı fayın tehdidi altına girmiştir. Bunlardan ilki Karadeniz kıyısına 10 km mesafede ve kıyıya paralel olarak batıdan doğuya doğru uzanıp Sinop’ta son bulan Karadeniz fay hattı, bir diğeri ise Kuzey Anadolu fay hattıdır. Bu iki fay hattı 7,6 şiddetinde deprem üretebilme potansiyeline sahiptir. Bunlara ek olarak Vezirköprü, Havza ve Ladik ilçelerimiz haritada kırmızı bölgede bulunmaktadır. Bu bilgiler ışığında halihazırda büyük önem taşıyan yapı denetim uygulamalarının önemi Samsun ili için artık daha da artmıştır.
•Samsun ve Türkiye depreme ne kadar hazırlıklıdır?
-Samsun’da yapı denetim uygulamalarına geçiş 2011 yılında gerçekleşmiştir. Bu tarihten önce inşa edilen binaların depreme karşı dayanıklı olduğu konusu tartışmaya açıktır. Türkiye geneli olarak düşünüldüğünde de yapı denetim uygulamalarından önce imal edilmiş binalarda durum aynıdır. Yakın zamanda devletimizin kentsel dönüşüme ağırlık vermesi ve hızlandırması, zaman içinde Türkiye’nin depremlere daha hazır hale gelmesini sağlamaktadır.
•Beklenen İstanbul depremiyle alakalı olarak İstanbul’u nasıl bir tehlike bekliyor?
-Batı Anadolu fay hattı ve Doğu Anadolu fay hattının deprem üretmesinden sonra Kuzey Anadolu fay hattının üreteceği büyük İstanbul depreminin gerçekleşmesi an meselesidir. Nüfus yoğunluğunun fazlalığından dolayı deprem anında toplanma alanı olarak kullanılacak alanlara yapı inşa edilmesi, zemin bakımından bina inşasına uygun olmayan bölgelere yerleşim yerlerinin kurulması, yapı denetimden önce inşa edilmiş binaların sayıca fazlalığı, olası büyük İstanbul depreminde birçok vatandaşımızın evlerinden olmasına, yaralanmasına ve hayatını kaybetmesine neden olacaktır. Bu yüzden devletimizin, üzerine yoğunlaştığı kentsel dönüşümü olabildiğince daha geniş alanlara yayılması ve hızını arttırarak devam ettirmesi gerekmektedir.
•Projelendirme aşamasında zemin etüdünün önemi nedir?
-Her ne kadar ‘’Binanın temeli sağlam olursa, bina da sağlam olur’’ düşüncesi yaygın olsa da, depreme karşı imal edilebilen en dayanıklı bina dahi inşa edilse, o binanın oturduğu zemin zayıfken güçlendirilmediği takdirde bina depreme karşı dayanıksız olacaktır. Bu yüzden binanın sağlamlığı zeminden başlar. Zemin etüdünden sonra binada kullanılacak olan malzemeler ve yapının taşıyıcı elamanlarının kesitleri belirleneceği için zemine açılacak olan sondaj kuyularının önemi büyüktür. Sondaj kuyularının sonuçlarına göre yapılan zemin etüdünün hazırlaması aşamasında zeminin detaylı irdelenmesi gerekir. Taşıma gücünün, yatak katsayısının, geoteknik parametrelerinin doğru verilmesi ve binanın bunlara göre tasarlanması gerekmektedir.
•Temel yalıtımının yapılması veya yapılmaması durumlarında binada oluşacak etkiler nelerdir?
-Temel yalıtımı yapılmayan bir binada kullanılan donatılar korozyona uğrar, beton ise deforme olur. Zemin etüt çalışmalarından sonra bina tasarlanır, yerinde imal edilir, fakat temeli zeminden alacağı suya karşı yalıtılmazsa, o bina zaman içerisinde zayıflayacaktır. Ülkemizin en çok yağış alan Karadeniz Bölgesinde bulunan Samsun ilimiz için, binalardaki temel yalıtımı daha da önem kazanmaktadır. Temeli iyi yalıtılmış olan bir bina uzun seneler boyunca güvenle ayakta kalacaktır.
•Depreme dayanıklı yapı tasarımında taşıyıcı sistem seçiminin önemi nedir?
-Yıkıcı depremlerden çıkarılan dersler, depreme dayanıklı taşıyıcı sistem tasarımında aynı önemde üç temel koşulun bir araya getirilmesi gerekliliğini ortaya koymaktadır. Bunlar, depreme dayanıklı mimari tasarım, yönetmeliklere aynı zamanda şartnamelere uygunluk, son olarak da nitelikli malzeme uygulanmasının denetimidir. Bu üç temel koşul sağlanarak taşıyıcı sistem seçildiği takdirde ortaya çoğu yıkıcı depreme karşı koyabilen bir yapı çıkacaktır.
Haber: Sümeyye GÖKYAR
Yerinde ve çok faydalı bilgiker
Samsun acilen şehir olarak elden geçirilip kentsel dönüşümde yol almalıdır.bu konuda büyükşehir kesinlikle sınıfda kaldı. Sahilden baınızı kaldırıp samsunun çehresi olan hastane mah ,kökçoğlu , cedit mahallesine bakınız ! Bir bir üstüne binmiş şehrin sülüyetini bozan bu görüntü tamamen rezalet bir şehir göreceksiniz. Ve bu mahalleler 1960 ve sonrası yapılmış binalar ile doludur. Yapılması gereken şehrimiz kentsel dönüşüm'ile şehre yakışır bir görünüme getirilmelidir.
Sağlam binami varmış samsunda
Samsunda yüzlerce belkide binlerce bina depremde yıkılacak durumda. Kontrole bile gerek yok ilk bakışta anlaşılacak yapılar. Bizim millet binanın diş süsüne aldanıyor taşıyıcı kolona bakan varmı alırken. Saçma sapan yapilara servet veriyor halkımız. Samsunda anlamsız bir pahalılık var. O ev fiyatları gerçekçi değil samsunda. Şişirme fiyatlar..
denitim firmalarının görevi mutahitlerin oyunçagı olmak değil .Zaten denitim firmalarının kuranlar mutahitler yanlarında eleman çalıştıran onlar veya kağıt üzerinde mühendisler görünür varmı aksini idaa eden