BEL FITIĞI HASTALIĞINDA CERRAHİ TEDAVİ
Çalışan toplumlarda Bel fıtığına bağlı bel ve bacak ağrısı, günlük hayatı en çok kısıtlayan, iş kaybına neden olan hastalıklardan biridir. Bel ve bacak ağrısı olan ve kuvvet kaybı olmayan hastaların ameliyatsız tedavi yöntemleri ile başarı ile tedavisi yapılabilmektedir. Bel fıtığının zamanında ve doğru tedavisi yapılmadığı takdirde omurgada bozulmalara, omurga kanal darlığına bağlı yürüme mesafesinde kısalma, bacaklarda uyuşma, omurgada eğrilik, bel kayması gibi hastalıklara da neden olmaktadır.
Ameliyat olan ve olmayan hastalar karşılaştırıldığında 1. ay sonrasında başarı oranları ameliyat olan hastalarda daha yüksek olduğu, hastaların günlük hayatına daha kısa sürede geri döndüğü görülmüştür. Bel fıtığına bağlı şikayetlerin tekrarlaması ameliyat olmayan hastalarda daha fazla görülmektedir.
Peki Bel fıtığı olan hastalar ne zaman ameliyat edilmelidir?
Bel fıtığı nedeniyle gelişmiş olan Kauda Equina Sendromu, ilerleyen kuvvet kaybı ve geçmeyen ağrı varlığında, Bel fıtığı ameliyat edilmelidir. Kauda Equina Sendromu ; ani gelişen Sfinkter bozukluğu (idrar yapamama, idrar kaçırma, gaita kaçırma), genital bölgede eğer tarzında his kaybı ve kuvvet kaybının eşlik ettiği durmdur ve acil tedavisi gereklidir. Ayrıca ani gelişen kuvvet kaybı tek başına olsa dahi acil ameliyat edilmesi gereklidir.
Kuvvet kaybının eşlik etmediği hastalarda istirahat, ilaç ve fizik tedavi gibi yöntemlerin uygulanmasına rağmen bel ve bacak ağrısı şikayeti geçmeyen hastalarda da cerrahi tedavi önerilebilir.
Bel fıtığı hastalığının doğal seyri, tedavi edilmediğinde ne gibi olumsuz sonuçların ortaya çıkabileceği hasta ile paylaşılmalıdır. Cerrahi tedaviye karar vermeden önce hastanın hikayesi, muayene bulguları, radyolojik bulgular gerektiğinde elektrofizyolojik çalışmalarla birlikte iyi analiz edilmelidir. Fonksiyon kaybına neden olan bel fıtığı hastalara zamanında cerrahi tedavi uygulanmadığı takdirde kalıcı hasarlar gelişebilmektedir.
Son zamanlarda Bel Fıtığı nedeniyle ameliyat olan hasta sayısı giderek artmaktadır. Bunun nedeni incelendiğinde; Beyin ve Sinir Cerrahisi uzmanına kolay ulaşabilme, MR ve BT gibi görüntüleme yöntemlerin ile tanının erken konulması, Mikrocerrahi yöntemlerin gelişmesi sonucu ameliyata bağlı komplikasyonlarda azalma ve ameliyatın başarı oranında artma olduğu görülmektedir. Erken dönemde ameliyat olan hastalar cerrahi tedaviden daha çok fayda görmektedir.
