Üriner taş hastalığı hakkında açıklamalar yapan Op. Dr. Şükrü ÖZTÜRK "ailesinde taş öyküsü olan ya da daha önce taş düşürmüş kişilerde tekrarlayabilecek bu hastalık, yaş fark etmeksizin kadın ve erkek herkeste görülebilir. Özellikle ter kaybı çok yaşayan, sıvı tüketimi az olan, tuz tüketimi fazla olan bireyler daha fazla risk altındadır. Üriner sistemin herhangi bir bölgesinde taş oluşabilir. Taş oluşumu idrarda erimiş halde bulunan tuzların ve minerallerin kristalleşmesi ile olmaktadır" dedi.
ÜRİNER TAŞ HASTALIĞININ BELİRTİLERİ NELERDİR?
Toplumun yüzde 10'dan fazlasını etkileyen bu hastalıkta en önemli belirtilerin şiddetli böbrek ağrısı ya da üriner sistemin olduğu alanlarda oluşan ani ağrılar, mide bulantısı ve kusma olduğunu belirten Op. Dr. Öztürk şöyle dedi;
"Dengesiz ve sağlıksız beslenme, aşırı tuz tüketimi ve sıvı özellikle de su tüketimindeki azlık bu hastalığın habercileridir. Üriner sistemde biriken çeşitli mineraller bir araya gelerek irili ufaklı taşlar oluşturmaktadır. Bu taşların boyutları büyüyebileceği için ilerleyen aşamada dökülmesi zorlaşabilmektedir. Kişilerde genellikle şiddetli bir ağrı ve mide bulantısı, kusma belirtileri ile ortaya çıkan bu hastalık, tedavisi olsa da kişiyi oldukça zorlayacak ve yaşam standartlarını düşürecek bir hastalıktır. 1 santimetreden küçük taşların genellikle çeşitli ilaçlar yardımıyla ve bol sıvı tüketerek düşmesi beklenir. Daha büyük taşlarda ise birkaç seanslık şok ses dalgası ile uygulama yapılarak taşlar kırılabilir. İdrar kanalına düşen taşlar ise endoskopik görüntüleme cihazıyla saptanıp kırılmaktadır."
Böbrek ve üriner sistemin sağlığının korunması ve taş oluşumunun önüne geçilebilmesi için sıvı tüketiminin arttırılması gerektiğinin altını çizen Op. Dr. Öztürk "Sadece sıvı tüketimini arttırarak değil, yaşam kalitenizi arttırmak için sağlıklı beslenip spor yaparak da bu hastalığın oluşumunu engelleyebilirsiniz" dedi.