Ani İşitme Kaybı Nedir?
İdiopatik işitme kaybı olarak literatüre geçen ani işitme kaybı, 3 günden daha kısa sürede gelişen semptomları nitelendiriyor. Odiometri adlı işitme testinde 3 frekansta 30 desibel düzeyinden daha fazla görülen işitme kayıplarına tanı konuluyor. Op. Dr. Ali Haydar Sağlam ani işitme kaybının bir hastalık değil bir semptom yani belirti olduğunun altını çizdi: “Yaşanan işitme sorununun temel nedenleri arasında viral enfeksiyonlar, damar tıkanıklığı, nörolojik nedenler, otoimmün rahatsızlıklar, travmalar, toksik sebepler, metabolik gerekçeler ve neoplastik sorunlar yer alabiliyor.”
Ani İşitme Kaybına Eşlik Eden Sorunlara Dikkat!
Hastaların yarısından fazlasında duyma kaybının yanında kulaklarda çınlama, denge sorunları, baş dönmesi ve mide bulantısı gibi sorunlar görülüyor. Op. Dr. Ali Haydar Sağlam, bu belirtilerin yanında hastaların kulaklarda uğultu ve dolgunluk hissi ile şikayette bulunabildiğini de ifade etti: “Sorunun ihmal edilmemesi ve tetkiklerin yapılması kalıcı sorunların önlenmesi için büyük önem taşıyor. Genellikle hastalarda ilk 1 ay içinde iyileşme gözleniyor. Erken tedavi başarı şansını oldukça artırıyor. Ayrıca hastalığı atlatan kişinin, aynı sorunu yeniden yaşama ihtimali oldukça düşük görülüyor.” diyerek sorun yaşayan kişilerin muhakkak doktor muayenesine gitmesi gerektiğini işaret etti.
Ani İşitme Kaybının Tedavisi Mümkün
Hastanın hastalık geçmişine, ilaç kullanımı gibi detaylara bağlı ek tedavilerin belirlenmesinin ardından kortizon, antiviral ve hemodilüsyon ilaçlarıyla tedavi sürecine başlanıyor. İç kulaktaki kan akışı düzenlendikten ve inflamasyon baskılandıktan sonra hasta tedavisine bir diyet eşliğinde devam edebiliyor. Ayrıca kombine tedaviler, hiberbarik oksijen ve ozon tedavisi gibi yöntemlerle hastanın iyileşmesi sağlanabiliyor.
Hastanın durumuna göre hem ayakta hem de yatarak tedavi önerilebiliyor. Sağlam, tedavi süreci hakkında ise sözlerini şöyle noktaladı: “Özellikle ileri yaşlarda ve başka hastalıkları olan kişilerde, sorunun tedavisi için yatarak tedaviyi tercih ediyoruz. Ancak genç ve başka hastalığı olmayan kişilerde ayakta tedavi ile süreci ilerletebiliyoruz. Bu zaman aralığında, hastaların günlük rutinlerinden, iş gibi stres yaratan süreçlerden uzak durmasını tavsiye ediyoruz.”