Örümcek damarlar hakkında detaylı bilgi veren Prof. Dr. Ferşat Kolbakır şu ifadelere yer verdi:
"Örümcek Damarlar (spider vein) cildin üst tabakasında oluşan hasarlı küçük damar genişlemeleri olup, koyu kırmızı veya mavimsi renkli, hafif kabarık, ağ şeklinde, çizgisel veya nokta görünümdeki lezyonlarıdır. Tıbbi terminolojide Telenjiektazi olarak adlandırılır.
ÖRÜMCEK DAMARLAR NEDEN OLUŞUYOR?
Örümcek damarlar, derideki kılcal yapıların yatay düzlemdeki anormalliklerin sonucudur ve arteriyel veya venöz kökene sahip olabilir. Venöz örümcek damarları kabarık, mavi veya mor renktedir ve genellikle 1 mm ila 3 mm çapındadır. Buna karşılık, arteriyel kılcal yapılardan kaynaklananlar düzdür, pembe veya kırmızı görünür ve 0,1 mm-1,0 mm çapındadır. Bacaklarda genellikle deride yaklaşık 180 mikrometre ila 1 mm derinlikte bulunurlar ve bir besleyici damar ile retiküler dermiste bulunan genişlemiş venöz tomurcuklarından oluşurlar.
Örümcek damarlarının kesin patofizyolojisi hala bilinmemektedir. Bazı teoriler, örümcek damarlarının varisli damarlardan kaynaklandığını ve kronik venöz hastalıktaki benzer kapak yetersizliği mekanizmasına ikincil olduğunu öne sürmektedir. Bir başka teori ise, derin venöz ağdaki yetersiz kapaklar, retrograd kan akışına ve sonunda küçük yüzeysel damarlarda kan birikmesine neden olur. Bunun sonucunda ortaya çıkan iltihaplanma ve lokal anoksiden kaynaklanan vasküler neojenez, küçük damarların şişmesine ve dallanmasına neden olarak örümcek benzeri bir görünüme neden olur.
ÖRÜMCEK DAMARLAR KİMLERDE GÖRÜLÜR?
Genellikle genetik yapıya bağlı olarak ebeveyninde varsa, beyaz veya buğday renkli cildi olanlarda, güneş ışınlarına maruz kalanlarda, Obez bireylerde, gebelik başta olmak üzere hormonal faktörlerden etkilenen kişilerde, uzun süreli kortizonlu krem kullananlarda, kronik alkol kullananlarda daha fazla sıklıkla görmekteyiz.
Örümcek damarlar üzerine yapılan çok sayıda çalışma, çoğu yetişkinin yaşamları boyunca eninde sonunda bir tür örümcek damarı geliştireceği sonucuna varmıştır. Çalışmalarda, tipik başvuru yaşı 30 ila 50 yaş arasındadır, kadınların %80'inin, erkeklerin ise %70'inin bacaklarında örümcek damarları bulunduğunu bildirilmiştir. Özellikle gebelik (gebelik sayısı) arttıkça kadınların etkilenme olasılığının erkeklerden dört kat daha fazla olduğu görülmüştür. Erkeklerin etkilenme olasılığı daha az olmasına rağmen hastalık belirtilerinin daha ciddi olduğunu ve ilerlemiş kronik venöz hastalıktan muzdarip olma olasılıklarının daha yüksek olduğu bildirilmiştir. Örümcek damarlarının gelişme riski obeziteyle ve uzun süreli oturma veya ayakta durma gerektiren mesleklerde de artmaktadır.
Ayrıca sigara içme, yerel travmanın veya kişisel venöz tromboembolizm (VTE) geçmişinin, etkilenen uzuvda örümcek damarlarının gelişme riskini artırdığı, önemli risk faktörleri arasında genetik ve etnik kökenin yer aldığı bildirilmiştir. Örümcek damarlarından muzdarip insanların %90'ında pozitif aile öyküsü vardır. Beyaz tenli olanlar daha yüksek risk altındadır. Topikal steroidlerin veya kadınlık hormonlarının kullanımı ve düşük lifli diyetler kullananlarda Örümcek damarların oluşumuna yatkınlık gösterilmiştir.
ÖRÜMCEK DAMARLARI OLANLARIN ŞİKAYETLERİ NELERDİR?
Örümcek damarlar ağırlıklı olarak estetik bir sorundur. Kadınlar için en fazla kaygı uyandıran kozmetik sorunun alt ekstremitedeki telenjiektaziler olduğu rapor edilmiştir. Hastaların çoğunluğunda ciddi bir tıbbi şikayet yoktur. Yakınması olanlar ise genellikle yanma, kaşıntı, ağrı, kramp veya bacak yorgunluğundan şikayetçidir.
Hastalarda ayrıca varisli damarlar veya venöz egzama da dahil olmak üzere kronik venöz yetmezlik olabilir. Muayenede örümcek damarları, arteriyel veya venöz kökene bağlı olarak ince mavi, kırmızı veya mor damarlar şeklinde görülebilir.
ÖRÜMCEK DAMARI OLANLARDA HANGİ MUAYENELERİN YAPILMASI ÖNERİLİR?
Örümcek damarların tanısı hikaye ve basit muayene ile konulabilir. Örümcek damarların teşhisinde yararlı olabilecek laboratuvar testleri yoktur. Ancak altta yatan nedenin araştırılması, Kronik venöz yetmezlikten şüpheleniliyorsa venöz sistemin haritalandırılmasında görüntüleme çalışmaları için renkli dopler ultrason, kontrast venografi ve manyetik rezonans venografi (MRV) gerekebilir.
ÖRÜMCEK DAMARLARIN TEDAVİSİ NASIL YAPILMALIDIR?
Örümcek damarlar genellikle zararsızdır ve kozmetik nedenlerden dolayı damarların azaltılması veya ortadan kaldırılması için tedaviye başvurur. Skleroterapi, Silgi lazer tedavisi, termokoagülasyon ve mikroflebektomi veya tüm bunların kombinasyonu Örümcek damarların tedavi yöntemi olarak tercih edilir..
SKLEROTERAPİ
Telanjiyektaziler ve retiküler damarlar, damarlara sklerozan ajanların enjekte edilmesiyle yok edilebilir. Skleroterapi bacaklardaki örümcek damarlarının tedavisinde birinci basamak tedavi olarak kabul edilir. Doppler kullanılarak, lokal damar yapısı öncelikle derin, yüzeysel, besleyici ve perforan damarların tıkanma ve venöz reflü/yetersizlik açısından incelenmesi ile değerlendirilir. Anormal akışa sahip yollar belirlenir ve tedavi gerektiren hedef damarlar işaretlenir. Sıvı veya köpük olabilen sklerozan ajan, çok ince bir iğne (30 gauge) kullanılarak damar içine enjekte edilir. Ajan, damarda endotel hasarına neden olarak etki eder. Zamanla damarlar solar, emilir ve kaybolur. Ancak tedavi yeni damarların oluşmasını durdurmaz ve istenen etkiyi elde etmek için birden fazla tedavi gerekebilir. Skleroterapi, örümcek damarlarını tedavi etmenin popüler bir yöntemidir. Skleroterapini yaygın yan etkileri arasında geçici hiperpigmentasyon, ülserasyon, alerji, tromboflebit, şişlik ve ağrı yer alır.
SİLGİ LAZER TEDAVİSİ
Silgi Lazer skleroterapi için boyutları daha az olan örümcek damarlarının tedavisinde invaziv olmayan yöntemlerdir. Yüzünde örümcek damarları bulunan ve bu nedenle skleroterapiye uygun olmayan hastalar için de bir seçenektir. Sklerozan ajanlara alerjisi olan veya iğne fobisi olan hastalara da bu tedavi önerilebilir.
Bu tedavinin uygunluğunu, sınırlamalarını ve yan etkilerini anlamak için lazer teorisinin temel olarak anlaşılması önemlidir. Silgi Lazer tedavisi, teknolojik olarak üstün bir cihaz aracılığıyla gerçekleştirilir ve lazerdeki fotonların enerjisini emerek hedefin ısınmasına dayanır. Silgi Lazer dalga boyu hedefi kırmızı kan hücrelerindeki demir elementine enerjisini bırakarak çevredeki dokulara zarar vermeden damarın içerden ısınması ile yok olmasını sağlar.
ÖRÜMCEK DAMARLAR TEDAVİ EDİLMEZSE NE OLUR?
Tedavi edilmeyen örümcek damarları tamamen kozmetik bir sorun olarak kalır ve herhangi bir önemli tıbbi soruna veya işlevsel bozulmaya neden olmaz. Bacakları veya yüzü etkileyen ciddi vakalarda, hastanın özgüvenini etkileyebilir ve özellikle beden bilincine sahip genç kadınlarda psikolojik sorunlara yol açabilir.
ÖRÜMCEK DAMARLARIN OLUŞUMUNU ENGELLEYEBİLİR MİYİZ?
Doğal olarak yaş, cinsiyet, etnik köken ve doğum gibi risk faktörlerini değiştiremeyiz. Yapabileceklerimiz Obeziteden uzaklaşmak, sigarayı bırakmak, aktif kalmak ve hormonal ilaçlardan kaçınmak gibi önlemler olabilir. Varis çoraplarının tedaviden sonra yeni örümcek damarlarının oluşmasını önlemede faydalı olabileceği bildirilmektedir. Örümcek damar tedavisi estetik olarak değerlendirilmektedir; bu nedenle SGK veya sigorta finansmanı sınırlıdır. Tedaviyi yapan hekimler, hastayla herhangi bir tedavi planının amaçları, riskleri ve faydaları ile cebinden çıkan maliyetler hakkında dürüst ve samimi bir açıklama yapmalı ve hastanın bilinçli bir karar vermesine izin vermelidir.
güzel haber ve bilgi