1. Dünya Savaşı'nın devam ettiği yıllarda Osmanlı'nın merkezi otoritesinin zayıflamasını ve Türklerin askere alınmasını fırsat bilen Pontuscu Rumlar, uzun yüzyıllar komşu oldukları Türk köylerini, çiftliklerini basıp yağmalamaya başlamış, suikastlarla Türk halkını yıldırmaya çalıştılar. Tarihçi-Sosyolog Emin Günaydın, o günlerde şehit edilen 67 Türk mezarının bugünlerde neredeyse görünmez hale geldiğini belirterek, açıklamalarda bulundu.
"ÇOCUK, YAŞLI VE KADINLARDAN OLUŞAN EN AZ 67 KİŞİ HAYATINI KAYBETTİ"
Rumların köy baskını sırasında resmi kayıtlara göre en az 67 kişinin hayatını kaybettiğini ifade eden Emin Günaydın, “Rumların izlediği genel politika kalabalık çetelerle genellikle kadın, yaşlı ve çocukların bulunduğu köylere saldırarak Türk halkını katletmek, baskı ile köylerin boşaltılmasını sağlayıp buralara yerleşmektir. Bu plan doğrultusunda, Pontuscu Rum eşkıyası 15 Ekim 1917'de Bafra'nın Çağşur köyünde (Esençay) bölgenin en acı facialarından birini yaşatmıştır. Kapıkaya merkezli 600 kişilik Pontusçu çete grubu 15 Ekim 1917'de köye saldırmış, köy tamamen yakılmıştır. Saldırı esnasında tamamı çocuk, kadın ve yaşlıdan oluşan en az 67 kişi olmak üzere çok sayıda insan hayatını kaybetmiştir. Saldırıdan sağ kurtulanlar Bafra'ya ve çevre köylere kaçmak zorunda kalmış, Çağşur halkının köylerine dönmeleri Millî Mücadele sonrasında ancak gerçekleşmiştir. Canik bölgesinde, aynı gün 67 kişinin şehit edilmesinin başka bir örneği yoktur. Şehit edilen zabit ve halkın medfun oldukları mezarlar bugün içler acısı durumdadır. Bir kısmı bahçenin küçücük kenarında otlar ve dikenlerin arasında yok olmuş bir kısmı ise tütün tarlası haline getirilmiştir” dedi.
"O İSİMLER YAZILIP UYGUN BİR YERE ASILMALIDIR"
Şehit olan 67 Türk'ün kimliklerinin devletin resmi kayıtların mevcut olduğuna değinen Günaydın, “Fener Rum Patriği Bartholomeos Trabzon'un Maçka ilçesinde bulunan Sümela Manastırı'nı 6. kez ziyaret edip, Sinop'a geçerken Bafra'ya uğramış ve Çağşur köyündeki harabe kiliseyi ziyaret edip dua ederek kilisenin duvarına mum dikmiştir. Bir taraftan bunlar yaşanırken bizim tarihimize bu kadar duyarsız kalmamızın karşında söylenecek söz bulamıyorum. Ecdat diyoruz işte ecdat ve yaşananlar. Bu alan bir an önce temizlenip mezarlar ortaya çıkarılmalı. Çağşur faciasında şehit olanların isimleri arşiv kayıtlarında mevcut olup o isimler yazılıp uygun bir yere asılmalıdır” diye konuştu.