Samsun Haber - Samsun'da 63 yaşındaki inşaat işçisi Mustafa Parlak, 2 yıl önce çalışmak için gittiği Cezayir'de inşaat artıklarından yaptığı sepet ile hayatı değişti. İnşaatta çalıştığı sırada aklına atık malzemelerden sepet yapma fikri gelen Parlak, ilk sepetini yaptı. Cezayirliler, Mustafa Parlak'ın yaptığı sepetleri 20 TL karşılığında satın aldı.
Gündüz inşaatta çalışan Mustafa Parlak, geceleri ise sepet örmeye devam etti. İnşaat firmasının kapanması ile birlikte ise memleketi Çarşamba'ya dönerek sepek örmeye devam eden Parlak, 1 yılda binden fazla sepet sattı. Türkiye'nin çeşitli yerlerinden gelen siparişlere yetişmekte zorluk çektiğini belirten Parlak, dünyada bu yöntemle sadece kendisinin sepet ördüğünü belirtti.
"İNSANLAR KUYRUĞA GİRİYOR"
İnşaatta kalıpçı olarak çalıştığını söyleyen Parlak, "Çalışmak için Cezayir'e gitmiştim. Orada inşaattan arta kalan zamanlarımda el işi bazı şeyler yapıyordum. Arkadaşlarım bana, inşaat malzemelerinin sarıldığı plastik şeritlerden de bir şeyler yapabileceğimi söylediler. Aklıma bu şeritlerden sepet yapma fikri geldi. Bir tane yaptım. Cezayirli biri sepeti almak istedi. Bin dinar(20 TL) karşılığında sepeti ona sattım. Tekrar yapmaya başladım. Çok talep gördü. İnsanlar sepet almak için kuyruğa girdi. Gündüzleri inşaatta çalıştım, geceleri sepet yaptım. Sepet yapmaya başladıktan 3 ay sonra Türkiye'ye döndüm. Bir yıldan beri sepet örme işini burada devam ediyorum" dedi.
"KEŞKE BU İŞE DAHA ÖNCE GİRSEYDİM"
Cezayir dönüşünde işine Samsun'da devam ettiğini belirten Parlak, "Burada da insanların yoğun talebi oldu. Geçen yıldan beri bin tane sepet sattım. İnşaat işini bıraktım. Buna nazaran inşaat işi daha zor. İnşaatlarda atılan bu sert plastik malzemeyle sepetleri yapıyorum. İnsanlar yeni malzemelerden yapmamı söylüyor. Yeniler zaten lazım oluyor. Bunlar atılıyor. Önemli olan bunları değerlendirmek. Çok sağlam malzeme. Bu malzemeden yaptığım sepetler çürümez, eskimez. Bir tek ateşten korumak lazım. Altın gibi bir şey. Bir kez alan bir daha almaz çünkü dayanıklı. Torununun torununa kalır. Keşke bu işi daha önce öğrenmiş olsaydım. Bu iş hayatımı değiştirdi diyebilirim. İnşaat işini bıraktım. Farklı insanlarla tanıştım. Üç tane çırağım var. Kendileri için öğreniyorlar. Ama onlar sürekli yapmıyor. Ben sürekli yapıyorum bu işi. Türkiye'de değil dünyada benim gibi bu işi yapan yok. Çanta falan yapan var ama benim gibi yapan yok. Mersin, İstanbul, Ankara'ya bile gönderdim. Bodrum'dan ve başka yerlerden isteyenler oluyor ama toptan satışa yetiştiremiyorum. Ancak perakende yetiştirebiliyorum. Akşamları da evde sepet yapmaya devam ediyoruz. Hanım, çocuklar ve torunlar da bana yardımcı oluyor. Bunu ilk ben yapmam ve bunu Çarşamba'ya kazandırmaktan çok mutluyum. İşimi severek yapıyorum" dedi.