Samsun Haber - Toplantıya önceki dönem İl Başkanları Suat Binici, Hüseyin Değerli, Refik Karakoç, Ersoy Üstay, Halil Türk, Mehmet Atalay, Dinçer Soylu, Aylin Tat, Yılmaz Türkoğlu ve Hayri Erdönmez katıldı. Cumhuriyet Halk Partisinin bu dönemdeki çalışmalarının nasıl olacağının değerlendirildiği toplantıda İl Başkanı Av.Tufan Akcagöz, " Her biri birbirinden değerli, İl Başkanlığı görevinde bulunmuş partililerimiz var. Her dönemin kendi içinde kendi zorlukları vardır. Bu zorlukları kendi içinde üstün mücadele ile aşmaya çabalamış il Başkanlarımız bugün buradalar. Hepinizin ayrı ayrı tecrübeleri bizim için oldukça önemli. Seçim tecrübesi, ayrı bir deneyim ve yararlanılması gereken bir dönemi ifade ediyor. Siz de bu tecrübelere sahipsiniz. Bundan sonra Cumhuriyet Halk Partisi Samsun İl örgütünün sizlerden beklediği, bu tecrübeleriniz doğrultusunda referandum sürecine destek olmanızdır ki, görüyorum bir Cumhuriyet neferi olarak göreve hazırsınız. Bizim için oldukça önemlisiniz. Suat Binici, iki dönem Vezirköprü'de belediye başkanlığı yaptı. Partinin en yetkili organlarından olan Parti Meclisi üyeliğinde ve MYK üyeliğinde bulundu. İl Başkanlığı yaptı.Milletvekilliği yaptı. Hüseyin Değerli, Çarşamba'da 10 yıl Belediye Başkanlığı yaptı. Partimizin bayrağını dalgalandırdı. Refik Karakoç, Aylin Tat ; keza. Zor dönemlerde görev aldılar. Yılmaz Türkoğlu, parti emekçisidir. Hayri Erdönmez, parti için yıllarca emek harcadı. Mehmet Atalay ve Dinçer Soylu, seçim dönemlerinde partimizi temsil ettiler. Ersoy Üstay, partimizin gönüllü neferidir. Halil Türk, hem sendikacı olarak, hem de İl Başkanlığı döneminde Samsun'a hizmet etmiştir. Bugün aramızda olamayan İl Başkanlarının da emekleri yadsınamaz. Şimdi ülkemiz sizden, büyük bir fedakarlık daha bekliyor." dedi.
'Şimdi milletten, çok farklı bir yetki istiyorlar'
Akcagöz, sözlerine şöyle devam etti: "Evet talebi, bir dayatma öngörüyor. Hükümet, bu değişiklik ile güçlü bir devlet olacağımızı söylüyor. Biz, Parlamenter sistemle güçsüz müyüz? Biz bu rejim içinde Kıbrıs'a harekat gerçekleştirdik. Bu sistem içinde 1 Mart tezkeresini elimizin tersiyle ittik. Parlamenter sistem, denetlenmesi en kolay sistem. Oysaki Başkanlık Sistemi, bir kişinin iradesine tüm ülkeyi teslim ediyor. Denetlenmesi zaten mümkün değil. Başkan, Parlamento'yu belirliyor. Bakanları atıyor. Başkan yardımcılarını kendi atıyor. Yüksek yargı organlarını kendisi tayin ediyor. Bu yetki, ülkeyi karanlığa sürükler. Oysaki daha çok demokrasiye ihtiyacımız var. Ülkeyi terörden temizleyeceklerini söylüyorlar. PKK ile Oslo'da görüşen kim? Habur'da sınır kapılarını onlara açan kim? Abdullah Öcalan'ın mektubunu Diyarbakır'da okutan kim? Bunları unutmamız mümkün değil. Yanlış bir politika ile ülkeyi karanlığa sürükleyenler belli. Şimdi milletten, çok farklı bir yetki istiyorlar. FETÖ, ülkenin başına nasıl bela oldu? AKP kurmaylarının, Fethullah Gülen'e övgü düzdüğü günleri unutmadık. Yarın yine aldatılırsanız ne olacak? Anayasa değişikliği ile öngörülen güce, başka emelleri taşıyan biri sahip olursa ne olacak ? Bu çıkmaza ülke sürüklenemez. Bu bir seçim değildir. Hayır dersek, Başbakan da değişmeyecek, Cumhurbaşkanı da. Hayır diyelim, bizi bir arada tutan Parlamenter sistemimize sahip çıkalım. Bu süreçte milletimizden dileğimiz, yanlı yönlendirme için çabalayan bir kısım medya kanallarının oyununa gelmemeleri. Milletimiz mutlaka bu oyuna dur diyecek ve referandum sandığı önüne geldiğinde hayıra mührünü basacaktır. "