Samsun haber - 15 Temmuz 2016 tarihinde FETÖ'nün hain darbe girişiminin ardından zanlıların Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Cezaevi Kampüsü'ndeki duruşma salonunda yargılanmasına devam edildi. Bugün görülen davada darbe girişiminin üç numaralı ismi olduğu belirtilen FETÖ'nün sivil imamı Kemal Batmaz savunma yaptı.
Darbe iddianamesinde yurt dışına giriş çıkışlarıyla ilgili savunma yapacağını söyleyen Kemal Batmaz, ticari amaçla kağıt almak için çıktığını öne sürdü.
Adil Öksüz ve Kemal Batmaz'ın yan yana görüntülendiği an
"GÜRMED'E ORTAK OLDUM"
Samsun'da bulunan Gürmed Tıbbi ve Teknolojik Sistemler San. Tic. A.Ş. ve Yaşam Sağlık ve Bilgisayar Tic. Ltd. Şti.’nin sahibi FETÖ'nün kritik isimlerinden firari Mehmet Sungur ile ilgili arkadaşlıklarının olduğunun altını çizen Kemal Batmaz, "2006-2007 yıllarında şirketin belli bir kısmına sermayedar olarak ortak oldum. Benim verdiğim bir miktar sermaye onun işine yaramıştı. Büyüyen şirketi de haliyle benim işime yaramıştı. Hastane laboratuvarı kuruluyordu. Ben aynı zamanda Kaynak'ta yöneticilik yaptığım için bu işin akışını bir yönünden bilmediğimden dolayı hiçbir şekilde müdahil olmadım. Mehmet Bey'in şirketi Samsun merkezli. Samsun'da üniversite okurken Mehmet Bey'in tanıştığı ve benim de sonradan ilişkim olduğu Öksüz'ün kayınbiraderi olduğunu öğrendiğim Abdulhadi Yıldırım'ı başta çalışan olarak, sonra da az bir hisse vererek işe aldım. Mehmet Bey'in çalışma prensibi şuydu; hiperaktif olan, kendisinde istikbal gördüğü bazı çalışanlara çok küçük ortaklıklar vererek işe olan performanslarını arttırıyordu. Abdulhadi Yıldırım bir süre sonra kendi işini kurmak için ayrıldı, bizim ortaklığımızda 2015 yılının ilk çeyreğine kadar devam etti. Mehmet Bey ile ortaklıktan ayrıldık" dedi.
Darbe girişiminin üç numaralı şüphelisi Kemal Batmaz
"SUNGUR İLE NEW YORK'TA GÖRÜŞTÜK"
11 Temmuz'da Mehmet Sungur ile aralarındaki konuları görüşmek için tekrar New York'a gittiğini belirten Kemal Batmaz, "Mehmet Bey ile bir hafta öncesinde görüşmek için anlaşmıştık. Mehmet Bey sürekli gittiği bir otelin ismini vererek orada olacağını söylemişti. Ben de son gün internet üzerinden bir otelde rezervasyon yaptım. Sungur'u birkaç kez aradım, telefonu kapalıydı. Bir süre sonra Mehmet Bey'in şirketlerinde çalışmış, Mehmet Bey ile aramızdaki meselelere vakıf olan ismini vermek istemediğim bir arkadaşımla buluştuk. Bir müddet konuştuk ve rezervasyon yaptırdığım otele chack-in de yaptırmadı, New York'ta onun kaldığı otelde kaldım. Mehmet Bey ile görüşemediğimizden dolayı Türkiye'ye THY'den bilet aldım ve döndüm. Seyahatimin kısa sürmesi planlı değildi. Dönüş yolculuğunda basın yolunda Atatürk Havalimanı görüntüleri olarak devamlı verilen Öksüz ile belirli periyotlarda aynı karede olmam tesadüf. THY, gold kart üyelerinin yurt dışı seyahatlerinde kullandıkları yerler, pasaport kontrol gişeleri farklıdır. Gold kart üyelerinin kullandıkları bir yer vardır, bundan dolayı aynı yer, aynı pasaport kontrol noktası kullanılmıştır. Arka arkaya gelmemiz de normaldir. Öksüz'ü Abdulhadi Yıldırım'ın yanında birkaç defa görmüştüm. Yalnızca dönüş yolculuğunda bir, iki defadan görmeden dolayı merhabalaşma gibi şeyler olmuş olabilir. Çünkü bir göz aşinalığı var. Birliktelik gibi bir durum olsaydı gidişte de birlikte olurduk. 20 küsür saatlik gidiş-dönüş yolculuğunda muhakkak yan yana koltuklar alınırdı" iddiasında bulundu.
Mehmet Sungur