Samsun Haber – Genç kadına, 12 Nisan günü evinde S.G. tarafından 26 iğne batırılarak dudaklarına kalıcı dolgu işlemi yapıldı, fakat yapılan bu işlem sonrası Merve Keleş, rahatsızlandı.
Dudakları şişen Merve Keleş, hastanede yaşadıklarını şu cümlelerle anlattı: "Doğuştan dudağımın sol alt tarafında şekil bozukluğu vardı. Hep kalıcı bir dolgu işlemi düşünüyordum. Arkadaşım Z.L.'nin tavsiyesi üzerine kendini doktor olarak tanıtan S.G. ile tanıştım. Arkadaşım da kendisine kalça ve göğüs dolgusu seansları yaptırıyordu. S.G. ile önce geçici dolgu üzerine anlaştık. Geçici dolgu yaptı, 2-3 ay süreceğini söyledi ama dolgu bir haftada eridi. 'Bunu kalıcıya çevirelim' dedi. Kendi kliniğinin tadilatta olduğunu, 'VIP' olarak tanımlanan özel hastalara kendi evinde özel hizmet verdiğini söyledi. Ben de inandım. 12 Nisan'da kalıcı dolgu işlemi yaptırdım. Yaklaşık 1 saat sonra üşüme, titreme ve ateş gibi şikayetlerim oldu. Dudağıma 26 tane iğne batırılmıştı, bundan kaynaklı olduğunu düşündüm. Bir gün sonra dudağım çok şişti. S.G. ile görüştüm. Enfeksiyon kaptığımı, doktorla görüşmem gerektiğini söyledi. Özel bir hastaneye gittim. Sonra yüzüm, dudaklarım, gözüm, burnum daha da şişince kendi çalıştığım hastaneye geldim."
'Dudaksız kalma ihtimalim çok yüksek'
Genç hemşire pişman olduğunu belirterek şöyle devam etti: "Ben sağlık çalışanıyım ancak bu kişi kendi doktor olarak tanıtmıştı. Ben de sağlık çalışanıyım ama 'Hemşireyim' diyorum ve diplomam budur demiyorum. Kişiye de 'Doktorsun tamam ama diploman nerede?' diye sormak aklıma gelmedi. Keşke gelseydi ama gelmedi. Adli raporu aldıktan sonra savcılığa intikal ettireceğim. Sonuna kadar hem maddi hem manevi şikayetçiyim. Çünkü ben daha 22 yaşındayım ve dudağımı tamamen kaybetmekle karşı karşıyayım. Dudağımdaki bu yabancı maddenin buradan çıkarılması gerek. Maddenin ne olduğunu bu şahıs söylemediği için doktorlar çıkartamıyor. Kendisini arıyorum bana ‘Söylemek zorunda değilim, seninle muhatap olamam' diyor. Dudaksız kalma ihtimalim çok yüksek. Pişmanım. Kendisinden şikayetçiyim, kimseye de yapmasını istemiyorum. Biliyorum ki hala bu kişi dolgu yapmaya devam ediyor."
'Bana iftira atıyorlar'
Kendisini kadın kuaförü olarak tanıtan S.G. ise kedini şu sözlerle savundu: "Merve hemşireye doktor olduğumu söylemedim. Kendisi nereden gösterdiyse ben oradan vurdum. Onun arkadaşı Z.L. benim sevgilimdi. Bana iftira atıyorlar. Polise gidip olayla ilgili bilgi verdim. Benden para istediler. Vermeyince böyle yaptılar. Ben de onlardan şikayetçiyim. Dava açacağım"
Akbaş:”Bu gibi operasyonlar mutlaka doktorlar tarafından yapılmalıdır”
Adana’da yaşanan olayla ilgili açıklama yapan FBM Estetik Tıp Merkezi Kurucusu Doç.Dr. Hayati Akbaş, “Ülkemizde son yıllarda özellikle doktor olmayan kişiler tarafından bu tür uygulamaların yapıldığını görmekteyiz. Bunlar kesinlikle yanlıştır. Plastik cerrahın veya dermatologun dışında, kesinlikle ve kesinlikle kuaförlerde, güzellik salonlarında asla dudak dolgusu gibi, yüze enjeksiyonlar gibi uygulamalar yapılmamalıdır. Kadınlar dudaklarının daha kalın ve güzel gözükmesi amacıyla son yıllarda sıklıkla estetik merkezlerine gitmektedirler. Fakat bazen kendilerini doktor olarak tanıtan ve kesinlikle sağlık ile ilgili hiçbir alakası olmayan bazı insanlar tarafından bu işlerin yapıldığı ve uygulandığı duyulmaktadır. En son Adana’da böyle bir şey yapılmış. Bir hemşire, kuaföre gitmiş dudak dolgusu yaptırmıştır. Bu son derece yanlıştır. Bu tür uygulamaların kesinlikle estetik plastik cerrahi merkezlerinde, dermatoloji merkezlerinde, hastanelerde ve mutlaka da plastik cerrahi doktorları, dermatologlar tarafından yapılmalıdır. Aksi taktirde dudakların içerisine uygulanan maddelerin ne olduğu bilinmediği için çok ciddi problemlere yol açabilir. Hatta dudakta çok ciddi kalıcı şekil bozuklukları ortaya çıkabilir. İlerleyen dönemlerde dudaklarda akıntılar, intihaplar, enfeksiyonlar ve kalıcı akıntılar ortaya çıkabilir. O nedenle dudaklara veya yüze yapılan dolguların bir plastik cerrahi doktoru veya dermatoloji uzmanı tarafından yapılıp yapılmadığı dikkat edilmelidir. Yüze enjekte edilen maddeler bütün kas dokularına ve yüz içerisindeki yumuşak dokuların arasına yayıldığı için bunları çıkartmak mümkün değil. Vücut belli bir süre sonra bunları bir intihap gibi atmak istiyor ve bunu yaparken de kendi dokularınız da tahrip olur. Hatta dudak felçlerine kadar giden, ağız felçlerine kadar giden durumlarla karşılaşmak mümkün olabilir”
Haber: Gökhan İÇKİLLİ
