Hancıoğlu'ndan gübredeki fahiş fiyat artışlarına tepki: TÜİK düzmece rakamlarla bu yangını körüklüyor!

CHP Parti Meclisi Üyesi ve Samsun Milletvekili Neslihan Hancıoğlu, tarımsal üretimdeki girdi maliyetlerinin en önemli kalemlerinden biri olan gübrede, bir gün içinde gerçekleşen sert fiyat artışının, pazar ve market tezgahlarına zam yağmuru olarak yansıyacağının altını çizerek, bu konuda acil önlem alınmasını istedi.

Tarımsal gübrede kullanılan hammaddelerin neredeyse tamamının ithal edildiğine, hammadde sektöründe yaşanan fiyat artışlarının döviz kurundaki dalgalanmayla birleşince 'çarpan etkisi' yarattığına işaret eden CHP'li Hancıoğlu "Son dönemde hammadde piyasasında oluşan fiyat artışları, iç piyasaya da yansımıştır. Bir hafta öncesine kadar tonu piyasada 4 bin 500 TL civarında satılan üre gübresi, yapılan son zamla birlikte 5 bin liranın üzerine çıktı. DAP gübresi ve amonyum sülfat gübresinde de ciddi fiyat artışları olacağına artık kesin gözüyle bakılıyor" ifadelerini kullandı.

İKTİDARIN PEMBE MASALLARI, TÜİK'İN YALANLARI...

Gübre piyasasında yaşanan bu büyük dalgalanmanın, tarım sektörünü büyük bir çıkmaza doğru sürükleyeceğini, çiftçimizin üretim gücünü düşüreceğini, vatandaşın ise alım gücünü yerle bir edeceğini kaydeden CHP'li Hancıoğlu, açıklamasını şöyle sürdürdü:
"Yanlış tarım politikaları ve halkımıza söylenen yalanlarla, Türk tarımı büyük bir kaosa sürükleniyor. TÜİK, gübre fiyatlarındaki yıllık artış oranının yüzde 62,4 olduğunu söylüyor, ama çiftçi örgütleri ve çiftçilerimiz yaşanan artışın en az yüzde 150 oranında olduğunu biliyor ve açıklıyorlar... Cumhurbaşkanı Erdoğan, sanki bu maliyet artışları hiç yaşanmamış gibi davranıyor, suçu pazar tezgahlarına, market raflarında fatura ediyor. Özetle, iktidar pembe masallarla, TÜİK de düzmece rakamlarla bu yangını körüklüyor!"

BU YANGIN ANCAK, İKTİDAR VE ZİHNİYET DEĞİŞİKLİĞİYLE SÖNER!

Tarım sektöründe yaşanan bu krizin, bugün ülke ekonomisinde yaşanan büyük buhranın bir parçası olduğunun altını çizen Hancıoğlu açıklamasını şöyle tamamladı:

"Bu krizi ancak üreticimizi destekleyerek, daha fazla üretmesi için yeni imkanlar yaratarak aşabiliriz. Bugün iktidardaki anlayış, bunun tam tersini yapmaktadır. Türk tarımını, Türk çiftçisini 'ithalat sopası'yla terbiye etmeye yeltenmektedir. Bunun faturasını da üreticisiyle, tüketicisiyle bütün milletimiz ödemektedir. İktidar, bu politikasını değiştirmeyeceğinden, biz bu iktidarı değiştirmek zorundayız. Bu yangın ancak, iktidar ve zihniyet değişikliğiyle söner!"