Evet!
Hapishaneden geliyorum…
Cuma akşamı çıktım…
Bu nedenle bir süredir yoktum…
Olayı dramatize edecek değilim…
Bir kere şunu bilin…
Bu üzülecek, gocunacak, gücenecek bir şey değil…
Eğer tek derdiniz gazetecilik ise eğer…
Her şeyi göze almanız gerekir…
***
“Bülbülün çektiği dili belası!”
Kaldı ki…
Bu ilk de değil…
Her yıl birkaç kez böyle girer çıkarım…
Yüz kızartacak hiçbir şey yapmadım…
Özgünce yazar, lafımı budaktan sakınmam…
Adam gibi de cezasını yatarım…
Hatta öyle keyifli yatarım ki…
Bundan da gurur duyarım…
***
Bu kez neden yattım…
Anlatayım…
Adamın birine “Allahsız” dedim…
Adını anmak istemediğim için baş harflerini verdim…
A.İ dedim…
Öyledir de zaten…
***
Sen…
Kurumunda çalışan taşeron işçileri işten çıkar…
İyi tamam…
Tamam da…
Bunların arasında bir de karı-koca var!
Bu iki insan birlikte ev geçindiriyorlar…
En azından birisi işte kalsaydı, tekini çıkarmasaydın…
Hani, evde tencere kaynasın bari, en azından…
***
Bana bu nedenle verilen cezadan
ONUR duyarım…
“Allahın yok mu senin” dedim…
Yine derim…
Pişman değilim…
Velattalin amin!
Gömün gitsin!
***
Mahkemeler ne karar verirse versin…
Bir de toplum vicdanı var!
Önemli olan toplumun gönlünde mahkum olmamak…
Ben böyle inandım böyle bilirim…
Gerisi ne derse desin!
Sizi seviyorum…
Kaldığımız yerden devam!
***
Yakında…
Samsun Kapalı Ceza ve Tutukevinde neler oluyor?
Tutuklu ve hükümlüler nasıl yaşıyor?
Hapishanede bir yatağa kaç mahkum düşüyor?
Bu konuları ve ayrıntıları sizlerle paylaşacağım…
Ve bu konuyu,
Mahkumların beklentilerini ve sorunlarını …
Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne taşıyacağım…
Görev görevdir…
Vatan hizmet bekliyor…
Hadi bakalım!
***
Valla ne diyiyem neyle neresinden başlıyayım bilmiyorum senin gibi insanlar kaldığı için bi nebze olsun umutluyuz her zaman.HELAL OLSUN