Kamulaştırılan Olimpiyat Alanı Belediye Eliyle Parsel Parsel Satılmış
2000’li yıllarda Olimpiyat Köyü için kamulaştırılmaya başlanan ve mahkemeleri yıllarca süren arsaların Başakşehir Belediyesine devredilerek Belediye tarafından gayrimenkul alanına dönüştürülmesini eleştiren Bedri Yaşar; konuya ilişkin şu değerlendirmede bulundu:
“Başakşehir Belediye Başkanlığı, Maliye Bakanlığı, Gençlik ve Spor Bakanlığı, Spor Genel Müdürlüğü ve İstanbul Olimpiyat Oyunları Hazırlık ve Düzenleme Kurulu arasında imzalanan bir protokolle, İstanbul Olimpiyat Parkındaki alanın Spor Genel Müdürlüğüne tahsis edilmesi şartıyla kamulaştırılması kararlaştırılmıştır. Ancak Başakşehir Belediyesi adına tescil edilen bu arsaları olimpik park olarak değerlendirmek yerine, gayrimenkul olarak değerlendirilmek suretiyle özel şirketlere satılmıştır. 2018 yılında Sayıştay’ın “telafisi mümkün olmayan sonuçların doğuracağı” uyarısına rağmen, Başakşehir Belediyesi bu arsalardan haksız şekilde gelir elde etmekte, ödemesi gereken kamulaştırma bedelini de ödemekten imtina etmekte ve zamana yaymaktadır. Belediye 1425 ada 9 parseli ve 1426 ada 8,9,10,11 parseli protokolün amacı olan olimpik park alanı yerine, imar planında değişiklik yaparak konut alanına çevirmiş ve satışı gerçekleştirmiştir. “
Yapılan işlemin hukuka, kamu yararına aykırı olduğunu söyleyen Bedri Yaşar; yaşanan kamu zararını gözler önüne serdi.
Yönetim Kurulu sözde var; özde yok
İstanbul Olimpiyat Oyunları Hazırlık ve Düzenleme Kurulunun Yönetim Kurulunda 13 kişi olduğunu ancak; bunların farklı şehirlerde ve farklı işleri olduğu için toplanamadığını belirten Bedri Yaşar; bu sebeple sözde var olan yönetim kurulunun özde karar almaktan uzak olduğunu söyledi.
Bedri Yaşar Yönetim Kurulu’na ilişkin; “Kurumun Yönetim Kuruluna bakıldığında; Gençlik ve Spor Bakanı, Gençlik ve Spor Bakanlığının görevlendirdiği 3 Üye, İstanbul Valisi, Dışişleri Bakanlığından 1 Büyükelçi, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı gibi toplamda 13 üye bulunmakta olup, Yönetim Kurulu üyelerin bir kısmının şehir dışındaki illerde ikamet ettiği görülmektedir. Bunun yanında “Asıl işi yöneten” Genel Sekreterin ise yönetimde olmadığı görülmektedir. Yürütme Kurulunun 2019 yılı boyunca sadece birkaç defa toplandığı görülmüştür. Üstelik Sayıştay raporunda yer almasına rağmen durum 2020 yılında da konuya ilişkin bir tedbir alınmamıştır. “dedi.
Bedri Yaşar; Yönetim Kurulu üyeleri konusunda kısıtlamaya gidilmesi ve toplanamayan 13 kişinin sayısının azaltılması ve Kurulun daha efektif hale getirilmesi gerektiğini vurguladı.
