OMÜ Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi'nde gerçekleşen sempozyuma; Atakum Kaymakamı Ali Bakoğlu, Samsun Kamu Hastaneleri Birliği Başkanı Uzm. Dr. Dursun Mehel, Samsun İl Sağlık Müdürü Dr. Yusuf Köksal, Samsun Halk Sağlığı Müdürü Dr. Mustafa Kasapoğlu, OMÜ Rektör Yardımcısı olan Prof. Dr. Ferşat Kolbakır, OMÜ Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Süleyman Kaplan, OMÜ Tıp Fakültesi Çocuk Acil Bilim Dalı Başkanı olan Prof. Dr. Ahmet Güzel, Samsun Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi Başhekimi ise Uzm. Dr. Alaiddin Domaç, Gazi Devlet Hastanesi Başhekimi ise Üroloji Uzmanı Opr. Dr. Mahmut Ulubay, Ankara Cumhuriyet Savcısı olan Muharrem Songür, öğretim üyeleri, çocuk sağlığı ve hastalıkları uzmanları, acil tıp uzmanları, aile hekimleri, acil serviste ise görev yapan pratisyen hekimler, paramedikler, hemşireler ve öğrenciler katıldı.
Programda ise açılış konuşması yapmak isteyen OMÜ Tıp Fakültesi Çocuk Acil Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ahmet Güzel, "Ülkemizde çocuk acil ve yoğun bakım servislerine başvuran hasta sayısı oldukça fazla olup tıbbın birçok alanında olduğu gibi bu alanında da hızla artan yenilikler mevcuttur. Çocukluk çağında akut ve kritik hastalara uygun tanı ve tedavi yaklaşımı bu yüzden tüm sağlık çalışanları yanında topluma hizmet veren sağlık kuruluşlarını da yakından ilgilendiren bir durum olarak karşımıza gelmektedir. Bu durumdan esinlenerek OMÜ Çocuk Acil ve Çocuk Yoğun Bakım Bilim Dalları 'Karadeniz PAYlaşım Günleri-1' başlıklı sempozyumu düzenlemeye karar vermiştir. Sempozyumumuza katılımları ve destekleri ile katkı veren herkeze teşekkür ederim" söylemesi üzerine sözlerini belirtti.
‘Sempozyumda Çocuk Mağdurlara Hukuki Yaklaşım’ başlıklı sunumunu yapan Ankara Cumhuriyet Savcısı olan Muharrem Songür, "Çocuk ve çocukluk dediğimiz şey aslında insanlığın doğumundan sonrası için olan bir süreç. Ancak buna hukuki bir anlam yüklenmesi ve içinin doldurulmasının 300 yıllık bir geçmişi var. 300 yıl önce çocukları, büyük insanın küçüğü olarak görüyorlardı. Bizim hukuk sistemimizde ise ben daha kesin bir tarih vereceğim. 2005 yılı. 2005 yılından önce bu yaklaşım yoktu. Daha ziyade cezalandırma, bakış açısı olarak büyük insanın küçük hali gibi değerlendiriliyordu ve onun gibi cezalar veriliyordu. Ceza veriliyor bir miktarını azaltıyor, çocukla ilgili yargılamaları ve hukuki süreçleri bu şekilde yapıyorduk. 2005 yılı bu noktada çok önemli. Çocuk Koruma Kanunu ve yeni Ceza Kanunu’nun yürürlüğe girdiği tarih" diye sözlerini bitirdi.
27 Mayıs 2016 Cuma 15:53
Son Güncelleme: 06.06.2016 16:33