Samsun Haber-Türk Tabipler Birliği Samsun Tabip Odası'ndan meclise sunulan 43 maddelik kanun teklifine ilişkin açıklama yapıldı. Samsun Tabip Odası'ndan yapılan açıklamada sunulan kanun teklifinin tam bir hayal kırıklığı olduğu ifade edildi.
Samsun Tabip Odası'ndan yapılan açıklamada şu ifadeler yer aldı:
"Sağlık çalışanlarına yönelik şiddetin yoğunlaştığı günümüzde, en son Dr. Fikret Hacıosman bir hastası tarafından görevi tam bir ay önce öldürülmüştü. Bu kaybın ardından yitirdiğimiz arkadaşlarımızın hatırası adına ve Sağlıkta şiddet yasası çıksın diye bir hafta süreyle ‘Nöbet Eylemi’ gerçekleştirmiştik en içten duygularımızla sorunlarımızı kamuoyuyla paylaşmış, halkımızla dertleşmiştik. Ardından TTB Merkez Konseyi ve Tabip Odaları Başkanları toplanarak TBMM ye Sağlıkta Şiddet Yasası için ziyarette bulunmuş ve TBMM Başkan Vekiline konuyu bizzat iletmiştik.
Beklentimiz, Sağlık Bakanı’nın sosyal medyadaki açıklamalarını da göz önünde bulundurarak bu yasanın bir an önce çıkarılması için meclise getirilmesiydi. Çünkü haklıydık, çünkü çok geç bile kalınmıştı, çünkü yüz yüze konuştuğumuz siyasi düşüncesi ne olursa olsun tüm siyasetçiler ve halkımız bizimle aynı fikirdeydi.
Fakat 30 Ekim 2018 tarihinde, aralarında Samsun milletvekili Dr.Ahmet Demircan’ın da bulunduğu 6 milletvekili imzası ile Adalet ve Kalkınma Partisi TBMM Grup Başkanlığı tarafından TBMM Başkanlığı’na verilen 43 maddeden oluşan kanun teklifi, hepimizde hayal kırıklığı yaratmıştır. Çünkü:
1- Sağlıkta şiddetin çözümü için teklif edilen 24. Maddede, sağlık personeline yönelik kasten suç işleyen kişilerin polis tarafından yakalanacağı, savcılığa sevk edileceği, müşteki, mağdur veya tanık olanların ifadelerinin işyerinde alınacağı belirtilmektedir. Bu zaten halihazırda kolluk kuvvetleri ve savcılığın yapması gereken görevleridir.
Bu düzenleme, sorunun özüne yani suçun önlenmesine yönelik bir içeriğe sahip değildir. Sağlıkta şiddeti önlemekten çok uzaktır. İçi boş, çözüm getirme yetisinden yoksun bir tekliftir.
Anlamakta güçlük çektiğimiz nokta uzunca süre önce mesleki ve hukuki yönden ince elenip sık dokunarak hazırlayıp sunduğumuz “Sağlıkta Şiddet Yasa Tasarısının” ne gibi endişelerle gündeme getirilmediğidir. Bu yasanın görmezlikten gelinmesi şiddet yanlılarının, magandaların, kural tanımazların işine gelirken sağlık çalışanlarının, kurallara uygun hareket eden vatandaşın ve kamu kurumlarının aleyhine bir durumdur.
2- Teklifin 4. Maddesi OHAL uygulamaları ile kamu görevinden çıkarılan veya çıkarılabilecek veya güvenlik sonucuna göre atanması uygun bulunmayan veya bulunmayacak tabip ve diş tabipleri ile ilgilidir. Bu maddeye göre, tarif edilen kapsamdaki hekimler henüz mecburi hizmetlerini yapmamışlarsa 600 gün süreyle hiçbir biçimde ve yerde hekimlik yapmalarına izin verilmeyecektir. Mecburi hizmet yükümlüsü değillerse de SGK ile anlaşması olmayan özel hastaneler veya muayenehaneler dışında çalışmaları yasaklanmaktadır. Muayenehanede çalışsalar bile düzenledikleri raporlar geçersiz sayılacaktır.
Değerli basın mensupları. Bizim terörle ve terör örgütleri ile ilgili düşüncemiz çok nettir. Terör örgütlerine destek veren, teröre bulaşmış her kim varsa en ağır ceza ile cezalandırılması gerektiğini savunuyoruz. Ancak haklarında meslek icrasının yasaklanmasını gerektiren bir suçtan dolayı mahkemeler tarafından verilmiş bir cezası olmayan hekimlerin, mesleklerini icra etme haklarının belirli süreyle tümüyle ortadan kaldırılması, devamında da güçleştirilmesi, hekimlik faaliyetlerinin ayrılmaz parçası olan tıbbi rapor düzenlenmesi yetkisinin tümüyle ortadan kaldırılması ağır bir biçimde hukuka aykırı, keyfi ve gayri vicdanidir.
Kimi görevlilerin kişisel yorumuna dayalı olarak kamu görevinden ihraç edilen ya da güvenlik soruşturması olumsuz bulunan veya bulunabilecek her hekim teklifteki tehdit ile karşı karşıyadır.
Kamu görevinden ihraç edilmeyen hekimler de bu teklifin tehdit ettiği grup içindedir. İki yıldır yaşandığı üzere haksız ve hukuka aykırı olarak işsiz bırakılan hekimler, nitelikli emekleri nedeniyle ucuz iş gücü olarak gayrı resmi çalıştırılma ve emek sömürüsüne maruz bırakılırken diğer hekimlerin ücretleri, özlük hakları da bu durum kullanılarak aşındırılmaktadır.
Teklif; insan olmanın doğası gereği düşünme yetisini kullanarak farklı düşünen, mesleğini, bilgisini insan ve toplum yararına kullanmak isteyen her hekimin, bundan hoşnut olmayan yöneticiler tarafından çalışma, maddi ve manevi varlığını sürdürme hakkının ölçüsüz bir biçimde ortadan kaldırılması sonucuna yönelmiştir.
Meslek icrasına engel oluşturacak bir suçtan yargı kararı ile mahkum edilmeyen hekimlerin, çocuklarının, ailelerinin işsizliğe, açlığa mahkum edilmesi, toplumun onların üreteceği sağlık hizmetlerinden yoksun bırakılması anlaşılamaz, hukuken ve vicdanen kabul edilemez bir durumdur.
3- Tabip ve diş tabiplerinin kamu görevi dışında birden fazla işyerinde çalıştırılmaları veya çalışmaları halinde; meslek odalarından izin alma zorunlulukları kaldırılmaktadır.
Bu teklifin amacı meslek odalarını işlevsiz hale getirmektir. Oysa ki demokratik ülkelerde bunun tam tersine sivil toplum kuruluşlarının, meslek örgütlerinin etkinliği arttırılır. Sivil toplum kuruluşları ve meslek örgütlerinin etkinliği ile demokrasi doğru orantılıdır. Bir ülkede sivil toplum örgütleri ne kadar işlevsizse o ülke demokrasiden o kadar uzaktır.
4- Bir başka maddede aile hekimlerinin çalışma yaşını 65 ile sınırlama, aile hekimlerinin yıllık izinlerini yıl içinde kullanma zorunluluğu, kongre ve mazeret izinlerinin 10 günden 5 güne indirilmesi gibi adaletle, eşitlikle bağdaşmayan teklifler sunulmuştur.
Yukarıda bahsettiğimiz bu kanun teklifi; sağlıkta şiddete çözüm olmadığı için, mahkemece tespit edilmiş terör suçu olmadığı halde sağlık çalışanları ve ailelerini açlığa mahkum ettiği için, insan haklarına aykırı olduğu için, sivil toplum kuruluşları ve meslek örgütlerini işlevsiz bırakarak demokratik yapıyı zedelediği için Samsun Tabip Odası olarak bu kanun teklifinin derhal geri çekilmesini istiyoruz. Daha önce de belirttiğimiz gibi sağlık ile ilgili kanun teklifinin meslek örgütleri ile beraber değerlendirilerek hazırlanmasını ve şiddet yasasını da içerecek şekilde yeniden düzenlenerek meclise sunulmasını istiyoruz."
Gayri meşru işlerle uğraşan hekim abilerimizi ne yapcaz. Bunlarda çelikten duvarmı isticekler devletten.
Tüm odalar kaldırılsın hiç bir faydası yok !!!ancak aidat ver başkanlar saltanat sürsün oda nedir ki darbe yönetimlerinin getirdiği sistem !!Derhal bütün oda ve buna benzer yerler kaldırılsın ne sivil toplumu kendi azınlıkların sesi olan odalar meslek komiteleri hepiniz aynı topluma ve iş camiasına ve meslek üyelerine ne faydanız olmuş ki bundan sonra olsun!Haa olanı vardır onlarda yönetimlerin içindekilerin taa kendisidir,sizin canınız yandamı meclise taşıyın bu insanların hakkı yok dimi!!!
gözü dönmüş adam seni yasanı kurallarını cezanımı takar :))