İşte Samsun Barosu Başkanı Kerami Gürbüz'ün o açıklaması:
"Sayın Cumhurbaşkanımızın 06.02.2018 günü Türkiye Barolar Birliği’ni kastederek kamuoyuyla paylaştığı, “bunların milli, yerli, bu ülkenin şu anda yapmış olduğu vatanı korumayla ilgili mücadelede yanımızda yer alma diye bir durumları yok. Tam aksine karşımızda yer alma, teröristlere sahip çıkma, onlarla yandaş olma gibi bir durumları var.” ve “her grup kendi oluşumunu yapar, faaliyetini gösterir. Aynı şekilde hukukçular kendi barolarını oluşturur, faaliyetini sürdürür.” şeklindeki düşünce ve beyanlarını büyük bir şaşkınlık ve üzüntü ile öğrendiğimizi ifade etmek isteriz.
Bilindiği üzere Türkiye Barolar Birliği, Türkiye’de faaliyetini yürütmekte olan 79 baronun çatı kuruluşudur ve bu konumu ile bu konumundan kaynaklı yetkilerini 1136 sayılı Avukatlık Yasası’ndan almaktadır.
TBB’nin hangi teröriste, terörist grup ve unsur ile onların faaliyetlerine sahip çıktığı doğrusu merak konusudur.
Demokratik bir hukuk devletinin olmazsa olmazı olan en önemli meslek örgütlerinden biri Baroları ve onların çatı örgütünü bu şekilde kamuoyu nezdinde hedef göstermek demokrasiyle de, örgütlenme hakkı ile de bağdaşır bir tutum değildir.
Her isteyen hukukçunun kendi barosunu kurması gerektiği veyahut serbest avukatlık yapmak için Baroya kayıt olunması zorunluluğunun kaldırılması yönündeki haberler gerçekleşir ise bu durumda yargıyı ve adalet mekanizmasını kaotik bir ortam bekliyor demektir.
Hukuku toplum adına koruma ve kollama görevi, baroların varlık nedenidir. Barolar, stajyer avukatların eğitimini üstlenmekte; mesleki ödevler konusunda baro mensuplarına yol göstermekte, denetlemekte; hak ihlallerine karşı girişimlerde bulunmakta; adli yardım ve zorunlu müdafilik konusunda vatandaşlara hizmet vermekte; hukukun üstünlüğünü ve insan haklarını savunmakta ve buna benzer 1136 sayılı Avukatlık Kanunu ile kendisine yüklenen görevleri ifa etmektedir. Gerçek ve tüzel kişilerin avukatları gibi, şehirlerin avukatları da Barolardır. “Nasıl ki, vatandaşın en son sığınağı Avukattır, Avukatın sığınağı da Barodur”.Bu ülkede, toplumda, milletimizin arasında fazlasıyla, fitne ve nifak için yeterli malzeme ve sebep var iken –yoksa bile sun’i olarak üretiliyor iken- bu gün barolar üzerinden yeni bir ayrıma ayrışmaya gidilmek istenmesinin amacını ve mantığını anlayabilmemiz mümkün değildir.
Sayın Cumhurbaşkanımızın bu konuda yanlış bilgilendirildiğini, bu konuda kendilerine bilgi verenler tarafından (bilinçli ya da bilinçsizce) Cumhurbaşkanımızın yanıltıldığını düşünmekteyiz.
Avukatlık mesleği her geçen gün kan kaybetmektedir. Avukatlık mesleğinin şartlarının düzeltilmesi ile ilgili çok acil yasal düzenlemelere ihtiyaç var iken ve bütün avukatların bu yöndeki beklentisi en üst düzeyde iken bugün böyle bir tartışmanın başlatılması avukatlık mesleğine de, yargıya da, adalet mekanizmasının işleyişine de bir fayda sağlamayacak bilakis adalet mekanizmasına çok büyük zarar verecektir.
Afrin'de teröre karşı en kapsamlı mücadelelerden birisini verdiğimiz, dolayısıyla birlik ve beraberliğe en fazla ihtiyacımızın olduğu bu günlerde, avukatlık mesleğinin şartlarını daha da zora sokacak bu yasal düzenleme hazırlıklarından vazgeçilmesi gerektiğini kamuoyunun bilgi ve değerlendirmesine saygı ile arz ederiz. "
sayın erdoğan en doğrusunu yapıyor, memleket 7 düvelle savaşıyor apo ne dedi yakalndığında pkk ya 140 küsür devlet yardım ediyor, pkk sınıra dayandı türkiyedeki vatan hainleride efendim biz savaşa karşıyız bunu diyen ya vatan haini yada salak, sırf pkk ya sayın erdoğan kan kusturduğu için oy vereceğim, inşAllah musul ve kerkük kıbrıs misali alınır bize bağlanır, Amerika ölüm kalım savaşı veriyor amerika ipek demir yolu gerçekleşmemsi için elinden geleni yapıyor, ipek demir yolu gerçekleşirse abd çökecek.