Samsun-Sinop karayolu 38. kilometresinde geçtiğimiz sene 5 Haziran’da saat 22.00 sıralarında meydana gelen kazada, Samsun istikametinden Sinop'a doğru hareket halinde olan İsmail Özyılmaz kontrolündeki 19 BC 340 plakalı otomobil önünde aynı istikamete giden Onur Altay Emirza idaresindeki 55 JA 929 plakalı otomobile arkadan çarpmıştı. Çarpmanın şiddetiyle 55 JA 929 plakalı otomobil savrularak sol taraftaki bariyerlere çarpıp yola savrulmuştu. Kazada otomobil sürücüleri İsmail Özyılmaz ve Onur Altay Emirza ile Bahar Değer Emirza, Moldova uyruklu Mariana Manin ve 17 yaşındaki kızı Uvliana Manin ve Vedat Değer yaralanmış ve sağlık ekiplerince ambulanslarla Bafra Devlet Hastanesi ile özel bir hastaneye kaldırılarak tedavi altına alınmıştı. Ağır yaralanan Vedat Değer, eşi Bahar Değer Emirza ve Uvliana Manin tedavi altına alındıkları hastanede hayatlarını kaybetmişti.
8 YIL CEZA ALDI AMA TAHLİYE EDİLDİ
Olayın ardından devam eden soruşturma kapsamında sürücü İsmail Özyılmaz’ın aşırı sür'atli ve 134 promil alkollü olduğu tespit edilmişti. Ehliyetine el konulan sürücü Özyılmaz, işlemlerinin tamamlanmasının ardından sevk edildiği adliyede çıkartıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderilmişti. Geçtiğimiz 17 Haziran’da davanın görülen karar duruşmasında sürücü Özyılmaz’a 8 yıl hapis cezası verildi. Özyılmaz hapiste yattığı süre göz önünde bulunarak geçtiğimiz günlerde tahliye edildi. Tahliye kararını öğrenen 17 yaşındaki Uvliana Manin’in annesi Mariana Manin tepki gösterdi.
ADALETİN BU ŞEKİLDE İŞLEDİĞİNE İNANMIYORUM
Manin, “Geçen sene ben ve kızım Bafra’ya kız arkadaşımızın düğüne davetli olarak gittik. Garaja geldik ve arkadaşlar bizi karşılayarak aldı. Biz yola çıktığımızda kaza meydana geldi. Kaza sonucunda ben 17 yaşındaki kızımı kaybettim. Biz normal şekilde araçta gidiyorduk. Yol üzerinde ünlü bir köprü vardı. Köprünün sohbetini yaparken bir anda her şey kesildi, duymadık, görmedik ve hissetmedik. Araç hızlı bir şekilde bize arkadan çarptı. Tamamen ışıklar söndü. Vurma anı saatte 186 kilometre olarak tespit edildi ve sürücü 134 promil alkollü çıktı. Sonrasında o akşam normal olarak tutuklandı. Kazada benim kızım, Bahar arkadaşım ve eşi Vedat hayatını kaybetti. Sürücü jandarmada işlemlerin tamamlanmasının ardından adliyede tutuklandı. Hastane sonrasında cenaze derken neye uğradığımı şaşırdım. Dava normal olarak sürüyordu ama ilk önce 'taksirle ölüme sebebiyet vermekten' tutuklandı. Biz buna itiraz ederek 'bilinçli taksirle ölüme sebebiyet vermekten' yargılanmasını istedik. Sonuçta adam trafik kurallarını çiğnedi ve alkol aldı. Bayram günü de genellikle aileler olmak üzere herkes yolda oluyor. Şahıs tutuklandı 3 celse oldu. Geçtiğimiz günlerde ise karar varıldı ve bu şahıs alkollü olup bize arkadan vurmasına rağmen 1 yıl sonra tahliye ediliyor. Ben burada gerçekten bir anne olarak çocuğumu yetiştirdim hayata bağladım ama onu kaybettim. Karara üst mahkemelerin incelemesini istiyorum. Çünkü bir hata olmalı, ben Türkiye’de adaletin bu şekilde işlediğine inanmıyorum. Pandemi nedeniyle serbest bırakılıyor. Bu diğer insanlara çok kötü bir örnektir. Demek ki herkes alkol alabilecek, öldürebilecek ve serbest kalacak. Bugün benim kızımın başına geldi, yarın da sizin kızınızın başına gelebilir” dedi.
3 CANIN VE 2 KİŞİYİ YARALANAMANIN CEZASI 1 YIL MI?
Manin, “Ben yapamıyorum ve rica ediyorum 2 hafta sonra biz üst mahkemeye başvurduk. İstiyoruz ki orada doğru kararlar verilsin. Titizlikle bakılmasına rica ediyorum, böyle bir karar itiraz ediyorum ve kabul etmiyorum. Kazada ölen Bahar’ın babaannesi ise haberi aldıktan sonra kalp krizi geçirerek hayatını kaybetti. Benim sormak istediğim 3 kişiyi öldürdü, 2 kişi yaraladı, 1 kişi de acıdan dolayı öldü. Bunların hepsi eşittir 1 yıl mı? Çünkü Avrupa’da böyle bir şey görmedim, bu trafik terörüdür. Ben sadece adalet istiyorum. Kızım hakkını arıyorum ve onun hakkını savunacağım. Kızımın içinin rahat olmasını istiyorum” ifadelerini kullandı.
Adalet neden tuhaf işliyor?