Güvenlik Politikaları Uzmanı Mete Yarar, “Eğer bu dönemi doğru okuyamazsak darbenin bir sonrası iç savaştır. Türkiye’de darbe sonrasında bir iç savaşın oluşabileceği politik, ekonomik, etnik ve mezhepsel konuların tamamını kaşıyıp ve bunun üzerine odaklandıkları bir dönem yaşatmaya çalışıyorlar. Suriyelilerin Türkiye’de yaşaması ve onlar üzerinden açılan bölümü de buna dahil edebilirsiniz” dedi.
Samsun Üniversitesi tarafından düzenlenen ve Samsun Valiliği, Samsun Büyükşehir Belediyesi ve Samsun Milli İrade Platformunca desteklenen “15 Temmuz: Yenilenler, Yenilmeye Doymayanlar ve Pusuda Bekleyenler” adlı panel gerçekleştirildi. Samsun Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mahmut Aydın’ın panel başkanlığını yaptığı panelde Güvenlik Politikaları Uzmanı Mete Yarar, Sakarya Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bünyamin Bezci ve Milli Eğitim Bakanlığı Başmüşaviri Dr. Nejdet Subaşı açıklamalarda bulundu.
“Dünyada çok az topluma nasip olan bir süreç yaşadık”
Panelin açılış konuşmasını yapan Rektör Aydın, 15 Temmuz darbe girişimi ve peşinden yaşananların bir destan olduğunu belirterek, “Dünyada çok az topluma nasip olan bir süreç yaşadık. 1970’lerden itibaren 40 yıllık bir plan yapılıyor. Bu plan uygulanırken tamamen simultane bir şekilde, hiçbir hazırlığı olmadan bu halk liderinin çağrısıyla sokaklara dökülüyor ve ölümüne bu darbe kalkışmasına karşı duruyor. Dünyada başka bir yerde yaşanmaz diye düşünüyorum” diye konuştu.
“Sorunları tartışmanın ötesine geçiremedik”
Güvenlik Politikaları Uzmanı Yarar ise, FETÖ darbe girişimi sonrasında yaşananları anlatarak, “15 Temmuz’u gerçek anlamda FETÖ’cüleri temizlemek dışında olayın resmini, emarını, tomografisini çekebildik mi? Devlet elinden geldiği kadar çekmeye çalışıyor. Bu işin üniversiteleri, sivil toplum örgütleri, halk kesimi olarak bu işi anlayabildik mi? Ben yarı yarıya anlayabildiğimizi düşünüyorum. Önümüzde Suriye, Mısır, Libya, Ukrayna, Gürcistan gibi ülkeler iç içe geçmiş olmasına rağmen biz yüzde 50’sini anlayabildik. Politik olmaktan politize olmaya geçtiğimiz andan itibaren sorunları bir noktada tartışmanın ötesine geçiremedik. Ne Suriye’yi ne Irak’ı ne Mısır’ı ne Libya’yı ne Doğu Akdeniz’i ne de s400 tartışmaları. Bu tartışmaları doğru noktaya getiremediğimiz için her defasında bizim karşımıza çok daha büyük bir sorunla başka bir şey geldi. 2010 yılından bugüne kadar Türkiye’nin yaşamış olduğu süreçlerin ekonomik anlamda bir fotoğrafını çekmeye kalksak bugün Türkiye’nin dış borcunun tamamı çıkar. 15 Temmuz gerçekten bu ülkenin, toplumun, derin milletinin bu sorunu çözmek için sahaya çıkıp netice aldığı bir olaydır” ifadelerini kullandı.
“İvmeyi hep yukarı doğru çıkardılar”
Toplumsal olarak bu tramvayı beraber atlatamadıkları ve bu yarayı beraber onaramadıkları sürece bir sonraki aşamanın ne olacağının belli olduğunu ifade eden Yarar, “Dikkat ederseniz ivmeyi hep yukarı doğru çıkardılar. Eğer bu dönemi doğru okuyamazsak darbenin bir sonrası iç savaştır. Bunun bir sonrası Türkiye’de planlamaya çalıştıkları ve üstüne bütün emeklerini harcadıkları konu bunun üzerine gelişiyor. Türkiye’de darbe sonrasında bir iç savaşın oluşabileceği politik, ekonomik, etnik ve mezhepsel konuların tamamını kaşıyıp ve bunun üzerine odaklandıkları bir dönem yaşatmaya çalışıyorlar. Suriyelilerin Türkiye’de yaşaması ve onlar üzerinden açılan bölümü de buna dahil edebilirsiniz” şeklinde konuştu.
“FETÖ Türkiye’deki NATO gladiosudur”
NATO’nun yalnızca bir askeri yapılanma olmadığına vurgu yapan Yarar şunları söyledi: “NATO aynı zamanda büyük bir istihbarat yapılanmasıdır. FETÖ Türkiye’deki NATO gladio yapılanmasının birebiridir. Eğitimi de birebir benzeridir. FETÖ Türkiye’deki NATO gladiosudur. Dikkat ediyorsanız bu olay bittikten sonra NATO subaylarını özellikle NATO’ya bağlı devletlerden biz geri alamadık. Almanya, Hollanda, ABD, İngiltere, Fransa, Norveç. Hiçbirinden geri alabildik mi. NATO ülkesinde görev yapan bütün subaylar orada iltica talebinde bulundular ve göreve devam ettiler."
Yarar’ın konuşmasının ardından, Prof. Dr. Bezci ve Dr. Subaşı da açıklamalarda bulundu. Panelin sonunda Samsun Valisi Osman Kaymak panelistlere, tablo hediye etti. Panele ayrıca, Atakum Kaymakamı Namık Kemal Nazlı, İl Emniyet Müdürü Vedat Yavuz, Samsun Üniversitesi Genel Sekreteri Doç. Dr. Salih Kesgin ve vatandaşlar katıldı.
Sayın Mete lütfen akp şakşak çılığı yapmanın ayarını kaçırma, milletin derdi iş aş ekmek, vatandaşın gemicikleri milyar dolarları yok, Erdoğan in karısı emine nin kolundaki çanta 300 milyar, Almanya baskakanininki 300 euro, akp memleketin onca yerini bedavaya sattı, sen git bu masalları başkalarına anlat.
Sayin uzman,
Secilmis Cumhur baskani ile darbe basarili olsaydi getirilecek olan cumhur baskani ayni sarayda olursa guvenlik anlaminda bir sorun olur mu?
Sen herşeyibiliyorsun zaten
Senin iskence yaptigin iddialarini cok duydum ama bizzat iskence gorenden dinlemedim mete efendi.. ama birgun bu is hakikat cikarsa ilk yarilacak kisisin bilesin..