Samsun haber - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 2017 yılını Türk Dili Yılı ilan etti. Konuyla ilgili açıklama yapan Samsun Türk Ocağı Başkanı Doç. Dr. Serkan Şen, "Bu tuhaflıkların kaynağı kesinlikle dilimizin yetersizliği değildir. Dil meselemizin temelinde bilinçsizlik yatmaktadır. Durum Türkçemizi tehdit eden bir boyut kazanmıştır. Duyarsız, özensiz ve taklitçi kitleler marifetiyle geçmişi geleceğe taşıyan, millet oluşumuzun teminatı olan dilimiz günden güne yıpratılmaktadır. Türk toplumunun ve devlet kurumlarının dil konusundaki hassasiyetleri her geçen gün biraz daha zayıflamaktadır. Yabancı diller hızla ve hoyratça dünya algımızı şekillendirir hale gelmiştir" dedi.
TÜRKÇE TABELA YOK
Sokaklardaki tabelaların, evlerin, televizyon dizilerinin isminin değiştiğini söyleyen Şen, "Bu noktada Samsun’un karnesi hiç de iyi değildir. Şehrimizdeki ticarethanelerin ve alışveriş merkezlerinin çok büyük bir kısmında yabancı adlar tercih edilmektedir. Bu gidişata dur denilmezse yakında çocukların dahi yabancı adlar taşıdığı bir Türkiye’yi karşımızda bulabiliriz” diye konuştu.
2017 yılının Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın himayelerinde Türk Dili Yılı ilan edilmesinin dil davası adına oldukça sevindirici olduğunu vurgulayan Şen şöyle devam etti: “Devletimizin en tepesinde gösterilen bu hassasiyet diğer kamu kurumları tarafından da hayata geçirilmelidir. Türk Ocakları olarak devlet kurumlarında Türkçe duyarlılığın takipçisi olacağız. Belediye meclislerimizin Türkçe hassasiyeti konusunda karar vermesini ve adım atmasını talep ediyoruz” diye konuştu.
GENÇLER ANLAMIYOR
50 yıl önce herkesin anladığı kelimelerin şimdiki gençlerin anlamayacağını belirten Şen, "Daha yarım asır önce kullandığımız ve herkesin anladığı sıradan kelimeler bugünün gençlerine yabancıdır. Dilde yabancılaşma beraberinde zihniyette yabancılaşmayı da getirir. ‘Batı kökenli kelime, kavram ve terimlere sonuna kadar kucak açarken neden eşyaya ve mekânlara ad verirken Türkçe kelimeler kullanmak birilerinde aşağılık duygusu oluşturuyor ve onları âdeta rahatsız ediyor?’ sorusuna cevap bulup çözüm üretmek zorundayız. Tarihî derinliğimizde atalarımızdan kopuk, yayılma alanlarımızda soydaşlarımızdan uzak, gelecek kurgusu bulunmayan bir Türkçe istemiyoruz. Dil davamızı kazanmazsak millet oluş vasfımızı kaybederiz. Türkçe giderse Türk kimliği de gider.” diyerek sözlerini tamamladı.