Samsun’da İmamoğlu'na Sevgi Seli

Atakum'da halkla kucaklaşan İmamoğlu, konuşması öncesinde ve sonrasında Samsun halkının yoğun ilgisiyle karşılaştı. "Her şey çok güzel olacak" sloganları ve horon gösterisiyle karşılanan İmamoğlu, kemençenin ritmine kayıtsız kalamadı ve horona dahil oldu. İmamoğlu, kurulan kürsünün yüksekliği yeterli olmayınca, "Hepinizi görmek istiyorum" diyerek konuşmasını sandalye üzerinde sürdürdü.

Yaşanan izdiham nedeniyle konuşma yaptığı parktan zorlukla ayrılabilen İmamoğlu’nun aracını kuşatan Samsunlular, İBB’nin seçilmiş Başkanı’na ulaşabilmek adeta için birbirleriyle yarış halindeydi. Aracı uzun süre boyunca takip eden vatandaşlar, araba izdiham bedeniyle her durakladığında İmamoğlu’na yoğun sevgi gösterilerini devam ettirdi. Bazı vatandaşlar uzun süre İmamoğlu’nu taşıyan aracın peşinden koştu.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin seçilmiş Başkanı Ekrem İmamoğlu, İstanbul’dan Samsun’a, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile beraber geldi. Kılıçdaroğlu, resmi kutlamalar için Samsunport’a geçerken, İmamoğlu Atakum Belediyesi’nin düzenlediği halk etkinliğine katılım sağladı. İmamoğlu’nun konuşma yapacağı alana geldiğini gören Samsunlu vatandaşlar, bir anda aracın etrafını kuşattı. ”Her şey çok güzel olacak” ve ”Ekrem Başkan” sloganlarını atan vatandaşlar, İmamoğlu ile fotoğraf çektirebilmek ve selamlaşabilmek için birbirleriyle yarış halindelerdi. Bu sırada, İstanbul’daki sevgi gösterilerini aratmayan sahneler de  yaşandı. Horon gösterisiyle karşılanan İmamoğlu, kemençenin ritmine kayıtsız kalamadı ve horona dahil oldu. Kimi vatandaşlar, İmamoğlu’nu görebilmek için ağaçlara ve çevredeki dükkanların çatılarına çıktı. İmamoğlu, yaşanan izdiham nedeniyle konuşma yapacağı kürsüye gecikmeli olarak çıkabildi. İmamoğlu, kurulan kürsünün yüksekliği yeterli olmayınca, ”Hepinizi görmek istiyorum” diyerek konuşmasını sandalye üzerinde yaptı.

İşte İmamoğlu'nun konuşmasının satırbaşları;

"Herkesi kucaklayan bir ahlakla varız"

Samsunlular ve Samsun’a gelen Cumhuriyet aşıkları, hepiniz hoş geldiniz, safa getirdiniz. Hepiniz, burada 19 Mayıs’ın coşkusunu, cesaretini ve tam bağımsız Türkiye heyecanını yaşamaya geldiniz. Hepinize çok teşekkür ediyorum. 100’ncü yılında, geçmişte Mustafa Kemal Atatürk’e yoldaşlık yapan milletimizin torunları ve evlatlarıyız. Aynı heyecanı yaşıyoruz. Şunu da unutmuyoruz: Yurtta sulh, cihanda sulh! Bu kavramla, herkesi kucaklayan bir ahlakla varız. Ben de size, bir Cumhuriyet ve Atatürk evladı olarak eşlik etmeye geldim. Sizlerle beraber olmak, benim için gururdur, onurdur. Bugün burada, 100’ncü yılın İstanbul’daki coşkusunu yaşatarak, hissettirerek gelmek isterdim. Belki bir avuç insan, bu süreci darbelemiştir ama hiç önemi yok. Bizim için önemli olan, egemenliğin kayıtsız şartsız millete ait olmasıdır.

"Çatışmanın değil, barışın ve uzlaşmanın bir parçası olacağız."

Burada bulunan tüm dostlarımdan, arkadaşlarımdan ve hemşehrilerimden şunu istirham ediyorum: 19 Mayıs’ın 100’ncü yılı bugün itibariyle, kalan her dilimiyle, birilerine inat, o bir avuç insana inat, herkesi kucaklayacağız. Hiçbir vatandaşımızı ayırmayacağız. Hiç kimseyle çatışmayacağız. Herkesin bu milletin bir evladı olduğunu farkında olacağız. Herkesin, bu toprakların, tam bağımsız Türkiye’nin mücadelesinin bir neferi olduğunu mutlaka yaşatacağız. Milli birlik ve beraberliğimizin mutlaka savunucusu olacağız. Cumhuriyetimizin 100’üncü yılına koşarken, tüm moralimizle bilimden, ahlaktan, kültürden, üretimden asla ve asla ödün vermeyeceğiz. Çatışmanın değil, barışın ve uzlaşmanın bir parçası olacağız.

Söz Verdi

İstanbul’da hem bir seçim mücadelesi hem de demokrasi mücadelesi verirken, sizlere söz veriyorum; güler yüzden, samimiyetten, içtenlikten hiç ayrılmayacağım. Her zaman gurur duyacağınız bir yol arkadaşınız olacağım. Özellikle bugün burada size bir sözü hatırlatmak istiyorum. Genel Başkanım Sayın Kemal Kılıçdaroğlu ile birlikte geldim. Hepinize selamını getirdim. Uçakta gelirken, ”Samsunlu hemşehrilerime şunu hatırlatmayı unutma” dedi. ”Bütün Samsunlu hemşehrilerim, İstanbul’da yaşayan eşini, dostunu, evladını, akrabasını kim varsa aramaya hazır mı? Eğer Samsunlu dostlarım, hemşehrilerim bunu yaparsa, hiçbir sorun yaşamayacağız. Size 2 mücadele için söz veriyorum. Hem İstanbul’u kazanacağız hem de Türkiye’nin demokrasisini kazanacağız. Hep birlikte kazanacağız.

“KARADENİZ’İN UŞAĞI OLMAKTAN ONUR DUYUYORUM”

Kalan süreçte, beni lekelemeye, benim üzerimden politika yapmaya çalışacaklar. Ağızlara alınmayacak sözler, laflar edecekler. Ben, umursamayacağım. Siz de umursamayın. Kötü söz, sahibine aittir. Bırakın onlar, kötü söz söylemeye devam etsin, biz İstanbul’a sevgi ve mutluluk sözleri anlatalım. Bu ülkeye coşkuyu anlatalım. Ben, bu güzel toprakların, Karadeniz’in evladı, uşağı olmaktan gurur duyuyorum. Onun için, doğduğum bu topraklara, yaşadığım kadim kent İstanbul’a, Türkiyemiz’e, milletimize, bu ülkede yaşayan herkese layık olacağımı biliyorum. Onun için, kalan günlerde hiç gerilmeyecek ve umutsuzluğa kapılmayacağız. İşimize bakacağız.

"Bunu adı; demokrasi seferberliği"

Biz, milli bir seferberliğe çıktık. Bunu adı; demokrasi seferberliği. Birileri, kendi iktidarını kurma çabası içinde endişeye kapılabilirler. Ama biz, milletin iktidarı için yola çıktık. Biz, İstanbul’un, Samsun’un, 81 ilin demokrasisi için yola çıktık. Benden ve kendinizden kuşku duymayın. Bırakın kuşku duyacağınız insanların sayısı bir avuç kalsın. O aranızdan ”Ekrem Abi” diye bağıran o küçücük çocukların gözlerinden öpüyorum. Göreceksiniz 23 Haziran akşamı, her şey çok güzel olacak, her şey çok güzel olacak.

Kaynak: Sözcü