Samsun Valiliği, Ondokuz Mayıs Üniversitesi, Karadeniz Tarımsal Araştırma Enstitüsü ve Orta Karadeniz Kalkınma Ajansı ortaklığı ile düzenlenen “Karadeniz’in Lif Bitkileri: Keten, Kenevir, Isırgan” çalıştayı başladı.
Geniş çaplı bir katılımla gerçekleşen çalıştaya 100’e yakın davetli, 18 konuşmacı, ABD, Japonya, Bangladeş ve İtalya’dan pek çok iş adamının yer aldığı uluslararası düzeydeki çalıştay, Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi’nde başladı. 2 gün boyunca devam edecek çalıştayda; Türkiye’de en büyük göç hareketinin yaşandığı Karadeniz Bölgesi’nde kenevir, ısırgan ve keten tarımının tanıtılması ve yaygınlaştırılması, üretilen liflerin yerel işetmelerde işlenmesi amacıyla tesislerin kurulması amacıyla istihdam oluşturma, göçü azda olsa azaltma, sosyoekonomik yapıya ve bölge tarımına hareketlilik kazandırmak amaçlanıyor. Düzenlenen çalıştayda adı geçen bitkilerle ilgilenen kuruluş ve kişiler ve sektörü bir araya getirerek “birlikten güç çıkarmak” amaçlanıyor.
Ayan: "Karadeniz’de ekolojik bir ekonomi oluşturmak istiyoruz"
Bafra Meslek Yüksekokulu Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali Kemal Ayan, yaptıkları arazi çalışmalarında yüzyıllardır üretimi yapılan kenevir ve keten gibi lifli bitkilerin tükenmek üzere olduğunu söyledi. Mevcut durumdaki fabrikaların yetersiz olduğunu kaydeden Prof. Dr. Ayan, “Sektör, sentetik elyaf ve polyesterde yorgun ve bitap düşmüş, yeni ekolojik tekstil ürün konseptleri arayışına girmiştir. Hem yurt dışındaki konuklarımız hem de yurt içindeki tekstil sektörünün ekolojik lif ve tekstil arayışı bizi yeniden heyecanlandırmıştır. İşte biz de üretimin dışında işleme, dokuma ve tekstille de ilgili olduğu için ‘ekolojik bir ekonomi oluşturabilir miyiz?’, ‘bunun Karadeniz’de çok yoğun olan göç sorununa çözüm sunması mümkün olabilir mi?’ ve dolayısıyla ‘bir istihdam kaynağı yaratabilir miyiz?’ gibi temel motivasyonlarla arayışa girdik. Biz bu konuda çok umutluyuz" ifadelerini kullandı.
Özen: "Çalıştay yeni fırsatlar sunacak"
OKA Genel Sekreteri Mevlüt Özen, Türkiye’de özel sektör, üniversiteler, kamu kurum-kuruluşları ve sivil toplum kuruluşları olmak üzere 4 önemli aktörün olduğunu ve bu kurumlar arasındaki iş birliğinin, gelişim ve ilerlemeyi beraberinde getireceğini söyledi. OKA olarak çalışmalara her türlü desteği vermeye hazır olduklarını belirten Özen, "Bu çalıştay ve bu doğrultuda yapılacak faaliyetler bölge ve ülke kalkınmasına katkı sağlayacak. Özellikle özel sektör ve üniversitenin iş birliğini çok önemsiyoruz. Sayın Rektörümüz bu hususta çok yoğun çalışıyor. Bu çalıştay aynı zamanda yeni çalışmalar için önümüze fırsatlar çıkaracaktır. Türkiye tarımda dünyada 7. büyük ülke ancak fiyatlara, kullandığımız malzemenin katma değer düzeylerine ve ortaya konan ürünlerin çeşitlerine baktığımızda dünyanın 7. büyük ülkesi gibi davranmıyoruz. Onun için iş alanlarına girmemiz gerekiyor. Mavi ve yeşil ekonomi dediğimiz gıda ve su ürünleri endüstrisinde yapılması gereken çok iş var" dedi.
Yüce: "Biyolojik zenginlik bir kriter haline geldi"
DOKAP (Doğu Karadeniz Projesi) Bölge Kalkınma İdaresi Başkanı Ekrem Yüce, Karadeniz Bölgesi'nin yüksek bir potansiyele sahip olduğunu ve Türkiye’nin küresel platformda önemli bir aktör haline geldiğini söyledi. Karadeniz'in Anadolu'daki 3 bitki coğrafyasının ortak olarak yer aldığı tek coğrafya olduğunu belirten Başkan Yüce, "Türkiye’nin genetik özelliği ile var olan zenginliklerini ön plana çıkarması gerekiyor. Dünyada artık biyolojik zenginlik bir kriter hâline geldi. Anadolu’nun bitkisel anlamdaki genetik fotoğrafını ortaya çıkarmamız lazım. Tıbbi ve ıtri bitkilerden tutun kozmetik sektörünün ihtiyaç duyduğu bitkilere kadar zengin bir potansiyele sahibiz. Bütün bunları ülkemizin genel fotoğrafını görmemiz açısından söylüyorum. Zenginliklerimizi tekrar değerlendirmek zorundayız. Bu anlamda sahip olduğumuz zengin gen kaynaklarının korunması adına acil tedbirlerin alınması gerekiyor. DOKAP olarak bölgedeki tıbbi aromatik bitki envanterinin çıkarılması yönündeki çalışmalar devam ediyor. 9 ilde gen kaynağı oluşturma işlemi tamamlandı. Bafra’da OMÜ ile iş birliğinde 17 türün gen kaynağını ortaya çıkardık" şeklinde konuştu.
"Tarım, Türkiye’nin geleceği olacak"
Çalıştayda söz alan Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Yusuf Demir, "Her yerde söylüyorum. Türkiye’nin geleceği tarım ve tarıma dayalı sanayidir. Ülkemiz geleceğe yürüyecekse tarımla yürüyecektir" dedi.
Etkinlikte görüşlerini dile getiren Rektör Prof. Dr. Sait Bilgiç de çalıştayın OMÜ’de yapılmasından ve geniş çaplı katılımdan dolayı memnun olduklarını ifade ederek, çalıştaydan güzel sonuçlar alınacaklarına dair inancını dile getirdi.
Vali Şahin: "El birliği ile güzel sonuçlar alacağız"
Samsun Valisi İbrahim Şahin çalıştayda yaptığı konuşmada, "Karadeniz’in Lif Bitkileri Çalıştayı’nın Samsun’da yapılıyor olması sevindiricidir. Karadeniz’in bitki çeşidi itibariyle zengin olduğu bir yörede, mutlaka bunları masaya yatırmamız ve uzun, uzun işlememiz gerekiyor. Ben Rektörüme, Dekanıma, Genel Sekreterime, çalıştayda emeği geçen tüm arkadaşlarıma ve katılımcılara teşekkür ediyorum. Biz olabildiğince bu konuları çalışacağız. Orta Karadeniz Kalkınma Ajansı'nı kapsayan illerde ne tür bitkiler yetişir ve biz bunu nasıl ekonomiye kazandırırız. Bunun çalışmasını yapıyoruz. El birliği ile güzel sonuçlar alacağımıza inanıyorum" diye konuştu.
Açılış konuşmalarının ardından Nebahat Kılıç, "Tekstil Sektörü ve Hedefleri" adlı tematik sunumuyla katılımcıları bilgilendirdi.
Programın birinci gününde “Sektörel Yaklaşım”, “Karadeniz Bölgesi Lif Bitkileri Üretim Olanakları”, “Değerlendirme ve Sonuç”, “Yatırım Fırsatları”, olarak 4 oturum gerçekleşirken; ikinci günde ise Vezirköprü ilçesi Aşağı Narlısaray köyünde arazi inceleme çalışmaları yapılacak.