Samsun haber - Samsun'da Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İl Başkanıyken CHP Samsun Milletvekili Aday Adayı olan ve aday gösterilmeyince siyasete CHP Kurultay Üyesi olarak devam eden Tufan Akcagöz, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na açık mektup yazdı.
İşte Tufan Akcagöz'ün CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na yazdığı o açık mektup;
"Bu satırları size, Cumhuriyet Halk Partisi'nde İlçe Başkanlığı yapmış, Samsun gibi bir örgütte İl Başkanlığı sorumluluğunu üstlenmiş ve hali hazırda, Parti tüzüğümüzde ve Siyasi Partiler Kanunu'nda en yüksek karar organı olarak tanımlanan Kurultay delegesi olarak yazıyor değilim. Beni, alelade bir üye olarak görünüz ve sözlerimi bu kapsamda değerlendiriniz.
Sayın Genel Başkanım,
Tarihin seyri içerisinde hepimiz birer damlayız. Yaşadığımız dönemde, bulunduğumuz konum ve aldığımız sorumluluk ölçüsünde iyi ya da kötü olarak tanınacak ya da anımsanacağız. Tarihte emsali görülmemiş bir kurtuluş mücadelesi veren ve bu mücadeleyi bağımsız bir devlet kurarak taçlandıran ulu önder Mustafa Kemal Atatürk'le aynı saftayız. Ne mutlu bize. Ancak, bugün için Atatürk'ün izinden gitmek, onun kurduğu Cumhuriyet'i, klişe sloganlarla ve beylik laflarla savunmanın ötesinde, siyaset arenasında ciddi, temelli ve devrimci ruhla çalışmayı gerektirmektedir. 16 Nisan referandumu, Cumhuriyet tarihinin en büyük restleşmesiydi. Kaybettik. Siyasi iktidar, geniş halk kitlelerini her türlü propaganda aracını kullanmak suretiyle etki altına aldı ve Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemini içeren ve tek adam rejimini ihdas eden Anayasa değişikliğini referanduma taşıdı ve başardı. 24 Haziran seçimlerinde ise 16 Nisan'da oylanan değişiklik, yürürlüğe girdi. Artık rejim değişti ve başka bir devlet sistemi ile idare ediliyoruz. Bu yeni döneme, yenik olarak girdik. Bundan sonra, ülkenin geniş kesimlerindeki beklenti, Cumhuriyet Halk Partisi'nin bu yeni dönemde geleceğe dair umut taşıyan bir siyasi örgüt olarak karşısına çıkmasıdır. Yenilgiye alışmış değil, galibiyete aday bir sürece partimizin taşınması elzemdir. Bütün başarısızlıkları toplasak, ortaya bir başarı çıkmaz. Yanlışların arasından doğru bulmaya çalışarak esaslı siyaset ortaya çıkarmak mümkün olmaz. Siyaset erbabı, başarısızlığı bilmek ve mevcut başarısızlıktan olumlu sonuç çıkarmak gibi bir erdemi yakalayamazsa, geleceğe dair umut olmaktan vazgeçmiş demektir.
Sayın Genel Başkanım,
Değişim istiyoruz. Değişim talep ediyoruz. Bu talebimiz, herhangi bir koltuk talebini içermiyor. Çünkü biliyoruz ki hiçbir koltuğun bu saatten sonra herhangi bir anlamı yok. Ancak, hiç bir moral bozukluğunun girdabında savrulmuş da değiliz. Çıkış yolumuzu elbirliği ile bulacağız. Olağanüstü kurultay talebine tepeden bakmak, değişim arzusunu küçümsemek, partimize zarar veriyor ve partililerimizi ayrıştırıyor. O halde bu gidişe bir dur demekten başka yolumuz da, çaremiz de yoktur. Bu partinin sahibi tek bir kişi olmadığı gibi, partinin rotasını da sadece sayısı belli olan insanlar tayin etmez, edemez. Partimizin gerçek sahibi, milletin ta kendisidir. O nedenle, milletin sesine her zamankinden çok kulak vermek zorundayız. Sokağın talebini görmezden gelemeyiz. Olağanüstü Kurultay için toplanan imza sayıları, mükerrer imzalar, imzasını geri çeken delegeler etrafında dönen tartışmalar, partimize zarar veriyor.
Sayın Genel Başkanım,
Siz de, sizden önceki genel başkanlarımız gibi, saygın ve değerlisiniz. Size söylenecek her kötü söz, Cumhuriyet Halk Partisi'ne zarar verecektir. Çünkü partisel anlamda en yüksek temsil noktasında siz varsınız. Size gelecek kötü sözlerin karşısında daha önce de durduk, yine dururuz. 24 Haziran seçimlerinden sonra, kim ne derse desin, ortaya çıkan sonuç, bariz bir geriye gidiş ve en acısı, yenilgidir. Şimdi, üzerimizdeki ölü toprağını atmak, yeniden umut ışığı olabilmek için bir yol var. Bu yol, olağanüstü kurultayı toplamaktan geçiyor. Daha çok yıpranmadan, daha çok hırpalanmadan bu işi başarmak zorundayız. Olağanüstü kurultay talebi, içi boş ve sadece kişilerin değiştirilmesi talebi olarak da algılanmamalıdır. Partimize lazım olan, toplumu kucaklayacak olan bir vizyondur. Bu vizyon değişikliği, tüzük ve programın yeniden ele alınması ve dönemin ruhuna ayak uydurulması ile mümkün olabilir. Ancak bu yolu tıkayarak, sanki parti içinde hiç bir sorun yaşanmıyormuş gibi davranıp, yenilgiyi görmezden gelerek bir yol izlenmek isteniyorsa, tutulacak bu yanlış yolun bizi taşıyacağı yer, başka bir yenilgidir.
Sayın Genel Başkanım,
18 yaşına girip, parti içinde görev almaya başladığım ve Hukuk Fakültesi öğrencisi olarak altı oklu rozeti ceketimin yakasına taktığım günkü heyecanı taşıyorum. Bir Atatürk genci ve devrimci ruh taşıyan Cumhuriyetçi bir birey olarak size sesleniyorum. Kurultayın çekinilecek bir tarafı yoktur. Cumhuriyet Halk Partisi'nin kurultay delegesi, çıkış ve kurtuluş yolunu mutlaka bulacaktır. Saygılarımla."
Arkadaş seni bu doğru haklı demecinde dolayı teşekkür ediyorum
CHP seçmeni sırf bu nedenle mahalli seçimlerde ke-mal e haddini bildirecek , diyorum ki sadece minareden düşen gördünüz mü?