banner388
banner390
banner408

Samsunlu Hacamat ustası tüm merak edilenleri anlattı

Hacamat tedavi yönteminin, İslam öncesi ve sonrası ülkelerde yaygın olarak yapıldığını, Peygamber efendimiz Hz. Muhammed (sav)’in  sünneti olduğu için de çok yaygın olarak yapıldığını söyleyen Samsunlu Hacamat ustası Rasim Dündar, hacamat yaptırmanın insan hayatındaki tüm merak edilenleri anlattı.

Samsunlu Hacamat ustası tüm merak edilenleri anlattı

Hacamat tedavi yönteminin, İslam öncesi ve sonrası ülkelerde yaygın olarak yapıldığını, Peygamber efendimiz Hz. Muhammed (sav)’in  sünneti olduğu için de çok yaygın olarak yapıldığını söyleyen Samsunlu Hacamat ustası Rasim Dündar, hacamat yaptırmanın insan hayatındaki tüm merak edilenleri anlattı.

08 Nisan 2017 Cumartesi 12:55
Samsunlu Hacamat ustası tüm merak edilenleri anlattı

Samsun Haber - Türkiye’de hacamatla tedavi yöntemi Sağlık Bakanlığı tarafından tıp ve diş doktorlarına yaptırılması uygun görüldüğü bilgisini Samsunhaber.com’a veren Hacamat Sertifikalı usta haccam Rasim Dündar, “Türkiye’de bu tedavi yöntemi günümüzde maalesef ehil olmayan kişiler tarafından sağlıksız ortamlarda yapılmasını uygun bulmadığımızı başta hatırlatmak istiyorum. Hacamatla tedavi yöntemi ilk olarak ‘Sünnet’ tir ve tarihi M.Ö. 5000’li yıllara dayanır. Peygamber Efendimizle birlikte İslam dünyasında tedavi olarak uygulanmaya başlanarak günümüzde halen yaygın olarak uygulanan tedavi yöntemidir. Ayrıca Çin’den Almanya’ya, Malezya’dan Kanada ve Avustralya ülkelerine kadar bütün dünyada kullanılan alternatif bir tedavi yöntemidir. Hz. Muhammed (s.a.v) Hadis-i Şeriflerinde, hacamatın önemi hakkında şunları buyurmuş: “Damardan veya deriden kan aldırmak, tedavi olduğunuz şeylerin en faydalılarındandır” Hacamat olunuz şifa bulunuz” diye hadis’i şerifler vardır. Hatta Peygamber Efendimiz ilk Miraç’a çıktığında hacamatla ilgili meleklerle konuştuğu bilinen hadisleri arasında” dedi.

 

PEKİ HACAMAT NEDİR?

Hacamat tedavi yönteminin çok hijyenik bir ortamda yapılması gerektiğini dikkatle hatırlatan Rasim Dündar, Hacamatın ne olduğu hakkında bilgi verdi. Dündar, “Hacamat, sebebi belli bir hastalığın tedavisi olmaktan ziyade, kan fazlalığının, vücutta meydana getirdiği rahatsızlıkları gidermek için kullanılan bir tedavi yöntemidir. Hacamat’la alınan kan temiz kan değil, kirli, koyu, pıhtılaşmış, derinin altındaki uyuşuk kandır. Bu kan, damardan değil deriden alınır. Hacamat’la pıhtılaşmış koyu kan alınınca, vücuttaki kanın akışkanlık özelliği artar ve dolaşımı kolaylaşır. Deri hafifçe bir neşter ile çizilir ve üzerine ağzı geniş bir cam kavanoz kapatılarak emici gücün etkisi oluşturulur ve kirli kan vücuttan çıkarılır. Bu yöntem, vücudun değişik yerlerine uygulanmakta ve hasta organa yakın yerler özellikle tercih edilmektedir. Özellikle bel fıtığı olan hastalar geldiğinde biz bu hastalara ısrarla hatırlatıyoruz. Hacamat bel fıtığı olmadan önce uygulanan ve uygulandığında şifa bulunan yöntemdir. Ancak Yılda en az altı kere hacamat yapılması kişiyi kanserden koruduğu gözlemlenmiştir. Sonuçta bu yöntem vücuttaki kirli kanın boşaltılmasıdır. Hacamat tedavi yöntemi uygulanmasına şöyle yapılmakta: Önce, bardak veya buna benzeyen bir cisimden oluşan kupa kan alınacak yere vuruluyor, orayı havasız bırakıp uyuşturuluyor. Aynı yeri neşterle et ile deri arasını iki veya üç milim çiziliyor. Sonra kupayı neşterlenen yere tekrar vuruluyor. Kılcal damarlardan kan gelmeye başlıyor. Bu genellikle üç defa tekrarlanıyor. Tedavi 20-25 dakika sürüyor. Ortalama 300 ile 350 gram kadar kan çıkarılıyor” diye konuştu.

“SAĞLIĞA UYGUN OLMALI”

Hacamatın hiçbir yan etkisi olmadığı bilgisini veren Dündar, “ Hacamat tedavi şekli tamamen doğaldır. Hiçbir acı vermez ve iz bırakmaz. Aynı gün iyileşme görülür ve vücutta rahatlama olur. En hızlı tedavi usulüdür. Hacamatla tedavi binlerce yıldır uygulanan en eski tedavi yöntemi olup, günümüzde de Asya, Afrika ve Uzak Doğu Ülkelerinde yaygın olarak uygulanmaktadır. Avrupa’da son yıllarda tedavi yöntemi olarak uygulanıyor. Kullanılan araç ve gereçler tamamen hijyenik ortama ve sağlığa uygun olarak yapılmalı” ifadelerini kullandı.

Dündar Hacamat Tedavi yönteminin yetmiş hastalığa şifa olduğu yönündeki bilgilerini hadislerle ortaya koyarak şu şekilde açıkladı: “Delilik, cüzzam, gece körlüğü, alaca, baş ağrısı, diş, göz,Kulak gibi hastalıklara ve daha birçok hastalığa şifadır. Hacamat’ın şifasını bilen büyük âlimler üç ayda bir hacamat olurlardı. Hacamat 70 hastalığa şifadır. Bunlardan bazıları; Kanser, Cilt hastalıkları, Sedef hastalığı, Kısırlık, süreklilik arz eden kronikleşmiş birçok hastalıklar, Migren, romatizma, Mide, Bağırsak rahatsızlıkları, Karaciğer yetersizliği, Zihinsel ve ruhsal birçok hastalıklarda, Böbrek hastalıklarında kan vermenin faydaları belirgindir. Kanser olup ameliyat olması gereken bir kişide, hacamat’tan sonra kanser kütlesinin yok olduğu görülmüştür. Hacamat ta kanser’den kısırlığa kadar birçok hastalığa şifa vardır. AIDS hastalığının da yok olduğu görülmüştür. Müzmin birçok hastalığın hacamat’la tedavi olduğu tecrübeyle sabittir. Hacamat nazara ve sihire karşı da iyi gelir. 50 senelik kökleşmiş büyünün, hacamat’la ortadan kalktığı rivayeti vardır. Bu sebeple hacamat yapılırken mutlaka Ayet el-Kürsi ve Muavizeteyn sureleri okunur. Rasûlullah (s.a.v) bizzat kendisi Ebû Taybe adında bir Haccâm’a hacamat yaptırmış ve başından kan aldırıp haccâma ücretini ödemiş ve şöyle buyurmuştur: “Kan aldırma yollarının en güzeli hacamattır. (yahut hacamat sizin en iyi tedavi yollarınızdır)” İbn-i Abbas (r.a) anlatıyor: “Rasûlullah (s.a.v) buyurdular ki: “Haccam (hacamat yapan) ne iyi kuldur; (fazla) kanı giderir, beli hafifletir, gözü parlatır.” Dedi

Ekrem BİRCAN

Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.