banner388
banner390
banner408

Samsunlular dikkat: Deniz yatağı öldürebilir

Samsun Emniyet Müdürlüğü Deniz Limanı Şube Müdürlüğü'nde görevli Komiser Yardımcısı İrfan Kıpçak, denizde kullanılan şişme yatakların boğulma vakalarına neden olabileceğini söyledi.

Samsunlular dikkat: Deniz yatağı öldürebilir

Samsun Emniyet Müdürlüğü Deniz Limanı Şube Müdürlüğü'nde görevli Komiser Yardımcısı İrfan Kıpçak, denizde kullanılan şişme yatakların boğulma vakalarına neden olabileceğini söyledi.

10 Temmuz 2017 Pazartesi 13:22
Samsunlular dikkat: Deniz yatağı öldürebilir

Samsun haber - Samsun Emniyet Müdürlüğü Deniz Limanı Şube Müdürlüğü’nde görevli Komiser Yardımcısı İrfan Kıpçak ve Sulatı Grup Amirliği’nde görevli Dalgıç Polis Memuru Osman Aşık, denize giren vatandaşlara önemli uyarılarda bulundu.

Yaz aylarının gelmesiyle birlikte boğulma vakalarında artış olduğunu şfade eden Kıpçak ve Aşık rip akıntısı, kolluk ve deniz yataklarıyla ilgili uyardı.

DOĞRU BİLİNEN YANLIŞLAR

Boğulan kişilere vatandaşlar tarafından doğru bilinen ama yanlış olan hareketler yapıldığına dikkat çeken Kıpçak, "İlk önce midedeki suyu boşaltma yoluna gidiliyor. Ancak yaşamsal fonksiyonlar kontrol edilip, yaşama döndürülmesi daha önemli. Çünkü kişinin midesinden bir bardaktan fazla su çıkmıyor. Şişme yatak ve kollukların kalitesiz olmasından ve uzun süre güneşte beklemesinden dolayı suda açılan kişi, belirli bir süreden sonra kolluğun ya da yatağın indiğini fark ediyor. Bu sebeple bir panik oluşuyor, panik boğulma vakalarında çok etkili. Akciğerlerimiz yaratılış gereği şamandıra görevi görüyor, kişi paniğe kapılmazsa kendisini su yüzeyinde tutabilir. Yardımcı aletler ne kadar kalitesiz olursa kişi de kendisini o derece riske atmış olur" dedi.

RİP AKINTISINA DİKKAT

Boğulan 290 kişiden 195'nin Rip akıntısı kurbanı olduğuna dikkat çeken Kıpçak, "Türkiye genelinde 290 kişi boğulduysa, bunun 195 kişisi bu rip akıntısından dolayı hayatını kaybediyor. Bu akıntı İstanbul Şile’den, Artvin Hopa’ya kadar gidiyor. Karadeniz’e özgü bir akıntı, bu akıntı Karadeniz’in tüm kıyılarında karşılaştığımız bir olay. Aslında bu su halk arasında bilindiği gibi insanı dibe çekmiyor, sadece kişiyi denizin açığına doğru götürüyor. Bu durumda kişinin öncelikle bu akıntıyı bilmesi ve kendisine zarar vermeyecek, öldürmeyecek bir olay olduğunu anlaması gerekiyor. Bu akıntıyla karşılaştığınız zaman öncelikle kendinizi suya bırakmalısınız ve suyla mücadele etmemelisiniz. Akıntının sizi en fazla götüreceği yer, 50 metredir. Kıyıya doğru yüzmemelisiniz, akıntı ilerde zayıfladığında sağa ya da sola doğru yüzülmesi gerekiyor" diye konuştu.

KIYIYA PARALEL YÜZÜN

Denizde yüzerken kıyıya paralel yüzülmesi gerektiğini belirten Dalgıç Polis Memuru Osman Aşık, "Görüş tamamen sıfır hatta bazen gün ışığını bile görmüyoruz. El yordamıyla şahıs arıyoruz, karadan destekli halat yardımıyla çeşitli arama metotlarıyla arama işlemini gerçekleştiriyoruz. Denize girdiğimizde ilk olarak açığa doğru yüzmeyeceğiz. Açığa yüzmek yerine kıyıya paralel yüzersek, kondisyonumuzu hazırladıktan sonra açığa gideceksek gitmeliyiz. Panikte, boğulmalarda çok önemli, panik vücudumuzun mevcut oksijenini çok çabuk tüketir. Yemek yedikten sonra belirli bir süre beklemek lazım, kondisyonu güçlendirmeden açılmamak lazım, sağlık sorunları olan insanların da dikkat etmesi çok önemli. Ayrıca dere yatakları, t çeklinde olan dolgu alanları, mendirekler çok risklidir, kesinlikle bu alanlarda suya girilmemeli" şeklinde ifade etti.

Haber Gazetesi / Zeynep Irmak ÖCAL

Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.