Tanju Çolak'tan Olay Röportaj

Samsunlu efsane futbolcu Tanju Çolak Hülya Avşar ile olan ilişkisinden, Fatih Terim'e ve futbol hayatına kadar çok samimi itiraflarda bulundu. 

İşte Tanju Çolak'ın Posta Gazetesinden Canan Danyıldız'a verdiği o röportaj:

• Birkaç gündür gündemi karıştırıyorsunuz! Bravo! 

Aslında hayatım normal akışında devam ediyor. Aynı saatte eve gidiyorum, aynı şeyleri konuşuyorum. Haber değerim varmış demek ki!

● Bazen çok sert konuştuğunuz oluyor; korkmuyor musunuz? 

Neden korkayım! Bir canım var o kadar! Bildiğim şeyler hakkında konuşurum. Haddimi aşan şeylerde dururum. İnsanların sevgisini kaybedersem, intihar ederim.

● Bizden biri... Severiz bu halleri. 

Bir tek o beyaz Türkler var ya; onlar beni sevmez.

 “Ben ‘Kara Türk’üm” 

● Beyaz Türkler? 

A Plus olanlar var ya, onlar işte Beyaz Türkler. Onlar beni hiç kabul etmediler. Dünyayı onlar yönetiyor ama benim kadar iyi yaşamıyorlar. Onlar Beyaz Türk, ben Kara Türk’üm.

● Siz de modaya uyup dolar bozdurmuşsunuz... 

15 Temmuz’da halk tankların altına yattı. Dünya üzerinde böyle bir ırk yok! Şimdi de doları düşürmek için bozdurmak gerekiyor. Cumhurbaşkanının çağrısı doğru. 80 bin dolarım vardı, hepsini bozdurdum. Bu ülkeye helal olsun!

● Aman ne azmış! Sahi 15 Temmuz’da nerdeydiniz? 

Başka param var yahu! Dolar o kadardı! 15 Temmuz’da Antalya’daydım. Üstelik de Cumhurbaşkanımız ile bir maçımız vardı. Belek’teydik. Yanımda başka futbolcular da var, Hamza Hamzaoğlu, Okan Buruk, Ümit Davala... Ama o gece yalnız ben sokağa fırladım ve sabaha kadar Antalya’da başı çektim.

● En büyük korkunuz kel kalmak mı hala? 

1986’da Galatasaray’da oynamaya başladığımda bile saçlarım yavaş yavaş açılmaya başlamıştı. Ailemde bir tane bile kel yok bu arada. Topa hep kafamla vuruyorum ya, ondan açılıyor. Toplar o zaman kaç kilo!

● Eee? Şimdi görüyorum ki var gibi?

Saç simülasyonu diye bir sistem var, onu yaptırdım. Daha doğrusu bir şirket ortağıyım. Saç ekimi değil bu. Bitkisel boyalarla yapılan saç derisinin renklendirilmesi. Ağrı, sızı, şişme yok. Sadi ve Filiz Üstündağ ile birlikte girdik bu işe. Yepyeni bir teknoloji.

●Peki tarihe geçme nasıl bir şey?“Vayy ulan ben neymişim!” diyor musunuz? 

“Neymişim” demiyorum da “Neler yapmışım be!” diyorum. Tarihe geçtim, kimse artık bunu silemez. ‘Altın Ayakkabı’sı olan başka Tanju Çolak yok.

● Futbol oynarken de dik, başına buyruk bir adamdınız... 

Evet. Ve disiplinli! Ama o zamanlar şimdiki gibi doğruyu söylediğim için işlerim engellenmiyordu. Çünkü güçlüydüm, golleri atıyordum, kimse beni kırmıyordu. Bugün Arda da istediği her şeyi yapar.


‘Fetöcüler bana yanaşamadı’

● Fetö yapılanması o yıllarda varmış, bir şey hissetmiş miydiniz? 

O günlerde hayır... Ama şimdi düşünüyorum, İsmail Demiriz diye bir arkadaşımız vardı, tavrı değişmişti. Evin camlarını kapatmıştı. Bizden sonra Hakan Ünsal, Emre Belözoğlu, Hakan Şükür gibi isimler sohbetlere katılmış.

● Size hiç yanaşan oldu mu? 

Yok! Ama geçenlerde bir Fetö itirafçısı, “Biz Tanju’yu düşünmüştük ama o çok akıllıdır, kendimize çekemeyiz diye vazgeçtik” dedi.

●Bir marka mısınız?

Bu markayı doğru yönettiniz mi? Bence markayım; sevilmiş, kabullenilmiş bir marka... Hangi eve gitsem kendime yer bulurum. Markama zarar vermedim.

● Buna yaşadığınız özel hayat da dahil mi?

Ne yaşamışım? Özel hayat parası olan için de var, olmayan için de.

“Beyaz Türkler beni yok etti” 

● Şu kaçak Mercedes davası, 2 yıl cezaevinde yatmanız da hata değil mi? 

Ha bak, cezaevine girmek istemezdim. Benim için bir kırılma noktasıydı. Halk, cezavine girenden korkar ama beni sahiplendi. Gözlerinden düşmedim. Çünkü haksız yere yattığımı herkes biliyordu.

● Zor muydu?

İlk geceyi hiç unutmuyorum. 15 metrekare bir odada, tuvalet içinde... Sabaha kadar ağladım.

● Büyük hata... 

Futbol hayatım erken bitti. Ama arabanın kaçak olduğunu nerden bilebilirdim? Şimdi düşününce, futbolu bırakmam için bir komplo olduğunu düşünüyorum. Bunu itiraf edeyim, Beyaz Türkler’in beni ortadan kaldırmak için komplosuydu. Beni yok ettiler.

●Çok ağır... 

Futbolun hiçbir yerinde yokum, düşünsene! Ne yorum yaptırıyorlar, ne oyuncu yetiştirtiyorlar, ne teknik adamlık yaptırıyorlar. Ben de ticaret yapmak zorunda kalıyorum. Halbuki ben teknik adamlığın tillahını yaparım.

‘Hülya’ya para harcamadım’

  ● Eşiniz Aysu hanım ile helalleştiniz mi?

Haramlık bir şey yapmadım ki, niye helalleşeyim? Onu üzdüğüm zamanlar olmuştur. Sen kimseyi üzmüyor musun?

● Aysu hanım ile evliyken, Hülya Avşar’la 2.5-3 sene kadar yasak aşk yaşadınız ama... 

Bu konu evimizde hiç konuşulmaz, açılmaz.

● Aysu hanımın hiçbir demecinde sizinle ilgili incitici bir laf yok. 

Doğru. Beni eve döndüren onun bu tavrıdır. Cazgır bir kadın olsaydı bu ilişki çoktan bitmişti.

● Hülya Avşar kendi hayatını anlattığı filmi ‘Selfie’de size yer vermemiş, yok saymış... 

Ben değilim sadece, Sadettin Saran da yokmuş galiba! Bu Hülya’nın ayıbı, sorunu. Kendi bilir. Herkesin hayatı devam ediyor. Hülya gerçeklerden nasıl kaçacak?

“Hülya ile evlenebilirdik” 

● Nasıl? 

Yaşanmış gerçekler var. Bu soruların muhatabı da aslında ben değilim, hanımefendi.

● Hülya hanım ile evlenmek, çocuk sahibi olmak gibi bir niyetiniz var mıydı? 

Medeni durumumuz uygun olsaydı Hülya ile evlenebilirdik. Ama ondan kaynaklı bir sebeple evlenmedik. İlişkimiz Hülya yüzünden bitti.

● Diyelim oğlunuzla Hülya hanımın kızı Zehra birbirlerine aşık oldu. Evlenmelerine izin verir misiniz? 

Tabii ki... Saygı duyarım. Oğluma anlatırım sadece ama hayatına karışmam. Oğlum da, herkes de biliyor bu aşkı. Tüm Türkiye biliyor. Çünkü çok büyük bir aşk yaşadık.

● Hayat devam ediyor... 

Oğlum Anıl 30 yaşında, kızım Melis 26. Hülya’nın da kızı var. Bundan sonra hayat çocuklarımla geçiyor.

● Hiç karşılaştınız mı Hülya Avşar’la? 

Tesadüfen bir kez... Mayadrom tarafında koştururken bir baktım Hülya, el sıkıştık. Küs değiliz ki! İlişkiler başlar, biter; yeniden başlar.

● Hiç telefonlaştınız mı? 

Eşim Aysu’yu arayıp “Yaptığım hayvanlıktı, hataydı, özür dilerim” demiş. Ben bunu televizyonda gördüm. O olaydan, izleyene kadar haberim yoktu. Bir kez o gün aradım Hülya’yı, “Doğru mu?” dedim, o da “Evet” dedi.

● Hülya Avşar için çok para harcadığınız doğru mu? 

Kanım aksın ki harcamadım! Para harcamama ne gerek var? İş adamı mıyım, milyar dolarlarım mı var? Ya da işsiz güçsüz müyüm, birlikte olmak için para harcayayım? O zamanlar gol kralı Tanju Çolak’ım! O kadar çok kadın var ki birlikte olunacak! Yeter ki ismin, havan olsun.

‘Fatih Terim’in egosu çok yüksek’

 ● Arda Turan ile Fatih Terim arasında ne oluyor? 

Tam bilmiyorum ama orada bir senkron sorunu var. Arda Turan’ın milli maça çıkarılmamasını Fatih Terim’in egosu olarak görüyorum. Hatadır!

● Neden ne sizce?

“Formayı ancak şerefliler giyer” dedi Terim. Bu çok ağır bir laf. Küslüğün hâlâ devam ettiğini düşünüyorum. Mesele duyduğum kadarıyla şu: Burak Yılmaz’a, malzeme ekibine vs. primlerden para verilmemiş. Arda da 1 milyon TL para toplamış ve alttaki para verilmeyen kişilere para vermiş. Fatih Terim de buna bozulmuş.

● Terim nasıl bir tek adam? 

O, bu ülkenin en iyi teknik adamıdır! Ama küçük dağları ben yarattım halleri, mimikleri ve halktan uzak durması hata. Bunlara dikkat etmesi lazım. Terim’i 10 kişiden 5’i sevmiyor.

 ‘Mustafa Denizli’yi, Denizli yapan adamım’ 

● Bu kadar iyisiniz de neden teknik adam olmuyorsunuz?

İsteyen yok! Tanju Çolak Futbol Okulu 7 yaşında ve 20 okulumuz 2500 öğrencimiz var. Alt yapıdan oyuncu yetiştirmeye çalışıyorum. Türkiye’de en büyük sorun goldür. Biri de bana “Gel nasıl gol atılır öğret” demiyor.


● İlişkilerinizi doğru kuramamış olabilir misiniz?

Maddi bir şey istemiyorum ki! Deneyimimden yararlansınlar yeter. İnsanlarla ilişkilerime laf ettirmem. Bunların egosu yüksek, beni yanlarında istemezler. İtibarları da anlık... Kimsenin önünde eğilmem. Galatasaray’da 150 gol attım. Mustafa Denizli’yi, Denizli yapan adamım; bir gün desene “Gel öğret” diye!

● Mustafa Denizli de mi? 

Ben golleri atınca sen başarılı teknik adam oldun, ömür boyu ekmek yiyorsun sayemde.

● 1991’de 1 gecede GS’den Fenerbahçe’ye satılma hainliğinizde de Mustafa Denizli’nin payı var mı? 

O gece satıldım ve haklısın bir hainlikti! Bana çok büyük oyun oynandı ve GS’den yollandım. Denizli benim için “Hiç istemeden forma verdiğim iki isim var: Biri Erhan Önal, diğeri Tanju Çolak’tı” demiş. Sen beni niye kıskanıyorsun? İstemiyorsan niye beni oynatıyorsun? Çünkü şampiyon olamayacaksın değil mi? Nankörsün! Sen hainsin! İnsan değilsin!

● 3 milyar vermediler diye mi gittiniz Fenerbahçe’ye hakikaten?

Hayır! O zaman da bir hainlik döndü. Denizli, “Senin için her şeyi yapacağım” dedi. 3 milyar vereceklerdi, takım kaptanıyım. 1 gecede 2 milyara indi. Beni göndermek için üzerime oyun oynandı, hâlâ çözemedim. Başta Denizli olmak üzere herkes benden kaçıyor bu konuda.

● Çok kırıcı mı? 

GS’yi çok seviyorsun, seni ondan ayırıyorlar. Mesele para değil. “Bu kadar para yok” desinler bana. Yemin ederim, boş kağıdı imzalarım. Kulüpte herkes beni kıskandı. Çok göz önünde, iyi kazanan, beğenilen biriydim. Sahip olduklarıma onlar sahip olamadığı için beni GS’den yolladılar.

● Fenerbahçe’ye transfer olunca ilk golünüz GS’ye...

Ali Sami Yen’de! 2 golü de ben attım GS’ye ve ben gidince onlar şampiyon olamadı. Şimdi de Şansal Büyüka, beni yankınında istemiyor. Büyüka kim ya! O garsondu, ben futbolcuyum!