Samsun Haber - CHP Samsun İl Başkanı Tufan Akcagöz, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın AK Parti'ye tekrar kaydının yapılmasıyla ilgili açıklama yaptı. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yeniden AK Partili olduğunu belirten Akcagöz, "Cumhurbaşkanı, Ak Parti Genel merkezine giderek başvurusunu yaptı ve resmen yeniden Ak Partili oldu. Bu andan itibaren bütün Türkiye'nin Cumhurbaşkanı olmayı bırakıp, sadece kendisini oy verenleri temsil eden bir Cumhurbaşkanı olmuştur. Başından beri istediği de buydu. 16 Nisan şaibeli referandumunun ardından böyle bir adım atacağını üç aşağı beş yukarı tahmin ediyorduk. Ancak başka bir konuya dikkat çekmek istiyorum. Hiç kimse lütfen, Tayyip Erdoğan uzun bir aradan sonra partisine kaydoldu demesin. Yok öyle şey. Erdoğan, Ak Parti genel başkanlığını hiç bir zaman bırakmadı ki, yeniden dönüş yapmış olsun. Yemin ettiği halde, yemin metnine sadık kalmadı ve Ak Parti Genel Başkanı gibi davrandı. Ak Partili bir hukukçu çıksın da Tayyip Erdoğan tarafsız bir Cumhurbaşkanlığı yaptı desin, onun alnını karışlarım. Şimdi ne oldu ? Hasret bitti, yuvaya geri döndü diyorlar. Hasret yok ki bitsin. Yuvadan ayrılmadı ki geri dönsün. Davutoğlu'nu kim tasfiye etti? 2015 milletvekili seçimlerinde Ak Parti listesini sizce Binali Yıldırım mı hazırladı ? Bu sorulara lütfen içten cevap versin herkes. O halde, ortada hasret filan yok, ortada bir vuslat da yok. Ama ortada, göz göre göre çiğnenmiş bir Anayasa var. Ortada, hiçe sayılan kanunlar var. Ortada yerle yeksan olmuş bir hukuk devleti var ve demokrasiden uzaklaşmış bir ülke var" diye konuştu
CHP Samsun İl Başkanı Tufan Akcagöz, "Sunni bir yüzde elli birle, toplumun genelini ilgilendiren bir dayatma ile karşı karşıya kaldık. Hiç şüphe yok ki bundan sonra yapılacak olan her yasal düzenleme, bu gayrimeşru zemin üzerinde ilerlemeye mahkumdur. Hemen 16 Nisan halk oylamasının akabinde söylemiştik. Elde edilen yüzde elli birlik sonuç ile sanki yüzde doksan evet çıkmış gibi ülkeyi dizayn edecekler. Yani, hukuksuzluğa devam edilecek. Cumhuriyet Halk Partisi olarak bu referandumunun şaibeli bir referandum olduğunu, elimizdeki delillerle hukuki zeminde mutlaka ispat edeceğiz. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin böyle bir denetleme yetkisi yok diyorlar. Olmaz olur mu? Dünyada tek başımıza yaşamıyoruz. İmzaladığımız uluslararası protokoller var. Bunları duyunca, 'Eyy Avrupa !!' diye bağırıyorlar. Tüm bunların sonucunda, güçlü ve büyük bir devlet oluyor değiliz. Aksine, kendi kabuğuna çekilmiş, yalnızlaşmış ve en kötüsü, demokrasisini yerleştirmiş ülkeler nezdinde itibar kaybediyoruz. Bir ülkenin itibarı, o ülkenin onurudur. Devletlerin itibarı, üç beş yılda ortaya çıkan bir durum değildir. Türkiye'ye yazık oluyor. Biliyoruz ki Ak Parti 21 Mayıs'ta Olağanüstü Kurultay'a gidiyor. Binali Yıldırım, 2019 yılında Cumhurbaşkanı adayımız Recep Tayyip Erdoğan dedi. Ortada bir Ak Parti örgütü var mı, hangi kurulda böyle bir karar alındı belli değil. Bunun, demokrasi adına savunulacak bir tarafı yoktur. Ülkenin yüzde kırk dokuzu açık yüreklilikle ve cesaretle, böyle ne olacağı belli olmayan bir gidişata hayır dedi. İşte buna tahammülleri yok. Bu tahammülsüzlük, kendilerini desteklemeyen kitleye yönelik büyük bir saygısızlığa dönüşüyor ki, işte bizim korktuğumuz kutuplaşma da bu iklimden besleniyor" dedi.
Yeminine sadık olmayan her kimse; ne dinine sadık kalır ve ne de ondan devlet adamı olur.
Herkes kendi işine baksın aklı olan aklını kendi için kullansın bu ülkede hukuk var o hukukta zerre uygunsuzluk tespit etmemiştir ama chp elinden oyuncağı alınmış bebeler gibi habire cıyaklayıp duruyor yok efendim Q le I yönetilemezmış.. yapma ya
Beğen (0) Beğenmedim! (0)