Aslında Bayburt'ta yaşanan bir hikayenin dilimize pelesenk olan başlığıdır bu sözler...
Gerçekte "Bayburt Bayburt olalı böyle zulüm görmedi" şeklindedir...
Merak edenler Google amcaya bakıp okuyabilirler...
52 yıldır bu şehirde yaşıyorum...
Samsun benim için çocukluğumun, gençliğimin ve şimdi de orta yaş kuşağını yaşadığım çok özel bir şehir...
Kısaca sevdam...
Hassasiyetlerim var şehrime...
Korurum, kollarım dik durulması gereken yerde ise dikelirim kralına...
40 yıldır siyasetin elinde oyuncak olan bu şehir sürekli geri giderken bir şeyler yapmak isteyen Samsun sevdalısı insanlar da şehri yönetenler tarafından küstürüldü, itilip kakıldı ve bu şehirden kaçırıldı...
Samsun'un çok önemli değerleri başka şehirlerde nasiplerini ararken, gittikleri yerlerde o şehri yönetenlerden en yüksek itibarı gördüler...
Kadere bak sen!
Bugün ülkemizin değişik illerinde göğsümüzü kabartanları ve Samsunlu olmalarını gururla izlerken iç geçirmiyor da değiliz hani...
Samsunlu olmak farklı bir duygu tabiki...
Anlayana, bilene, hissedene elbette...
40 yıl boyunca yaşanan bu ağır çöküşte Samsun için bir elin parmaklarını geçmeyen bir kaç ismi ancak sayabilirim...
Rahmetli milletvekilimiz İlyas Kılıç siyaset yapan her insanın örnek alacağı bir siyasetçi olarak şehre damga vururken, Halen Samsun milletvekili olarak görev yapan Yusuf Ziya Yılmaz'ın Samsun için ciddi bir simge isim olduğunu bu millet asla unutmayacaktır...
Son dönem de halk adamı eski Samsun Valisi Osman Kaymak kim ne derse desin gönülleri fet etmiştir Samsun'da...
Bir kaç iş insanının bu sehir için taşın altına elini koymaktan hiç kaçınmadığını söylemeden edemeyeceğim.
Anlattıklarım güzel örnekler...
Samsun'a yapılan kötülüklerin, ihanetlerin ve bencilliklerin adını ne koyacağız?
Son dönemde hiç bu kadar gerilmedi Samsun...
Kavga gürültü vardı ama şimdi şehri sevgisizlik sardı...
Mutlu değiliz ya...
Anlayın bizi...
Sizin ihtiraslarınız uğruna güzel şehrimin insanlarını mutsuz etmeye ne hakkınız var...
Yetmedi mi 40 yıl size...
41 kere maşallah diyelim bir kez de...
Sokakta, çarşı da, pazar da, iş yerlerinde kısaca şehrin her bir tarafında sizin bu egolarınız, bitmek tükenmek bilmeyen ihtiraslarınız, sevgimizi nefrete dönüştüren halleriniz konuşuluyor...
Ama farkında bile değilsiniz...
Umurunuzda değil Samsun...
Yaptığınız koca bir zulüm...
'Artık yeter' diyor bunlara Samsun ve Samsunlular...
Koca bir ders alacaksınız da zaman bir türlü geçmiyor...
Canımız çokça acırken yapılanlar karşısında "sıra bize de gelecek" diyen çoğunluğun sesini duyabiliyorum..
Samsun böyle zulüm görmedi ama tarihe baktığınızda mazlumların ve haklı olanların ahının yerde kalmadığı da hep görülmüştür...
Dilerim ve isterim ki aklı selim bir takım insanlar "ne oluyoruz" deyip masaya yumruğunu vururlar...
Yoksa halk balyozu indirecek haberleri ola...
Burası her yer değil...
Şehri Samsun...
Hatırlatayım istedim...
benim 69 yaşındayım.dileklerinuze tamamen katılıyorum.düşünüyorum da biz genç iken bizim evin anahtarının yerini komşuların hepsi bilirdi.ne bir hırsızlık ne taciz ne dolandırıcılık.hicbir şey yoktu.ama o zaman toraman tepe vardı.matasyon vardı papazköy vardı.kumlukta pazar günleri mahallesi turnuvaları vardı.senelerce karkas vaziyette bekleyen büyük otel vardı .yani eski temiz anlayışla yoğrulmuş samsun halkı vardı .şimdi bozulduk.cocuklarımız biz hepimiz bozulduk.ustalar şehri terk etti .kaldık yazık ettik özel de Samsun'a genelde bu güzel ulkemize.suçlu.hepimiz.cunku değişimi gelişimi yanlış anladık.anlamaya d devam ediyoruz.
SAMSUN YUSUF ZİYA DÖNEMİNDEKİ KAZANIMLARINI BİR BİR KAYBEDİYOR. KÖYLEŞMEYE DOĞRU GİDİYOR
TURGUT'a ilave.. Tabelacılar vardı..MURAT,BURHAN,ALİ,AREL..tüm yazı tarzları halen aklımda..usta yazıcılar samsuna damga vurmuş Tabelacılar...kadıköy..zeytinlik..kale..saitbey mahalleleri.. Sakin ve canlı...kapılar kilitlenmeden işe gitmeler hep yaşanırdı buralarda.. Huzur ve güven vardı...
Sadece Samsuna ozgu bir dejenerasyon degil genel anllamda bir deher kaybi sozkonudu sehri sehir yapan insanlaridir herseyde oldugu gibi insaandada bir kalite vardir kalutesiz insanlardan kaliteli bir sehir olmaz
Yazıda büyükşehir belediyesini mi, valiyi mi yada kimi eleştirdiğiniz anlaşılmıyor. Hangi ihtiraslar uğruna Samsun mutsuz onu da anlamadım. Ama anlaşılan o ki en azından siz mutsuzsunuz, bir sonraki yaziyi biraz daha somutlastirirsaniz belki bizde okuyucu olarak size destek olabiliriz.
Saygılarımla