İYİ Parti Samsun Milletvekili Bedri Yaşar, Samsun'un Çarşamba, Terme ve Salıpazarı ilçelerinde yaşanan sel felaketinin ardından bölgede incelelerde bulundu. Milletvekili Yaşar, afetlerin önüne geçilebilmesi için bir an önce önlemlerin alınması gerektiğini söyledi.
KANUN TEKLİFİ SUNULDU
Samsun'un Çarşamba, Terme ve Salıpazarı İlçelerinde yaşanan sel felaketinin ardından Milletvekili Yaşar, İYİ Parti Trabzon Milletvekili Hüseyin Örs ve İYİ Parti Erzurum Milletvekili Naci Cinisli, su baskınlarının yaşandığı bölgelere giderek incelemelerde bulanup vatandaşları dinledi. İncelemelerin ardından İYİ Parti Samsun İl Başkanlığı'nda basın açıklaması düzenleyen İYİ Partili Milletvekiller, 15/5/1959 tarihli ve 7269 sayılı umumi hayata müessir afetler dolayısıyla alınacak tedbirlerle yapılacak yardımlara dair kanunda değişiklik yapılmasına dair kanun teklifi sunduklarını belirtti.
"BU KAÇINILMAZ"
Milletvekili Bedri Yaşar, konuyla ilgili "Biz bir yıl önce dere yataklarının temizlenmesi, köprülerin yükseltilmesi ile ilgili uyarılarda bulunmuştuk. Özellikle dere yataklarındaki yapılaşmalar bugün veya yarın sel gelse yine aynı manzarayla karşılaşacak. Nasıl binaların depreme dayanıklı olup olmadığı ile ilgili çalışmalar yapıyorsak aynı şekilde Karadeniz'de de sel felaketi kaçınılmaz bir doğa olayı. Konu ile ilgili çalışmaların bir an önce başlatılması gerekiyor" dedi.
Trabzon Milletvekili Hüseyin Örs, "Geçen sene de Samsun'da bir sel felaketi yaşanmıştı. Bu felaketler insan kaynaklı bir takım hatalardan ve alınmamış tedbirlerden dolayı daha da artıyor. Eksiklikler konusunda biz uyarılarımızı yaptık. Yapmaya da devam edeceğiz" şeklinde konuştu.
"YÖNETİCİLERİN GÖREVİ BU DEĞİL"
Konuyla ilgili meclise bir kanun teklifi sunduklarını ifade eden İYİ Parti Erzurum Milletvekili Naci Cinisli, "Yöneticilerin görevi sadece sel felaketinden sonra yaraları sarmak ya da rahmet okumak değil, sel felaketine karşı önlemler almaktır. Şu an muhalefette olan biz bu tarz olayların yaşanmaması için, önlemlerin alınması için önerilerde bulunmaktır. Bu yüzden bir kanun teklifi verdik.Devletimiz güçlüdür evet ama bu gücü ve şefkati vakit geçirmeden hissettirmesi lazım." dedi.
Dere yatağında devlet kurumları var onlardaki cahillikten. Cahillikten tabi o zaman halkı suçla yağmuru suçla haşa Allaha bile suc at ama yöneticilerde bir suç yok. Bu cahil halkı kandırın her zaman oraya o köprüleri yapıp dereyi daraltıp 9 katlı binaya izin veren yüksek okul yaşananlara suçlu diyemeyen bir nesil var. Bu kadar okumuş diplomalı insan ne iş yapar hiç birşey. Çünkü okumuş cehalet yığınları var. Avrupada okumuş insan bukadar çok değil ancak kalite çok fazla sorunda bu....