Olay, 2 Ocak'ta 19 Mayıs ilçesi Cumhuriyet Mahallesi'nde meydana geldi. İddiaya göre, boşanma aşamasında olan ve hakkında uzaklaştırma kararı bulunan B. Ordulu (45), eşinin evde olmadığı sırada oğlundan anahtarları alarak eve girdi. Kapının arkasına saklanan koca, eşi Muradiye Ordulu (38) eve girdiği sırada tabancasını kafasına dayadı ve çıkan tartışmada eşini 5 yerinde bıçakla ağır yaraladı.
B. Ordulu "eşe karşı kasten öldürmeye yönelik teşebbüs" suçundan tutuklandı. Muradiye Ordulu ise yoğun bakım ve hastane sürecinin ardından psikolojik destek alıyor.
"5 yerimden bıçakladım, eşim cezaevinde ama içim hiç rahat değil"
Önümüzdeki aylarda görülmeye başlanacak davada eşinin tahliye olmasından korktuğunu belirten Muradiye Ordulu, "Boşanma davası açtım. Boşanmak istemeyen eşim beni 5 yerimden bıçakladı. Eve gizlice girip, olayı gerçekleştirdi. Hala bunun travmasını yaşıyorum. Evime tek giremiyorum, psikolojik destek alıyorum. Şu an cezaevinde ama çıkarsa ne olur bilemiyorum" dedi.
"5 yerimden bıçakladı, biber gazıyla elinden kurtuldum"
Yaşanan olayı anlatan Muradiye Ordulu, "Olay günü kızımı okula bırakıp eve gelmiştim. Davalı olduğum eşim küçük oğlumdan evin anahtarını alıp, gizlice girmiş ve kapının arkasına saklanmış. Ben eve girince silahı kafama dayayıp önce beni tehdit etmeye, ardından bıçaklamaya başladı. O gün iyi ki biber gazı elimdeydi. Biber gazını sıkarak elinden kurtuldum. O günü hala unutamıyorum. Tam 5 yerimden bıçaklandım. Biri kasığımdan, biri akciğerimden, 2 sağ karın boşluk ve biri kolumda olmak üzere 5 yerimden bıçakladı. Rastgele denk gelen yerlere bıçağı sapladı. Eşim şu anda kapalı cezaevinde ama içim hiç rahat değil. Karşı taraf çocuklarıma benim şikayeti geri çekmemi söylemiş. Bu olay o kadar basit bir olay değil" diye konuştu.
"Cezaevinden çıkarsa yarım bıraktığı işi tamamlar, beni sağ bırakmaz diye düşünüyorum"
"Cezaevinden çıkarsa yarım bıraktığı işi tamamlar, beni sağ bırakmaz diye düşünüyorum" diyen Muradiye Ordulu, şunları söyledi:
"Yakın zamanda mahkeme başlar diye düşünüyorum. Müebbet almasını istiyorum. İnşallah caydırıcı bir ceza alır. Cezaevinden çıkarsa yarım bıraktığı işi tamamlar, beni sağ bırakmaz diye düşünüyorum. Olay günü beni ilk önce bayağı darp etti. Bir adamla kavga eder gibi darp etti. 2 hafta bazı duyu organlarımı hissedemedim. Yüzümde şiş, tırnak izleri ardı. Onlar geçti ama o günün etkisi hala geçmedi. Anlatmakta bile zorlanıyorum. Beni darp ederken ikince kez biber gazı sıktığımda göğsüme çalışmaya başladı. O sırada bir yandan beni boğduğu için ne olduğunu hissetmedim. Bıçaklandığımı anlamadım. Bir daha biber gazı sıkıp, elinden kurtulup merdiven başına kaçtığımda üstümde ağrı, sızı olunca bıçaklandığımı anladım. Ondan sonra da kaçmaya başladım. 17 yaşındaki oğlum hala babasının, annesine bunu yapabilmesini kabul edemiyor. Anahtarını aldığı ortanca çocuğum ise kendisini kandırdığı için çok kızgın. Küçük kızım ise babasıyla çok diyaloğa girmiyordu. Çocuklarım şu anda babalarının yokluğunu da hissetmiyor. Zaten hep benle birliktelerdi, iyi ki hayattayım çünkü ben olmasam çocuklarımın hali ne olurdu bilmiyorum."
"Kızımın cenazesini görmek istemiyoruz"
Baba Bahri Karaca ise "Bazı kanunlar nedeniyle suçular ön kapıdan girip, arka kapıdan çıkabiliyor. Korktuğumuz taraf budur. Kızımız bu sefer ölümden kurtuldu ama bir dahaki sefere kurtulabileceğinden şüpheliyiz. Ne ceza alacağını bilemiyoruz. Biz evlilik sürecinde anne-baba olarak elimizden gelen desteği verdik. Ne yazık ki bu şahsın amacı yuva kurmak değil, kızıma sürekli baskı ve korku oluşturmakmış. Kızım en son durumu bana söyledi ama biz bu kadarını beklemiyorduk. Devletimize sığınıyoruz, inşallah gereken cezayı alır. Korkumuz, bu şahıs cezaevinden çıktıktan sonra kızımızın cenazesini görmek istemiyoruz. İnşallah öyle bir şey olmaz ve devletimiz gereken cezayı verir" şeklinde konuştu.
