Samsunspor’un yeni sezonda yol haritası nasıl olmalı?

İLK TRANSFER FUTBOL  AKLI OLMALI 

Samsunspor futbol takımı; Samsunspor Futbol Kulübü AŞ’nin. AŞ yönetiminin başında Samsunspor Derneği’nin başında olduğu gibi Yüksel Yıldırım bulunuyor. Yıldırım’ın hem yol arkadaşı, hem sırdaşı, hem vekiliydi Mustafa Erkanat. Yıldırım’ın eli, ayağı, gözü, kulağıydı. Covid-19 sebebiyle aramızdan ayrıldı. Vefatı üzücü ama doğa boşluk kaldırmıyor ne yazık ki. Yıldırım, halen boş olan o koltuğa birini oturtmalı. Başkanın göreve getireceği kişinin profili (holding içinden olup-olmayacağı, futbol kökenli olup-olmayacağı) büyük önem taşıyor.

CEO PROFİLİNİN TARİFİ; SÜLEYMAN HURMA 

CEO; İstanbul’da değil Samsun’da yaşamalı, futbol aklına sahip olmalı, finansal uzmanlığı bulunmalı. Yönetim becerisi, organizasyon deneyimi, sorumluluk alma ve taşın altına el sokma cesareti gibi özellikler taşımalı. Tarifin ete kemiğe bürünmüş hali aslında Süleyman Hurma. Ama ne yazık ki Hurma’dan iki tane yok. Bu nedenle böyle bir profil bulmalı Yüksel Yıldırım.
Yılport Samsunspor’un yeni sezonda öyle birine ihtiyacı var. Ancak en çok da İstanbul’da yaşayan, 5 ayrı holdingi yöneten Yüksel Yıldırım’ın.Ertuğrul Sağlam sonrası takımı yönetecek teknik direktör seçiminden de futbolcu transferinden de daha öncelikli ve ivedi bu konu. Umarım başkan kendi rahatı, takımın başarısı için bu konuya öncelik verir.

MUSTAFA AZTOPAL SORUMLULUK ALMALI 

Birkaç gün önce medyaya yansıyan haberlere göre Genel Menajer Mustafa Aztopal’ın istifa ettiği ancak talebinin patron katı tarafından kabul edilmediği yazıldı. Anlaşılan o ki işine devam edecek. O halde kulübe geldiği günden bu yana yaptığından daha farklı hareket etmeli ve daha proaktif yöneticilik yapmalı. Sadece sezon başı, devre arası transferinde pazarlığı yürüten görüntüden (öyle değilse bile öyle görünüyor) kendini kurtarmalı, kriz anlarında inisiyatif koyabilmeli. Gelmesi gereken CEO ile hoca arasındaki süreci olması gerektiği gibi yönetebilmeli, futbolcu odaklı veya idari kaynakları krizlerde devreye giren ilk isim olmalı.

Yetkisiz sorumlular durumuna düşürmemeli 

CEO seçiminden sonra Başkan Yüksel Yıldırım; Yılport Samsunspor’un yeni sezonda hiyerarşik yapıya uygun ve tıkır tıkır işleyen bir görev tanımlaması yaparak yetkilendirme ve sınırlamaları net belirlemek zorunda. Hem müstakbel CEO hem de GM’yi yetkisiz sorumlu durumuna asla düşürmemeli, bu iki isme çalışma alanı açmalı.

Yılport Samsunspor’un tecrübeli sağ bek oyuncusu Erhan Kartal, bu sezon fazla şans bulamadı.

OYNATMAYAN DEĞİL OYNATAN BİR HOCA 

Bir sonraki adım ise saha içi patronunun seçimi. Başkan, CEO, GM kafa kafaya vererek Samsunspor camiasının ağırlığını taşıyabilecek, hedefin altında kalmayacak, ‘oynatmayan’ değil ‘oynatan’ bir futbol mantalitesine sahip, insani ve iletişim yönü kuvvetli, polemikçi değil uyumlu, 40 yaş jenerasyonundan bir hoca takımın başına getirmeli.

- Hibrit transfer modeli benimsenmeli

Bütün bu aşamaların tamamlanmasının ardından ver elini transfer demek gerekli. Transfer yaparken, ‘yaptım oldu’ yerine ‘ortak akıl’ mantığı ana ilke olmalı, ‘futbol aklına’ uyan, beklentiyi karşılayabilecek, baskının altında ezilmeyecek futbolculardan bir kadro kurulmalı.

- Bireysel olarak değil takım olarak güçlü bir kadro

Ve kadro mühendisliği yapılırken; genç-deneyimli, düz-yetenekli, yerli-yabancı, dengesine çok ama çok dikkat edilmeli. ‘Bireysel’ olarak değil ‘takım’ olarak güçlü, Ertuğrul Sağlam’ın geçen sezonki takımı gibi, ‘oyuncu’ gücü ile değil ‘oyun’ gücü ile kazanan bir takım oluşturulmalı.

Geride kalan sezonun takımından sözleşmesi biten ve devam etmesi gerekenler olduğu gibi, sözleşmesi devam eden ve gönderilmesi gerekenler de var şu an kadroda. Bunun yanı sıra hem yurt içinden hem de yurt dışından alınması gereken yeni transferler var. Kolay mı? Değil aksine zor, zor olduğu kadar da maliyetli bir durum. Ama Süper Lig için başka bir çıkış yolu yok ki.

NURİ ASAN TESİSLERİNE YAZ GELMELİ 

Samsunspor’un geçen sezondan değiştirmesi gerekenlerden biri de Nuri Asan Tesisleri’ndeki atmosferin, iklimin tazelenmesi. Nuri Asan, işi biten herkesin terk etmek için can attığı bir tesis olmaktan çıkmalı, çıkarılmalı. Oraya sevgi gelmeli, neşe gelmeli, yaz gelmeli. Birlikte gülen, birlikte ağlayan insanların diyarı olmalı. Eğer bu ortam sağlanamazsa siz istediğiniz hocayı getirin, istediğiniz futbolcuyu transfer edin türküde dendiği gibi ‘yazınız kışa çevrilir.

'BU TAKIM BENİM' DEĞİL 'BU TAKIM BİZİM' SÖYLEMİ 

Yüksel Yıldırım, geleneksel ve yeni medya platformlarında birçok kez ‘benim takımım’ ‘benim param’ söylemlerde bulundu. Evet doğru ticari tabirle mal sahibi o. Parayı veren de o. Ama bu söylemin ona kazandırdığı hiçbir şey olmadığı gibi aksine ondan götürdüğü çok şey var.

ETRAFINI YALNIZLAŞTIRMAMALI KALABALIKLAŞTIRMALI 

İster müşteri, ister taraftar ne derseniz deyin, futbol sektörü içindeyseniz camia desteğine her zaman ihtiyaç duyarsınız. ‘Ben’ ile başlayarak kurduğu her cümle onu yalnızlaştırıyor. Oysa etrafını kalabalıklaştırmalı. Söylem ve eylem değişikliğiyle camiayı bütünleştirebilir, Samsunspor’u yeniden ‘kendisinin takımı’ değil ‘hepimizin takımı’ haline getirebilir.

Polemiklerden kaçınan, rakibe saygılı iletişim dili

TFF 1.Lig gelecek sezon çıkamadığımız bu sezondan daha zor geçecek. Öyle görünüyor. Süper Lig hedefleyen takım sayısı daha çok olacak gibi. Rekabet dozu daha yüksek bir lig bizi bekliyor. Bu durum gerilimi sezon içinde artırabilir. Zaman zaman polemikler de olabilir. Her durumda rakip camialarla futbolun ruhuna uygun şekilde saygılı bir iletişim dili tercih edilmeli. Ayrıştıran değil birleştiren doğru iletişim üslubu dostlarımızın sayısını artıracaktır.

- Yol haritasını çizecek kişi: Yüksel Yıldırım
Samsunspor Futbol Kulübü AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Yüksel Yıldırım, futbol sektöründe tam üç sezonu geride bıraktı. Epey bir deneyim kazanmıştır. Umarım doğru bir yol haritası çizer, bu harita kullanılarak gidilecek yolun sonu bizim için Süper Lig olur.

Başlayacak yeni sezonda hikayenin sonu inşallah ‘mutlu son’la biter, hayallerle gerçekler örtüşür, Samsunspor Süper Lig’e yükselir. Bize de bu defa ‘başarısızlığın’ değil ‘başarının’ hikayesini kaleme almak nasip olur.

Haber - Yorum: kanaldaa.com / İbrahim CANBULAT