Ak Parti Grup toplantısında konuşan Başbakan Binali Yıldırım, olağanüstü halin (OHAL) 3 ay süreyle uzatılmasını Türkiye Büyük Millet Meclisinde görüşeceklerini ifade etti.
Başbakan Binali Yıldırım, ABD'nin Türkiye'nin terörle mücadelesine destek vermediğini vurgulayarak, "Yeni yönetimden bu kepazeliğe son vermesini istiyoruz. Bu Obama yönetiminin marifeti. Terör örgütünü kullanarak terörle mücadele etmek. Mafyayı kullanarak mafyayı alt etmek gibi bir şey. Gün dostun, düşmanın ortaya çıkma günüdür. Biz yıllardır NATO'da ABD ile birlikteyiz. Stratejik ortağımız. Bu stratejik ortaklığın bir terör örgütü tarafından gölgelenmesine ABD izin vermemeli. PYD eşittik PKK, PKK eşittir bölücü terör örgütü. FETÖ orada. Ne yapıyorsunuz kardeşim, karar verin. Türkiye ile birlikte mi olacaksınız, bu alçak terör örgütlerine kucak mı açacaksınız" dedi.
Bakanlar Kurulu toplantısının ardından Başbakanlık'tan yapılan sosyal medya uyarısını hatırlatan Başbakan Yıldırım, "Sosyal medya mecrasını kullanan kardeşlerime önemli bir uyarım var. Sosyal medya sorumsuz medya değildir. Başınıza bela olabilir" diye konuştu.
Yeni anasayasa konusunda CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun eleştirilerine cevap veren Yıldırım, "Sayın Kılıçdaroğlu'na bu bir rejim değişikliği değildir, yönetim değişikliğidir dedim, dilimde tüy bitti anlatamadım. Vazgeçtim. Sayın Kılıçdaroğlu niye ısrar ediyor diye düşündüm düşündüm hak verdim. Vesayet rejimini değiştiriyoruz, artık vesayet yok" ifadelerini kullandı.
Başbakan Yıldırım, partisinin grup toplantısında konuştu. Yıldırım'ın konuşmasının satırbaşları şöyle:
"KARDEŞLİĞİMİZİ HİÇBİR ALÇAK GİRİŞİM BOZAMAZ"
Karanlıktan beslenen terör örgütleri, Türkiye'nin gün ışığına kavuşmasından rahatsız oluyorlar. Ne yaparlarsa yapsınlar, yok olmaya mahkumlar. 2017 Türkiye'nin terörle mücadelede mutlak bir hakimiyet sağlayacak yıl olacaktır. Millet olma vasfımızı kimse zedeleyemez. 1000 yıllık kardeşlik, dayanışma ruhumuzu hiçbir alçak girişim bozamaz.
Masum ve savunmasız sivil insanları mutlu ve güzel anlarında katleden alçakların amacı ülkemize korku sarmak, ülkemize zarar vermek. Farklı yaşam tarzı, inançlar üzerinden ayrışacağımızı bekliyorlarsa yanılıyorlar. Türkiye bir hukuk devletidir, hayat tarzlar, inançlar, düşünceler devletin güvencesindedir. Her türlü ayrımcılığı, kin ve nefret söylemini reddediyoruz. Bir insanı öldüren bütün insanlığı öldürmüş gibidir. Bizler çoğulcu, demokratik hukuk düzenimizi özenle muhafaza edeceğiz.
REİNA SALDIRISI
Bu alçak saldırılar karşısında millet olarak birbirimize daha fazla kenetleneceğiz. Uluslararası toplumdan tek bir beklentimiz var, terör işinde ikircikli davranışları bir tarafa bırakalım, hakkaniyetli olalım. Yurtiçinde ve yurtdışında terör örgütleriyle mücadelemiz sürüyor. Karşımızda aynı merkezden yürütülen farklı örgütler var. Türkiye sadece bir terör örgütüyle mücadele etmiyor. Türkiye 40 yıldır PKK terör örgütüyle mücadele ederken, bugün DEAŞ, FETÖ, DHKP-C gibi örgütlerle aynı anda mücadele ediyor. Dünyanın hiçbir ülkesinde bu kadar terör örgütüyle mücadele eden başka bir ülke yok. Bunun sebebi emperyal hayallerin ülkemizin civarındaki hesaplarıdır. Suriye'de, Irak'ta son 5-6 yıl içerisinde yaşanan istikararsızlık, otorite boşluğu, terör örgütleri için mükemmel ortam oluşturmuştur. En büyük zararı gören Türkiye olmuştur. Terörle mücadeleyi yaparken sadece yurtiçinde bu mücadeleyi yapmamız mümkün değil. Hatay'da, Kilis'te masum insanlar ölürken 'Niye mücadele etmiyorsunuz' diyenler, terör örgütlerini inlerinde yok ederken 'Orada ne işiniz var' diyorlar. Türkiye terörü kendi topraklarında değil, nerede insanlarımıza zarar veriyorsa orada yok etme kudretine sahiptir, Fırat Kalkanı ile de bunu gerçekleştirmektedir.
İstanbul'da gerçekleştirilen terör saldırısı, seçilen mekan ve zaman dikkate alındığında ne amaçlandığı açıktır. Kışkırtmaya yönelik bir süreç başlatılmaya çalışılıyor. Biliyoruz ki bu kirli tuzaklar toplumun sağduyusunu hedef alıyor. Caniler ve onları azmettirenler toplumsal barışımızı bozmaya çalışıyor. Onlar biliyor ki Ortaköy'de cami, kilise, havra hep yan yanaydı. Biz birarada yaşamayı bin yıllardır tecrübe ediyoruz. 7'den 70'e uyanık olma mecburiyetindeyiz.
Kaynak: Memurlar.net