Bugün ki köşe yazısında konuya dair açıklamalar da bulunan Gençlik ve Spor Eski Genel Müdürü Yunus Akgül, alınan kararla birlikte kategori düşme tehlikesine vurgu yaptı.
Akgül, yazısında şu ifadelere yer verdi:
"Cumhurbaşkanlığı Türkiye Bisiklet Turu Türkiye'nin olimpiyat adaylığını destekleyen en büyük etkinliğimizdir.
Her sene düzenli olarak yapılan ve dünyanın en iyi takımlarının mücadele ettiği bir spor olayıdır. Cumhurbaşkanlığı Bisiklet Turu'nu, Dünya Bisiklet Birliği'nin en iyiler kategorisine de çıkarmayı başarmış bir ülkeyiz biz Kurumsallaşmış adı 'TUR' olan ve 2008 itibariyle hızla ilerlemeye başlayan Cumhurbaşkanlığı Türkiye Bisiklet Turu şimdi geri geri gidiyor.
Her yıl tam da bu günlerde, ülkemizin turizm açısından en güzel yerlerine sahip bölgelerini, bütün dünyaya seyrettirme şansı yakalayarak bir taşla iki, hatta üç kuş vurduğumuz 50 yıllık turun bu yılki düzenlenme tarihi bir krize dönüştü. Dünya sporuna mal olmuş böyle bir etkinliğe ait her şey flu Prestij kaybı olur Uzun bir belirsizlikten sonra tarihi belli olan ancak akıbeti hala meçhul bu değerimiz, gerçekten takvimde yaşanan yoğunluk nedeniyle mi, yoksa Tur'a katılacak takımlarla anlaşma sürecinde geç kalındığı için mi Ekim ayına ertelendi, doğrusu bunu bilmek hakkımızdır sanırım.
Türkiye bu yıl ve gelecek yıl 10 takım altına düşerse, bir dünya turu olan TUR da bir alt kategoriye düşecek.
En prestijli organizasyon olarak her zaman övündüğümüz, yüz akımız TUR'un başına gelen bu durum, aynı zamanda ülkenin de prestij kaybına neden olacaktır haliyle Allah korusun.
Kaybedecek vakit yokPedallarla birlikte TUR'u hak ettiği yere tekrar geri döndürmek gerek Bunun kadar önemli diğer bir husus ise Bisiklet Federasyonu Başkanlığında yaşanan bayrak değişiminin dünyadaki temsil hakkımıza etkisi olup olmayacağı Bu değişimin UCI'deki yerimizi sarsmaması için endişeleniyor ve dua ediyorum."