Dolar aldı başını gidiyor!
Bir iddiaya göre saldırı altındayız;
“Ekonomik kurtuluş savaşı veriyoruz!”
“Dış güçler ekonomik ayarlarımızla oynuyor!”
Bunların hiçbiri doğru değil!
AK Parti iktidarı, gayet bilinçli ve sistematik bir şekilde doları yükseltiyor!
Bu bir tercih meselesi!
İktidar bunu bilerek yapıyor!
***
Önce şunu belirtelim;
AK Parti iktidara dış dinamiklerin oluruyla geldi…
Bu nedenle hiçbir iç dinamik AK Partinin iktidarını korumaya yetmez!
Bu yüzden kendisini iktidara getiren dış dinamiklerle, yani güç odaklarıyla yeniden uzlaşmak durumunda…
O halde…
AK Partinin iktidarını sürdürebilmesi için ABD ve AB’yi memnun edecek bir formül bulması gerekiyor…
Ve galiba bu formül de bulundu!
Haydi hayırlısı!
***
“Bütün bunların doların-kurun artışıyla ne ilgisi var?” diyeceksiniz!
Ekonomist değilim ama elimden geldiğince anlamaya çalışıyorum…
Önümüzdeki 10 yıl içinde Çin, Dünyanın patronu olacak!
Bunu ben demiyorum!
Ardından bir de Hindistan geliyor…
Yani dengeler değişecek! ABD ve AB’nin pabucu dama atılıyor!
Bunu engellemenin yollarını arıyorlar…
Ama işleri zor!
***
Çin’in en önemli silahı “Ucuz iş gücü”…
İşçilerin sendikası yok, hiç bir güvenceleri yok!
Uluslararası sermaye için emeğin sömürüsü işçilerin örgütsüz olduğu ülkelerde çok daha kolay!
Gariplerin ağzı var dili yok!
Bu durum Çin’i, yatırım yapılacak cazip bir ülke haline getiriyor…
Oysa ABD ve AB teknolojik yatırımların Çin’e kaymasını engellemek istiyor…
Çin’e alternatif daha ucuz işgücü yaratmanın yollarını arıyorlar!
Son birkaç ayda doların fırlamasıyla (Üçüncü dünya ülkelerini saymazsak) ucuz işgücü konusunda Türkiye dünyada lider konumda!
Yani bizimkiler “Uçuyoruz!” derken yalan söylemiyor!
Çin’de 5 ayrı asgari ücret uygulanıyor…
Ancak ortalama asgari ücret 403 dolar…
Dünkü dolar kuruyla Türkiye’de asgari ücret ise 223 dolar civarında…
Neredeyse yarı yarıya…
***
Ayrıca Avrupa, göçmenlerden, yani mültecilerden fena halde çekiniyor…
Şimdilik Türkiye tampon bölge…
Bu göçün Avrupa’ya yayılması istenmiyor…
Öte yandan uluslararası finans merkezleri, milli sermayeli şirketleri tuz parasına satın alıp küresel sermayeye katmak istiyor…
Dolar böyle yükselirse Türkiye’de bankalar da dahil şirketleri satın almak hiçte zor değil…
Çerez fiyatına hepsini toplarlar!
***
Ekonomi uzmanlarına göre, doların 15 bin lirada sabitlenmesinden sonra daha da ucuz işgücü cenneti haline gelen Türkiye’de göçmenler, Afganlılar ırgat olarak tuz parasına çalıştırılacak…
En alttakiler haliyle O’nlar olacak!
Parası olan Suriyeliler belki orta boy işletme sahipliği yapabilir…
Türk vatandaşları da yine boğaz tokluğuna, bir üst konumda sefalet ücretiyle çalıştırılır…
Olur biter!
***
ABD ve AB’nin benimsediği bu sistemin kurulabilmesi için Türkiye’de doların daha da yükselmesi gerekiyor…
Eee! Daha niye yabancı sermaye Türkiye’ye yatırım yapmasın?
Şirketler bedava…
İş gücü ucuz…
***
Ayrıca vatandaşın alım gücü azalınca piyasada mala talep de azalır!
Talep azalırsa fiyatların düşmesi de kaçınılmaz...
Aha da geldi size ucuzluk!
***
Bu durumda Türkiye, ucuz iş gücü açısından, Avrupa’nın Çin’i haline gelecek…
Haliyle Çin’in yayılmasının engellenmesinden en çok ABD ve AB memnun olacak…
Bunları ben demiyorum, ekonomistler söylüyor!
Bu sistem sayesinde göçmenlerin Avrupa’ya kaçması engellenecek…
Böylece Avrupa da memnun kalacak…
Sonuçta vatandaşlar dışında herkes karlı çıkacak!
***
Ee haliyle bunlar olurken AK Parti de
“Ekonomi büyüyor, yabancı sermaye Türkiye’ye yatırım yapıyor” diye havasını atacak, seçimlerde bu yolla muhalefete çatacak, prim yapacak!
Belki bir 5 yıl daha ömrünü uzatabilir!
***
Ve nitekim,
Adalet ve Kalkınma Partisi
En azından bir dönem daha iktidarda kalabilmek için
Her konuda dış dinamiklerle uzlaşmış görünüyor…
O nedenle “Yüksek Kur-Düşük Faiz” stratejisi uyguluyor…
Bu durumdan uluslararası piyasalar da çok memnun!
“Kazan-kazan”
Yani “win-win” dedikleri model bu…
Sizi bilmem!
***
Türkiye’yi ne bekliyor?
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Ah be Mehmet Hocam ne güzel anlatıyorsun ama anlamıyorlar işte... Adamı Allah yapmışlar , neredeyse tapacaklar...