Mehmet YAZICI
Ali Orhan’ı kaybettik!

Söylenecek söz yok!

Çünkü ölüm, sözün bittiği yer!

***

On gün kadar önce Antalya’daydık…

Aradım…

Hastaneye tahlile gidiyordu…

“İyi değilim” dedi…

Güya moral verdim;

“Sana bir şey olmaz” dedim…

Bilmiyorum ne deseydim!

Ondan sonra da aramadım zaten, elim gitmedi!

Ama Musa Orhan’dan aldım haberlerini…

Yine de beklemiyorduk bunu!

Bir şeyler yapar eder O mutlaka geri dönerdi!
Sürpriz oldu!

***

Rize Çamlıhemşin Çinçiva köyünden

Vatandaş Mustafa’nın oğlu,

Ali Orhan Lazaloğlu

İyi bir gazeteciydi…

Renkli bir kişilikti!

Bu camiada, bizim dönem alaylıların hepsiyle anıları vardır Ali’nin…

Herkesin idolüydü!

Rol modeldi!

Ama rol modeller de ölür!

Ve nitekim Ali Orhan da gitti!

***

Öldükten sonra gerisi rutin…

Cenaze telaşı…

Taziye dilekleri…

Tören faslı…

Anılar, sohbetler…

Yaşanmış hikayeler...

Dedim ya, herkesin Ali Orhan’la mutlaka bir hikayesi var!

***

Hepimizi çok güldürdü!

Hep gülümseyerek anacağız O’nu!

Allah da O’nu gittiği yerde güldürsün!

***

Ama ağzı bozuktu Ali’nin…

Bilenler bilir; Fena söverdi!

Hak edeni tabi!

Ama hiç sırıtmazdı ağzında küfür!

Neyzen Tevfik gibi!

***

Öte yandan;

Ölenle ölünmez tabi!

Ama bazıları zaten yaşarken ölmüştür!

Hırsı, ihtirası, kini aklının önüne geçmiş,

Yürüyen cesede dönmüştür!

Sadece kendisi bilmez öldüğünü!

***

Ali Orhan,

Daha cenazesi bile kaldırılmadan,

Olanları duysaydı fena halde kızardı!

Söverdi bunları kesin!

Kaldı ki ziyadesiyle hak ettiler de zaten!

Allah belanızı versin!

Ne diyeyim!

***