Mehmet YAZICI 

Samsun Gazeteciler Cemiyeti… 

Ziyaretçi akınına uğruyor! 

Neden mi? Malum seçim zamanı… 

Öte yandan 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günüydü… 

Üstelik Samsun Gazeteciler Cemiyeti de 17 Ocak 1996 tarihinde kuruldu… 

Yani bugün 28. kuruluş yıldönümümüzdü! 

***  

Çiçekler, ziyaretler filan derken… 

Sayın Vali Orhan Tavlı da geldi… 

Sağ olsun arkadaşlar, ilk kez bir vali gördükleri için oldukça heyecanlıydı… 

Bir saat kadar Vali beyle sohbet ettiler, ilgiyle dinledim kendilerini! 

***  

Ben de pek aşağı kalmam ancak Vali Orhan Tavlı da ironi yapmayı seven biri… 

Arkadaşlar da Vali beyi pek sevdi!  
Herkes hikayesini anlattı! Güzel bir sohbetti! 

Ama “Falan-filan, İnter-Milan” derken basının sorunlarına bir türlü sıra gelmedi! 

Bizim mesele arada kaynadı gitti! 

*** 

Öte yandan günümüzün üzerinden 7 gün geçmişti! 

Bugüne kadar ilk kez bir vali  

10 Ocak Çalışan Gazeteciler Gününü kutlamamıştı! 

Unutmuş olabilir mi? 

Nezaketen bunu kendilerine soramadım tabi! 

*** 

Ama sonunda kendisi söyledi; 
“Çok bekledim ama bizim günümüzü kutlamadınız” dedi… 

Şaka mı, ironi mi, nasıl yani? 

Sonunda konu anlaşıldı! “Baskın basanındır!” derler ya hani! 

Öyle ya!10 Ocak sadece Çalışan Gazeteciler Günü değil ki… 

Aynı zamanda 10 Ocak İdareciler Günüydü! 

Sayın Vali Ankara’da “İdareciler Günü” nedeniyle düzenlenen bir etkinliğe katılmıştı… 

Bu yüzden bizim gün arada kaynamış gitmişti! 

Mesele böylece anlaşıldı 

***  

Malum basın sektörünün sorunları ayyuka çıkmış! 

Elimizden bir şey de gelmiyor! “Terzi söküğünü dikemez” misali!  

Hazır Vali Beyi bulmuşken, “Bu sorunları dile getireyim” dedim… 

Ama ne mümkün!  
O kadar güzel bir sohbetti ki, bir saatten fazla sürdü.  

Zaman su gibi! Bana sıra gelene kadar bitti! 
***  
Fotoğraf çekimi sırasında bir fırsat yakaladım! 
Nasılsa ayakta dikeliyoruz! 
Herkes en iyi pozu vermeye, kameralara yalancıktan gülümsemeye çalışıyor! 

“Peynir” diyeni mi ararsınız, “Üç bin üç yüz otuz üç” diyeni mi? 

“Şu mesleki dertlerimizi ayaküstü de olsa, poz verirken dile getireyim bari” dedim… 

“Yorma kendini” der gibiydi,  
“Telefon numaramı vereyim, oradan anlatırsın” dedi… 

Konu anlaşıldı! 

***  

Son birkaç yıldır yaptıklarımızı, sağ olsun Teknik Direktörümüz Turgay Sözen sıralamış… 

Onların çıktısını aldırıp Vali Bey’e takdim ettim… 

Boş vakitlerinde okusun! Ki, boş durmadığımızı anlasın isterim! 
***  

Ziyaretin ardından düşündüm bunu! 

Basının o kadar çok sorunu var ki! Hangi birini arz edeyim şimdi? 

Üstelik, bunlar Vali Beyin whatsapına yazılarak anlatılır gibi de değil… 

Bu makaleyi yazmak bu nedenle bana farz oldu! 

***  

Danışma Kurulunda yer almaktan onur duyduğum  

Türk İnternet Medya Birliği ( TİMBİR) Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın imzasıyla kuruldu… 

Bilindiği gibi, bir süre önce de “Dezenformasyon Yasası” denilen,  

“İnternet Yasası” olarak bilinen yasa onaylandı! 

Bir sevindik, bir sevindik ki sormayın! 

İnternet haber sitelerinin birçoğu böylece kayıt altına alındı… 

Savcılığa başvurup belge alanlar resmen tanındı. Korsan siteler bunun dışında kaldı! 
İnternet kirliliği sona erdi! 

Daha doğrusu biz öyle zannettik! 

*** 

Samsun merkez ve 16 ilçeden yüzlerce haber sitesinden sadece 63’ü Cumhuriyet Savcılıklarına başvurarak şartları yerine getirip belgelerini aldı… 
Bu 63 siteden en az iki gazeteci (sigortalı) çalıştıran 10 haber sitesi   

Basın İlan Kurumunun şartlarını da yerine getirerek “Resmi Reklam” yayımlama hakkını elde etti… 

***  

Böylece seçim öncesi mantar gibi türeyen kayıt dışı korsan haber sitelerinin önü kesilecek ve yalan haber akışı (dezenformasyon) önlenecekti! 

Ama ne oldu?  
Dağ fare doğurdu! 

Kayıt altına alınan ciddi haber sitelerini hiçbir kurum ve kuruluş iplemiyor iyi mi? 

Basın toplantılarına davet edilirken bile savcılık tarafından kayıt altına alınan haber siteleri dikkate alınmıyor… 

Belediyeler, resmi kurum ve kuruluşlar haber ve ilanlarını yine bildikleri, bilmedikleri yerlere servis etmeye devam ediyor! 

İyi de ne anladık bu işten? 

***  

Bu yasa bir soruna istinaden çıkarıldı! 

Ama maalesef gereği yerine getirilmiyor! Sorunlar artarak devam ediyor! 

Basın İlan Kurumunda kayıt altına alınan haber siteleri sigorta primlerini dahi ödeyemez hale geldi… 

Çünkü Belediyeler yine bildiğini okuyor! 

Basın İlan Kurumunun ağır şartlarını yerine getirebilen, hepi topu 10 haber sitesiyle birkaç belediye dışında kimse çalışmaya yanaşmıyor! 

Böyle giderse onlar da yeniden sistemin dışına itilip sigortalılarını işten çıkarmak zorunda kalacaklar! 

“Nereden biliyorsun” derseniz, kendimden biliyorum! 

*** 

Asgari ücret artınca kişi başına aylık sigorta primi de 7 Bin lirayı geçti… 

Dört çalışanı olan bir haber sitesi 30 Bin liraya yakın her ay prim ödemek zorunda… 

Olacak iş mi? 

Yüzde 20 KDV ekle… 
Yüzde 15 stopajı var! 
Yüzde 20 Basın İlan Kurumu tarafından kesiliyor… 
Maaşı da eklersen akıl almaz rakamlara ulaşıyor! 
Bu sorunun çözümü için ciddi devlet desteği ve yaptırım gerekiyor! 
Aksi halde bizim matbuat dünyasını daha da zor günlere bekliyor! 
Demek istediğim buydu! 
***  
Arz ederim Sayın Valim! 
Zaman ayırdığınız için teşekkür ederim! 
***