Etrafınıza bir bakın, insanları izleyin, iyi bir gözlem yapın.
Azap çekmek istiyorsan anlayış bekle.
Mesut olmak istiyorsan, anlayış göster…
Anlayışlı insanlarla, anlayışsız insanları bir karşılaştırın, mukayese edip, değerlendirme yapın. Göreceksiniz ki; anlayışlı insanlar ne kadar değerlidir, anlayışsızlar da bir o kadar değersizdir.
Anlayış; ortam ne olursa olsun, olanları olduğu gibi yani insanları olduğu gibi kabul etmektir.
Olduğu gibi kabul edemediğin zaman kıyamet kendiliğinden kopar.
Geçenlerde bu konuda bir gaflete düştüm ki hiç sormayın…
Aslında anlayışlı olmanın başında kötülükleri önlemek vardır.
Anlayış, kötülükleri iyiliklere çevirmek anlamına gelmektedir.
Sabırla davranıp, geleceğe dönük hayatı garantiye almaktır ANLAYIŞ.
“Anlayış göster, anlayış bekleme” parolası ne kadar anlamlı ve ne kadar güzel bir paroladır değil mi! Bunu kim söylemişse ne kadar güzel söylemiştir.
Bu söz, insanları hoşnut etmek, insanlardan hoşnut olmak için söylenmiş bir sözdür.
Onun için bu sözün ne olduğunu bi düşünelim sonra bi daha düşünelim…
Düşünelim ki hayatımızda uygulanırlığına bakalım.
Büyüklerinden, küçüklerinden, yakınlarından... Hiç kimseden anlayış bekleme…
Bekleme çünkü bulamazsın diyorlar.
Bulan varsa bize de göstertsin.
Hayatta ne kadar sıkıntı çekti isem, hepsi karşı tarafın beni anlamasını beklemem yüzündendir.
Beni anlasınlar… Kim anlayacak… Nerede o güzellikler!
Beklediğini bulamamak insanları sükûtu hayale uğratır.
Duygularında, düşüncelerinde ve inancında anlayışla karşılanmayacağını peşinen kabul et ki, rahat olasın, hiçbir an bile canın sıkılmasın.
Bunun tersine!
“Anlayış bekleme, anlayış göster”