Samsunhaber.com tarafından geçtiğimiz hafta gündeme getirilen haber epeyce ismi rahatsız etti...
Başkan Sandıkçı saygı duyduğumuz ve dürüstlüğüne inandığımız bir isim...
Ancak kafamızda deli sorular yok değil!
Bu yüzden işimiz olan gazetecilik meseleğinin gereği olarak sorularımızı soracağız...
Geçtiğimiz yıl 13.5 milyon TL. karşılığında bir arsa satışı yapılıyor Canik'te...
Arsayı alan kişi Kamil Cengiz Topaloğlu...
Araştırdım bu şahısla ilgili bir tane olumlu görüş beyan eden yok...
Üstelik belediyede alacağı ne mümkün...
Ne hikmetse arsa ona veriliyor...
Pazarlık usulü hem de...
Ortada para falan yok!
Çekler havada uçuşuyor...
Belediye çeklerin 4 milyonluk kısmını ciro ediyor...
Kime veriliyor bu çekler?
AK Partili olup belediyeden alacağı olan isimlere...
Diğer alacaklılara karşılık ilginç bir yöntem bulunuyor...
Belediyeden alacağı olan kişi ve firmalara 'Siz bize alacağınızı mahsup edin' deniliyor...
Ne karşılığı dersiniz?
Encümen kararıyla arsanın 31 aralık 2020 tarihine kadar satışına şer konuluyor ve satılamaz ibaresi alınıyor...
Bu tarihe kadar da alacaklılara ödeme sözü veriliyor...
Bunun üzerine devletin belediyesine güvenen alacaklılar 'Nasıl olsa paramız gelecek' güvencesiyle alacaklarını Topaloğlu'na mahsup ediyorlar...
Sonra ne oluyor?
Bu yılın şubat ayında arsa Mehmet Köksal ve Bilal Ulusoy adlı şahıslara satılıyor...
Yapılan sözleşmeyi, encümen kararını kimsenin taktığı yok anlayacağınız...
Öyle ya burası hukuk devleti mi?
Vatandaşın hakkı hukuku kimin umrunda...
Ama birinin umrunda olması gerekmez mi?
Sandıkçı'nın bilgisi olmadan bu satışın yapılma şansı var mı?
Buna kargalar bile gülmez herhalde...
Bir de arsayı yeni alan kişiler belediyeye bu satıştan dolayı 650 bin TL bağış yapıyorlar...
Ne kadar cömertler değil mi?
Durup dururken eniştem sizi niye öptü acaba?
Yılın fıkrası değil, gerçek...
Tabiki arsanın satıldığını öğrenen belediye alacaklılarında feryad figan...
Nasıl olmasın...
Bir kaçıyla konuştum adamlar ağlıyorlar...
'Çoluğumuzun çocuğumuzun rızkı var orada' diyorlar...
Devletine güvenip imza verdikleri için tutanak yiyenler bile var...
Bak şu adalete yahu!
Severmisin sabaha mı bırakırsın...
Tam bir yolsuzluk olayı gibi duruyor...
Benim kafamın takıldığı şey nedir?
2020 yılının sonuna kadar encümen kararı alınarak 'satılamaz' denilen arsa nasıl oldu da satıldı?
Kim buna izin verdi?
Başkanın haberi olmadan bu satış yapılabilir mi?
Arsa gitti para uçtu...
İnek nerede?
Dağa kaçtı...
Dağ nerede?
Yandı bitti kül oldu...
Hikaye bundan ibaret...
Başkan Sandıkçı ve Kamil Cengiz Topaloğlu ilişkileri de karışık...
Sandıkçı başkan olmadan önce bu ikili arasında ciddi bir ticaret olmuş...
Ev alınıp satılmış falan...
Yani birbirlerini iyi tanıyorlar...
Tanıdığım ve bildiğim meclis üyelerini aradım Canik'te...
Kişileri ve olayı sordum;
Sormaz olaydım...
'Rezaletin son perdesi' dediler...
AK Parti'nin ve Cumhurbaşkanının başını ağartan belediyeler her yerde falso veriyor...
Öyle böyle değil hem de...
Hırsızlığın arsızlığın dibine vuranlar var...
Üstelik korkusuzlar...
Şimdi biz bu haberi yaptık...
Harbi niye yaptık?
Bir tane savcı çıkıpta 'Burada sıkıntı var?' demez mi?
Şu ana kadar diyen yok!
Diyecek mecburiyetten...
Olay artık savcılığa intikal ediyor...
Kim tarafından?
Tabiki mağdurlar...
Atı alan Üsküdar'ı geçmiş olabilir de...
Ben Rabbimin adaletine çok güveniyorum...
Mutlaka devletini, milletini seven bir savcı bu karmaşık işleri çözer...
Orada akrepler işi karıştırır mı?
Yaparlar da bize ne güne duruyoruz?
Takipçisi olacağız...
Sonuna kadar hem de...