Son bir aydır Samsun'un en çok konuştuğu belediye başkanı kimdir dersiniz?
Görünen o ki İlkadım Belediye Başkanı Necattin Demirtaş...
Gazeteciler belediyelerin yaptığı ya da yapamadığı icraatları eleştirirler...
Aksi olursa eşyanın tabiatına aykırı olur...
Meslektaşlarımın bu duruşunu saygıyla karşılıyorum...
Vura vur gidiyorlar üstelik...
Buraya kadar tamam da!!!
İşler o kadar büyüdü ki seçime girdiği partisinin hedefinde olan bir başkan var artık...
Başkan Demirtaş'ın İYİ Parti'nin İlkadım ilçe başkanlığı kongresine katılmaması hem partilileri hem de millet ittifakını kızdırdı...
'Demirtaş MHP'ye geçecek mi, partisinde kalacak mı?' söylemleri ayyuka çıkmışken konunun büyümesi son derece normal...
Anormal olan Başkanın bu konularla ilgili kamuoyuna gerekli açıklamayı yapmamış olması...
Bir de MHP'ye neden geçecek onu da anlamış değilim...
MHP şu anda Samsun'da kendini yönetmekten aciz iken bu değişim neden olsun ki?
Ülkücüler İlkadım seçimlerinde Demirtaş'a en büyük desteği vermedi mi?..
Daha ne yapacaklar sanki...
Bu konuyla ilgili başkanın sürekli suskun kalması şahsına zarar verdiği gibi sevenlerini de üzmektedir...
MHP'ye geçecekse çıkıp 'Ben yuvama dönüyorum' der...
Yok 'Partimde kalıyorum' diyorsa bulunduğu camiayı irite etmesini de doğru bulmuyorum...
Tavşana kaç tazıya tut işleri başkana yakışmaz...
Sonuçta CHP'si, MHP'si, İYİ partilisi hatta bir kısım AK Partililer başkana oy verdiği için o makama gelmedi mi?
Vefa İstanbul'da bir semtin adı olabilir...
Samsun'da ise başkanın vefası çok anlamlı olmalıdır...
2009 yılında seçim kazanan Demirtaş'ın kadrosuna bir bakın...
İsimleri hepimiz biliyoruz hatta ezberledik...
Hizmet açısından en verimli döneminde bile bu kadroyla seçim kaybeden Demirtaş'ın 10 yıl sonra aynı kadroları iş başına getirmesi doğru mudur?
Tartışılır...
Yeni yüzler, seçici isimler, yetenekli insanlar neden o makamlara getirilmez?
'Adam mı yok?' demezler mi adama...
Demirtaş'ın göreve getirdiği isimlerin dürüstlüklerine kefilim hepsi o kadar...
Başarılı ve üretken değiller...
Böyle olmalarında başkanın da katkısı büyük...
Makamları var ama yetkileri yok...
En ufak konularda bile insiyatif alamıyorlar...
Bunun adına da koltuk işgali deniyor...
Demirtaş'ın da bu insanlara özgüvenlerini hissettirmemesi ise büyük handikap...
Korkuyorlar çünkü...
Oysa ki liderler ekipleriyle güçlüdür...
Sen kurduğun kadrona güvenmiyorsan 15 ayda sonuç hüsran olur...
Demirtaş'ın ekibinde bir iki kişi haricinde iş yapan, güven veren adam yok!
Böyle belediye yönetilmez...
Adama yetkiyi verirsin işi yaptırır hesap sorarsın...
Sayın Demirtaş'ın halkta kredisi var mı var...
Bu panik, korku ve beceriksizlik niye?
15 aydır o koltukta Demirtaş oturuyor...
Daha önce yazdım...
Samsun medya sektöründe Türkiye'de 3. sırada yer alıyor...
Bu kadar güçlü bir basını olan bir ilde medyayla biraraya gelinmez mi?
Ben şayet başkan olsam her ay basınla bir araya gelir projelerimi, İlkadım için yapacaklarımı, hedeflerimi ve güncel konuları takır takır medyayla paylaşırdım...
İlkadım'ın da, Samsun'un da gündemini ben belirlerdim...
Sayın Cumhurbaşkanı başbakan olduğu dönemde ne demişti;
'Ben bu ülkenin başbakanı isem gündemi ben belirlerim...'
Demirtaş'ın gündem olduğu konulara bir bakın...
Ağlarsınız...
Bu kadar mı acz içinde İlkadım Belediyesi...
Bunun gibi onlarca konuyu buradan sıralamak mümkün...
Sayın başkan şu kendindeki özgüven ve egonu bir kenara bırakıp artık İlkadım'ın başkanı ol!
Sana gönlünü veren, gece gündüz demeden çalışıp o makama gelmende pay sahibi olan insanlara karşı duruşun net olsun...
Ben...Ben...Ben...
Nereye kadar ben...
Kemal Sunal filmi seyretmeye başladık...
'Ya ben' diyordu ya rahmetli hatırlarsan...
Biz demeyi artık bilmelisin...
Tek başına kimse bir şey olmadığı gibi yanlızlık Allah'a mahsustur...
Dürüst adamsın, eyvallah...
Devletçisin, harkülade...
İnsancılsın, canımla birlikte...
Babacansın, saygıyla...
Bunların hepsi tamam da...
İlkadım 'Hababam Sınıfı'na döndü haberin ola!
Benden söylemesi...