Yaz geldi-Tatil başladı.. Her birimiz imkan dahilinde, kimi yöresinde, kimileride yöre dışı tatilini düşünürken, tarım işleriyle uğraş verenler tarla da tapanda yaz günlerini geçirecekler...
Öyle ki, tarlada tapanda olanlar yaz aylarını çok iyi değerlendirmeleri gerekir!
Ağustos böceği hikayesi; Kış'ın Karıncaya muhtaç kalmasınlar.
Önemle vurgulamak istediğim ister yöresinde, isterse yöresi dışına çıkan tatilciler, bulunduğunuz alanlarda çevreye duyarlı kalarak, önemsemediklerinizle felaketlere davetiye çıkartmayalım.
Ormanlık alanlarda tatilde olanlar; yaz aylarındaki orman yangınlarının müsebbibi siz olmayın.
Tatilciler piknik ateşlerinizin yanı sıra cam şişesi gibi olasılıkları olur olmaz yerlere atmayınız-bırakmayınız..
Önemle deniz kıyısında tatilde bulunanlar, denizleri ve kumsalları kirletmeyelim.
Denizlerimizin de pek temiz olduğu da söylenemez.
Deniz kıyı ölçümleri yapılıyor, piknik alanları doğayı sevenlerce temizleniyor.
Gerçi arkamıza baktığımızda temizlikten ziyade sızıntı ve hava kirliliğinden nefes alamıyoruz.
Hele de her sabah şehir temizliğin yapan çöpçüler iş yerlerini yeni açmış esnafın yarattığı kirlilik hiç mi hiç şehir yöneticilerin dikkatini çekmiyor.
Önemle kalabalık alanlarda çöpçülerin ellerindeki süpürgelerle kaldırdıkları tozları solumak, hastalıklara davetiye çıkardığına da dikkatinizi çekmek isterim.
Her nedense duyarsızlıklarımızla, kirliliklerle mücadelede yetersiz kalıyoruz.
Örneğin yerlere baktığımızda, çevrede gördüklerimizle kimlerin nelerle çevreye zarar verdiğini, duyarsız kaldığını anlarsınız!
Kimseye söz söyleyemediğiniz gibi sana ne tepkileri-dünyayı sen kurtarıp koruyacaksın diye, HAKİR kişilerden hakaret görme "ikramiyesi" çevreye duyarlı olanları da duyarsız görünmeye zorluyor.
Yine de; vurgulayarak söylüyorum..
"DUYARSIZ OLMAYALIM"