Ne yapıyor ne ediyor bir şekilde eğitimsiz eğitimliler yetiştiriyoruz.
Geleceğimiz olan çocuklara yeterli eğitim bilgi ve ahlak aşılayamıyoruz.
Geleceğimizi kara dipsiz kuyulara atıyoruz.
Çocuklarımız hep isteksiz kreşten ana okullarına ilkokullar dan liselere
kadar tüm çocuklar kendilerini yapmak istemedikleri bir zorunluluk içinde
hissederek gönülsüzce okullara gidiyorlar. Kreş ve ana okullarında sayısız
oyuncak aktivite ve eğlence imkanı olmasına rağmen neden küçücük
çocuk sabah kalktığında öksürme numarası yapıyor ya da yalandan bir
karın ağrısıyla yerde yuvarlanarak okula gidemeyeceğini anlatmaya
çalışıyor.
Lise öğrencileri neden her fırsatta okuldan kaçmanın peşinde ya da çok
eski bir yöntem olsa da işe yarama garantisi bulunan tebeşir tozu içme
girişiminde oluyor.
Bu çocuklara okuldan bu denli nefret ettirmeyi bizler nasıl beceriyoruz.
Ben tüm çocukların sorunlu olduğunu düşünmüyorum.
Bence tüm eğitimciler, aileler, ablalar, ağabeyler yani bütün büyükler yol
göstericiler sorumlu.
Hiç mi eğitim tam anlamıyla eğitim olmuyor.
Yada bizler ille de eğitim diye direterek eğittiğimizi düşünürken çocukları
yalana, iki yüzlülüğe, çift kişilikli olmaya itiyoruz.
Yanımızda tam istediğimiz gibi davranışlar sergileyen robot edasıyla
yaşayan çocuklarımız ilk fırsatta saygısız sevgisiz, mutsuz çocuklara
dönüşmüyor mu sizce.
Sokakta saygısız ahlaksız oldukları için kaşlarımızı çatarak baktığımız
çocuklarda kendi çocuklarımızı hiç görmüyor muyuz.Ben görüyorum. Tüm
çocuklar evde ve dışarıda farklı oluyor. Tüm çocuklar etrafımızda iken
zorunlu kontrol altına alınıyor ama dışarıda bırakın yumurtayı kırmak
deyimi ni tavuğu gırtlaklamış gibi geziyorlar.
Ve bunun temelini biz büyükler atıyoruz.
Çocuklarımızı kendimizden uzaklaştırıyor ve hatta bunu fırsat bilen güler
yüzlü şeytani ruhlu insanlara itiyoruz.
Farkında bile olmadan ve maalesef çocuklarımızı eğitim edasıyla eğitimsiz
hale getirip sahtekarlığı öğretiyoruz.
Bizler çocuklarımızı eğitimsiz eğitiyoruz.