Son beş haftada 1 beraberlik 4 galibiyetle müthiş bir çıkış yakaladık. Ligin ilk yarısı 3 maç sonra bitiyor. Bu haftaki Ankara gücü maçının en önemli notu; taraftarın 12.adam formasını giymesi ve takıma olan inancın yenilenmesi.
İlk 45 de on bire bakıyoruz, üç genç, Yunus Cihan, Polat sahada. Futbol bu, eğer bu maçta yenilseydik; bu kadar önemli bir maçta gençleri sahaya süren hocayı topa tutardık. Dedim ya futbol bu, yendik şimdi herkes bu cesaretinden dolayı , ben de dahil olmak üzere hocayı alkışlıyoruz.
İlk yarıda heyecanlarımız sevinçlerimiz; ‘’ Bu da olur mu? – Bu da kaçar mı? – hadi be aslanım, hadi be koçumla ‘’ geçti.. Hele Tomane’nin bir pozisyonu vardı ki kaleciyle baş başa kalmadan önce yapılan müdahale sonrası yerden kalkarak topu rakip kaleciye nişanlaması. Eğer bu pozisyonda yerden kalkmasaydı sanırım penaltı ve kırmızı kart yaptırabilirdi. Bence ilk yarının tek akılda kalanı buydu.
İkinci yarı Fofana oyuna girene kadar bal yapmayan arı gibiydik. Bu dakikalarda, Ankara Gücünün ani çıkışlarında bulduğu net pozisyonlarda kalesinde adeta devleşen Nurullah’ı izledik ki helal olsun.57 de genç Polat’ın yerine oyuna giren Fofana ile birlikte sol taraf adeta kanatlandı. 71 de bu topçunun yine Yasin’e yaptığı asist gol olunca ( 1 – 0 ) rakip, defansında boşan alan bırakmaya başlayınca gol pozisyonları bulmaya başladık ama Hasan ve Fofana ile bunlardan yararlanamadık. 77 de Saviçeviç’in yerine oyuna giren Berk’in doksan artıda kornerden gelen topa düzgün bir kafa vuruşu yapınca durum ( 2 - 0 ) oldu ve derin bir of çektik.
Fuat hocanın, ısrarla genç topçu ÇABAsı takdire şayan. Nurullah, Cihan, Polat, Berk gibi gençlere fırsat vermesi gelecek açısından olumlu bir kapı açar.
Şimdi herkes kulüp başkanının ara transferde yapacağı hamleleri bekliyor.